Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kunta Kinte’yi anımsarken - Ümit Uysal
1750 yılında Gambiya Nehri
kıyılarında doğdu, Kunta Kinte.
17 yaşında, kardeşine müzik aleti
yapmak için ormanda ağaç ararken
saldırıya uğradı, esir alındı. Köle
olarak önce Senegal’in Dakar
açıklarındaki Goree Adası’na
götürüldü. Ada, o yıllarda köleler
için bir bekletme ve ayrıştırma
merkeziydi.
Virginia eyaletine nakledildi. Köle olarak satıldı. Dört kez kaçma girişiminde bulundu. Başaramadı. Kendisine iki seçenek sunuldu. Ya hadım edilecek ya da sağ ayağı kesilecekti. Ayağının kesilmesini tercih etti. Soyunu sürdürmek istiyordu. Onun soyundan geldiğini iddia eden yazar Alex Haley’in unutulmaz romanı “Kökler” ve aynı adı taşıyan televizyon dizisi 70’li yıllarda herkesi şok etmişti. Oysa şaşıracak bir şey yoktu. 200 yıl önce Kunta Kinte’ye yapılanlar, 1945’te Nagazaki ve Hiroşima’da yaşayan masum sivil insanlara yapılanlardan daha vahim değildi.
BUGÜNÜN KUNTA KİNTE'LERİ
Bugünün dünyasında, “daha iyi yaşam koşulları” için her türlü tehlikeyi göze alanların kitlesel gönüllü göçü var. Türkiye, Tunus, Fas, Meksika gibi kişi başına 6-12 bin dolar milli gelire sahip azgelişmiş ülkeler, zengin ekonomilere komşu olmanın bedelini ağır şekilde ödüyor.
Bu ülkelerin hikâyeleri birbirine o kadar benziyor ki. Son 30 yılda her kasabasına üniversite açılan bu ülkelerin genç kuşakları eğitimli işsizler ordusuna dönüştü. Alt işlerde çalışamaz hale geldiler. Boş bayındırlık ihaleleri ve otoriterleşen rejimlerle tahrip edilmiş ekonomiler yaratıldı. Büyük bir mülteci akınını göğüslüyorlar. Düzensiz göçmenler, vizesiz ya da sınır ihlali yoluyla bu ülkelere gelip sonrasında zengin ülkelere çalışma ve oturma izni için başvuruyor. Nitelikli işgücü durumunda olanlar kabul ediliyor, diğerleri “bekleme salonunda” ucuz sanayi ve tarım işçisi olarak yaşamlarını sürdürüyor.
Bugünün Kunta Kinte’leri, Ege’de ya da Sicilya açıklarında bir botun devrilmesiyle denizde can veriyor. Bir inşaatın 7’nci katından düşüyor. Mülteci kamplarında, kötü koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor, fuhuşa zorlanıp cinsel şiddete uğrayarak katlediliyor.
Büyük soru şu: İnsanlık, insan hak ve onuruna saygı temelinde gelişiyor mu yoksa sadece değişiyor mu? Üretim ve toplumsal ilişki şekilleri, biçim değiştirerek yüzyıllarca hatta bin yıllarca aynı vahşi niteliği sürdürüyor mu, sürdürmüyor mu? Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler’in karar alma süreçlerinin gelişimi dünya genelinde daha insani ilişkiler tablosu oluşumunu da beraberinde getirebiliyor mu? Savaşları, yoksulluğu ve açlığı azaltmada belirgin bir fayda sağlıyor mu, sağlamıyor mu? Takdir sizlerin...
Not: Kuzeybatı Afrika’nın yerel müzik aleti kora, lirik tınısıyla insanı büyülü bir dünyaya götürür. 1767’de esir düşen Kunta Kinte de muhtemelen kardeşi için kora yapmaya çalışıyordu. Gelin, bugün arkamıza yaslanalım ve dünyanın bütün Kunta Kinte’leri için birkaç dakikalığına kora dinleyelim: Sanatçı Sona Jobarteh, Albüm Fasıya ve şarkı Mamamuso...
Ümit Uysal
Muratpaşa Belediye Başkanı
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği