Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İlk ağır salvo, çanak çömlek patladı artık...
Dünkü konuyu mutlaka sürdüreceğim, ama araya Şehir Üniversitesi, Cumhurbaşkanı ve Davutoğlu girdi. Amaçları, yeni bir toplum ve ekonomi modeli tartışmasını sabote etmek (!) biliyorum, ama tartıştıkları da bir süredir kabak nereden patlayacak ve giyilen mintanların düğmeleri atacak beklentisi içinde olduğum konu...
Doğrusu kayıtsız kalamam!
Bu işin öyle tatlı sularda particilik oynayarak sürmesi mümkün değildi. Partinin en üst düzeyinden dışlanacaksın veya ayrılacaksın; gidecek üstelik iki parti kurmaya soyunacaksın, “Cumhurbaşkanı’na fazla dokunmadan” işi sürdürmeyi düşüneceksin... olacak iş değildi. Eee, sen dokunmasan o başında bombayı patlatacaktı:
“Halk Bankası’nı dolandırmaya kalkıştılar.”
Vavvv! Kimler bunlar? Davutoğlu, Babacan, Gül, Şimşek! Hürriyet varakası resimlerini boy boy dizmiş, üstünde de alavere dalavere manşeti! Anlayın artık!
Üniversite 2008’de kuruluyor. Kurucular arasında Davutoğlu da var. Şehir Üniversitesi’nin arazi tahsisini 49 yıllığına Başbakanlığı döneminde RTE yapıyor, bunu söylüyor zaten. 2009’da Dragos (Maltepe) kampusunda inşaat çalışmalarına başladıklarına göre, tahsis de 2008 veya o 2009’da yapılmış olabilir.
Fakat, 2014’te Cumhurbaşkanı RTE görevi devir alır almaz, parti başkanlığına ve başbakanlığa Ahmet Davutoğu’nu getir(il)di.
Mülk devriyle kredi
Özelleştirme Yüksek Kurulu, 2015’te çok değerli tahsisli araziyi, yine eğitim amaçlı kullanılmak üzere, bu kez tapunun, yani mülkün Şehir Üniversitesine bedelsiz devredilmesini kararlaştırır. Yüksek Kurul’un altındaki imzalar, Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yard. A. Babacan, Maliye Bakanı, Mehmet Şimşek vb.
2016 yılında da üniversite Halk Bankası’ndan herhalde 500 milyon civarında kredi alıyor.
Arazinin bedelsiz tapulanması belli ki büyük bir kredi alabilmek için. Devraldıkları mülkü teminat gösteriyorlar. Yani her şey devlet eliyle, kredi dahil (HB de, devlet bankası).
Cumhurbaşkanı’na göre, bugünkü değeri 2.5 milyar lira olan hazine - devlet malı bir taşınmazın böyle bedelsiz devredilmesi, daha önce hiç görülmemiş, yapılmamış.
Hepsi sustu, neden?
Taa 2018’de kadar, hükümeti ve devleti elinde tutan herkes sustu.
Tamam, bedelsiz devir diyelim ki bugüne kadar hiç olmadı. Aradan üç yıl geçti.
Cumhurbaşkanı, daha önce tahsis ettikleri arsanın bedelsiz devrini bilmiyor muydu? Biliyordu.
Peki, sesini çıkardı mı, böyle şey olmaz dedi mi? Hayır! İstese müdahale edebilirdi. Arkadaşlar böyle değil, diyebilirdi.
Cumhurbaşkanı bu bedelsiz devrin, bankadan kredi almak için teminat olarak gösterileceğini bilmiyor muydu? Bence biliyordu. (Davutoğlu konuşabilir!) Ama onayladı tüm işlemleri, yasal veya zımnen. Ses çıkarmamak da bir onaydır.
Olay ne zaman patladı? Mimarlar Odası’nın “bedelsiz devrilemez” davasının Danıştay’da 2018’de karar bağlanması, mülk devrinin iptal edilmesiyle.. Borca karşılık teminat karşılıksız kalınca ve Ş. Üniversitesi de geri ödeme güçlüğü çekince ve banka tüm gelirlere el koymaya girişince.
Her şey normal!
Fakat anormal işler var: Danıştay kararı, bankanın el koyması vb. tüm bunların hepsi, Davutoğlu - Babacan ile Saray’ın derin ayrılığı ve siyasi düşmanlığı- rakipliği başlayınca oluyor.
‘Beyefendi neden engellemediniz?’
Bu arada Abdullah Gül Bey, hâlâ aralarında eski yoldaşlık ve ideolojik siyasi ilişki kaldığı zannıyla Cumhurbaşkanı’na telefon edip, isterseniz şu Şehir Üniversitesi işini halledersiniz diye ricada bulununca.. Cumhurbaşkanı’nın eline bulunmaz bir koz geçiyor, Halk Bankası’nı dolandırmaya kalkıştılar diyor ve Hürriyet gazetesine de sayfa tepesine 4’lünün fotoğraflarını dizip üzerlerine alavere dalavere manşeti atmak düşüyor.
Cumhurbaşkanı diyor ki: “Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz, yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniveresiteye tapu devri yapmak suretiyle, Özelleştirme Yüksek Kurulu Başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki, bu nasıl doğruluk, Peki, yanında kimler var?” (sayıyor hepsini..)
Cumhurbaşkanı bunları AKP İstanbul İl Danışma Meclisi toplantısında söylüyor.
Her iki yavrulanmış partinin kuruluş aşamasında.. Tam yeri ve zamanı söylemenin.
Çünkü kurucuların hemen hepsi AKP’den kopanlar, ayrılanlar vb.
Kimse sormuyor, “Beyefendi engelleyebilirdiniz, yapmadınız, niçin şimdi?”
Bari biz soralım..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu