Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP Baş Aşağı: Demirel Olayı
Ülkemizin acil ihtiyacı olan barış, demokrasi ve özgürlüklerin yolunu açacak temel kriterlerden biri, siyasetin demokratikleşebilmesidir!
\nBarışı da, demokrasiyi de, özgürlükleri de kilitleyen, katı, lidere dayanan ve ülkede bütün erkleri ele geçirme çabası içindeki siyasi lider ve parti diktasıdır. Bu konuda demokratik bütün çevreler fikir birliği içinde. Bu siyasi “kültür”, gücünü hem Siyasi Partiler Yasası’ndan alıyor hem de ülkenin siyasi ve sosyolojik köklerinden ve politikayı sürekli besliyor. Tabii, ülkemizdeki cehalet, meraksızlık, ilkokulu bitirme yaşını aşamayan bir ortalama eğitim yılı, kötü siyasi kültürü besleyen can damar!
\nParti, hele dinsel köklerden de besleniyorsa, ortaya AKP ve Recep Tayyip Erdoğan gibi liderler çıkıyor.
\nPartisi içinde seçeneksiz “tek lider, tek seçici” olma özelliğine, devlette ve ülkede de bütün erklere ve çevrede olaylara hükmetme ihtirası da doğal olarak eşlik ediyor. Erdoğan, siyasetin demokratikleşmesine bırakınız katkı yapmayı, birkaç gömlek geri götürdü.
\n***
\nBu seçim döneminde, görülmemiş yöntemler devreye sokuldu. Komplolarla siyasi rakipleri bertaraf etme “politikası” tırmandırılıyor. MHP’yi mutlaka çökertmeye ve Meclis dışı bırakmaya yönelik bu girişimler, ancak siyasi ahlaksızlık ve siyasi darbe olarak nitelendirilebilir. Başbakan da meydanlarda bu durumdan “nemalanmaya” çalışıyor.
\nAKP’nin Meclis’te eski gücünü koruyabilmesi, ancak MHP’nin devre dışı bırakılmasıyla mümkün... Partiyi yönetimsiz bırakarak hem seçmeni avlanacak hem de MHP’nin çıkarabileceği milletvekillerinin büyük bölümü oy dağılımı ile AKP’ye aktarılacak...
\nMHP’ye kurulan tezgâh, son 4 yılın tipik “yeraltı faaliyetleri” dizisinin son halkası. Balyoz, Ergenekon, Odatv ve diğer gazetecilerin davaları, çeşitli düzmecelerle, zorlamalarla yaratılan, hukuksuzluklarla dolu, olağanüstü mahkemeler ve olağanüstü hâkim ve savcılarla yürütülen özel ve amaçlı davalardır.. Bunlara adalette hukuk komplolarını da eklemeliyiz.
\n“Amaca ulaşmak için her şey mubahtır” anlayışının egemen kılınması, Türkiye’yi siyasal yönetim olarak, büyük bir karanlığa sürüklüyor!
\n***
\nOrtalığa, AKP yüzde 48’i aşacak haberleri pompalanıyor. Oysa bu partinin oyu yerel seçimlerde yüzde 39’un altına düşmüştü! İki yıl içinde, ancak gerilemeden bahsetmeliyiz!
\nTOBB Genel Kurulu’nda Kılıçdaroğlu’na gösterilen büyük ilgi, iş dünyasının da AKP iktidarından yaka silktiğinin işaretidir!
\nErdoğan’ın meydanlarda şimdi de Süleyman Demirel’i hedef alması, AKP’den önemli ölçüde “Demirel seçmeni”nin koptuğunun işareti olabilir! RTE’nin, 2002 seçimlerinden sonra “feyz almak” için ayağına gittiği Demirel’i şimdi yerden yere vurması, AKP’den kayan oyları durdurma amacına yönelik olabilir ancak.. “Bu adam kötünün biridir.”
\nErdoğan, her hafta kamuoyu yoklaması yaptırıyor! Demek elindeki anketler, bu kayışı resmen belgeliyor...
\nKadınların Siyasette Yükselmesi
\nBarış ve Demokrasi Partisi (BDP) şüphesiz ülkenin en feodal, en az gelişmiş bölgesinin partisi. Bu bölgenin temel bir özelliği, kadınlar üzerindeki katmerli baskıdır. Bu iktidar döneminde kadınların daha özgürleştiğini kimse söyleyemez, her ne kadar Meclis’e girecek kadınların sayısı katlanacak olsa bile...
\nBDP, doğduğu bölgenin özelliğinin aksine, kadınların ortak başrole soyunduğu bir parti! Eşbaşkanlık sistemi kurmuşlar; yani kadın ve erkeğin yönetimde ortak olduğu ve sorumluluğu paylaştığı sistem, parti ve Kürt belediyelerinde epey uygulanıyor.. Nusaybin’de bir ilköğretim okulunda bile “sınıf temsilciliğinde”, erkek öğrenci ile bir de “eşbaşkan” kız öğrenci var!
\nBDP’in listelerinde, seçilebilecek konumda 12 kadın milletvekili adayı var. “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku” milletvekillerinin yüzde 40’ının kadın olması bekleniyor... Bu yüksek oran diğer partilerin hiçbirinde olmayacak; CHP milletvekili sayısı açısından ikinci “kadın partisi” olacak..
\nKadınların siyasette öne çıkması, bölgede tüm kadınlar için olumlu bir “kültürel” değişimi etkileyecek rol oynaması umuluyor!
\nAslında BDP, “Türkiye Partisi” rolünü benimseyebilseydi, adındaki barışa uygun bir demokrasi mücadelesi sürdürebilseydi, “Kürtleri yönetmek” yerine bütün Türkiye’yi yönetmeye talip olsaydı... Terörle amaca ulaşmaya destek vermeseydi..
\nFeodalizmi parçalamada ve demokratikleşmede Türkiye’nin şansı olabilirdi!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi