Yazarlar Günün Köşe Yazıları Tüm Yazarlar Spor Yaşam Konuk
Öğretmen nasıl yetiştirilmeli?
Öğretmen yetiştirilmesinin üniversiteye bırakılması, sürenin uzatılması doğrudur ama yeterli değildir. Öğretmen okullarında çağdaş eğitim ilkeleri yanında, öğretmenliğe hazırlayacak geniş alanların, iklimin olması gerekir. Bu yapılmadı.
İlk öğretmen okulu 16 Mart 1848’de İstanbul’da ortaöğretime öğretmen yetiştirmek için Darülmuallimin (Erkek Öğretmen Okulu) adıyla açıldı. Bu okulda eğitimci Satı Bey müdür olduktan sonra dönemine göre ileri eğitim ilkeleri uygulandı. Tevfik Fikret, İsmail Hakkı Batacıoğlu, Osman Zeki Üngör, Ali Ulvi Elöve, Selim Sırrı Tarcan gibi ünlüler burada ders verdi. (İsa Eşme, İst. Öğretmen Okulu.)
Sonraki yıllarda İsmail Hakkı Tonguç’un, Hasan Âli Yücel’in de bitirdiği bu okul, ilk öğretmen okulu olarak eğitim tarihimize geçti.
İnsanı eğiten bir mesleğin iyi yetiştirilmesi için bütün çağdaş ülkelerde öğretmen okullarına özel bir önem verilir. Nitelikli bir eğitim, iyi yetişmiş insan için önce iyi yetiştirilmiş öğretmene gereksinim vardır.
Bunun için Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar öğretmene, öğretmen yetiştirmeye büyük önem verdi. Bu amaçla açılan Öğretmen Okulları, Köy Enstitüleri, Eğitim Enstitüleri, Yüksek Öğretmen Okulu yıllar yılı nitelikli öğretmen yetiştirdi.
Ne yazık ki bu okullar günün gereksinimlerine göre geliştirileceğine bir bir kapatıldı. 1947’de Yüksek Köy Enstitüsü, 1950’de Yüksek Öğretmen Okulu, 1954’te Köy Enstitüleri, 1974’te İlköğretmen Okulları, 1980’de Eğitim Enstitüleri, 2014 yılında da Eğitim Fakülteleri’ne ek puanla öğrenci yetiştiren Anadolu öğretmen liseleri kapatıldı.
Bilindiği gibi 1980 sonrası öğretmen yetiştirme işi Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) alınarak YÖK’e, üniversitelere bırakıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın meslekle ilgili uzun yıllar edindiği birikim ve deneyim ortada kaldı. YÖK ile MEB yeterli işbirliğini gerçekleştirmedi.
Öğretmen yetiştirilmesinin üniversiteye bırakılması, sürenin uzatılması doğrudur ama yeterli değildir. Öğretmen okullarında çağdaş eğitim ilkeleri yanında, öğretmenliğe hazırlayacak geniş alanların, iklimin olması gerekir. Bu yapılmadı.
Bugün devlet ve vakıf üniversitesine bağlı yaklaşık 100 eğitim fakültesi var. Dört yüz bini aşan öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Bu fakülteler arasında bir eşgüdüm yok. Çoğunun yeterli alanı ve altyapısı da yok. Üniversitelerin birbirinden farklı eğitimi ve uygulamaları var.
Çözüm için öneri
Doğrusu Eğitim ya da Öğretmenlik Üniversitesi kurup bütün eğitim Fakültelerinin bu üniversiteye bağlanmasıdır. Eğitim fakülteleri arasında sıkı bir eşgüdüm içinde, iş birliğiyle planlamalar yapılmalıdır. Kesinkes her eğitim fakültesinin bir uygulama okulu olması gerekir.
Kapatılan Köy Enstitüleri’nin yerleşkelerinde eğitim fakülteleri açılmalı. Anadolu öğretmen liselerinin kapatılması yeniden gözden geçirilmelidir. Geçmişin birikim ve deneyiminden yararlanmalıdır.
ILO ve UNESCO’nun ortaklaşa düzenlediği, ülkemizin imzaladığı öğretmenlerin yetiştirilmesi ve haklarını düzenleyen 5 Ekim 1966 Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi uygulanmalıdır.
Nitelikli eğitim için önce iyi öğretmen yetiştirilmeli, AKP’nin ve YÖK’ün etkisinden uzak, yalnızca öğretmen sorunlarının, yetiştirilmesinin ele alınacağı bir şûra düzenlenmelidir.
Mustafa Gazalcı
Yazarın Son Yazıları
Video Haberler
-
Boğaziçililer sosyal medyadan koro halinde seslendi
-
Erdoğan konuşturmadı: Sen mikrofonu vekilimize ver
-
Erdoğan'a 'Takoz' yanıtı: Eğer bir takoz varsa...
-
İstanbul’da kar yağışı başladı
-
Şaşırtan baskın: Dışarıdan çiğköfteci içi berber
-
CHP'li ismi şoke eden skandal görüntüler
-
İmamoğlu, Nazım Hikmet'in eserini okudu
-
İstanbul'da rezaletin görüntüleri! O anlar kamerada
-
Himalaya dağlarındaki çığ felaketi kamerada
-
Boğaziçili öğrencileri karanlık da durduramadı