Olaylar Ve Görüşler

Üç Devrim Yasası - Av. Hüseyin Özbek

03 Mart 2023 Cuma

TBMM’nin 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırması, ileride yaşanacak Türk Devrimi’nin işaret fişeğidir. Saltanatın kaldırılmasından hemen sonra, korkaklığın teslimiyetten ihanete savurduğu Halife Sultan Vahdettin, 17 Kasım’da, işgalcilerin korumasında, işgalcilerin gemisiyle ülkeden kaçacaktır.

Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferiyle yetinilip teokratik monarşinin yerinde bırakılması halinde, en kısa zamanda yeniden uygar dünyanın uzağında bir yarısömürge durumuna düşmek kaçınılmazdı.

Osmanlı’nın son dönemdeki açmazı, bazı modernleşme çabalarına rağmen, uygar dünya ile ortaçağ arasındaki parantezden çıkamamaktı. Eğitimde, askeriyede, idari yapıdaki yenileşme çabalarının, medrese kurumunun ve şeri hükümlerin toplumsal yaşamdaki belirleyici, sınırlayıcı, engelleyici otoritesi karşısında sonuç vermesi olanaksızdı.

Fiili saltanat!

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiştir ama hilafet kurumu varlığını sürdürmektedir. Osmanlı hanedanından Abdülmecit, hilafet makamında oturmakta, cuma selamlığı gösterileri, makamına uygun bütçe artırımı talepleriyle fiilen saltanat yetkilerini kullanmaya heveslenmektedir.

Saltanatın oldubittiyle kaldırıldığını düşünen, geleceği geçmişte arayan, Milli Mücadele’de Ankara’nın karşısında yer alanlar, bu kez Cumhuriyete karşı hilafeti savunmaktadır. Emperyalizmin amiral gemisi İngiltere, İslam coğrafyasındaki sömürge halklarının olası kalkışmalarına karşı, efendiye itaat telkininde bulunacak bir hilafet kurumunun devamından yanadır. Cemaati (İsmailiye topluluğu) Hindistan’da, kendisi Londra’da yaşayan Ağa Han, dönemin başbakanı İsmet Paşa’ya hilafet kurumunun kaldırılmaması içerikli bir mektup yazar. İşin ilginç tarafı, Birleşik Krallık’ın buyruğuyla yazılan mektup başvekil tarafından okunmadan İstanbul basınında çıkar.

Hilafetin arka plandaki koruyucusu, İslam dünyasının hâkimi İngiltere, hilafeti savunan İstanbul basını, İngiliz Muhipleri ve Teali-i İslam ardılları, medrese, tekmili birden Halife Abdülmecit’in şahsında hilafetin güç ve yetkisinin artırılarak devamından yanadırlar. Durum Ankara açısından ciddidir. Görünürde hilafet savunulmakta, gerçekte ise saltanat ihya edilmek istenmektedir.

Cumhuriyeti korumak

Cumhuriyete karşı hilafet üzerinden düzenlenen sinsi plana karşı Ankara’nın tavrı son derece akılcı ve bir o kadar da sert olacaktır. Hilafetin kaldırılmasına dair kanun teklifi Urfa Mebusu Şeyh Saffet Efendi ve arkadaşlarınca verilir. Adliye Vekili Seyyid Bey (Darülfünun Fıkıh Hocası) dini yönden, İsmet Paşa iç ve dış siyaset yönünden geniş açıklamalarda bulunur. Açıklamaların ardından TBMM, 3 Mart 1924’te üç devrim yasasını peş peşe çıkaracaktır. 

429 sayılı yasa ile Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırılacaktır.

430 sayılı Öğretim Birliği Yasası (Tevhidi Tedrisat Kanunu) ile çağdaş ve şeri eğitim ikiliği kaldırılacaktır.

431 sayılı yasa ile hilafet kaldırılacaktır.

Üç devrim yasası ile, kurulan rejimin önündeki, geleceği geçmişte arayanların dayanak yaptığı düşünsel ve kurumsal engeller tasfiye edilmiştir. Kurtuluşun ve kuruluşun öncü kadroları ve Gazi Meclis, Cumhuriyeti koruma kararlılığını ortaya koymuşlardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları