Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yüzde 5, yani 3 milyon oy arayış çabaları boşa mı?
Cumhurbaşkanı, Devlet Bahçeli’ye “beklenmedik” denilen bir ziyarette bulundu. Görüşme konularını bilmiyoruz, ama iktidarın içinde bulunduğu sorunlar yumağının bir türlü çözülemediğini, dahası ağırlaştığını, ekonomiyi daha uzun süre ayağa kaldıramayacaklarını düşünürsek, bu görüşmelerin daha sık yapılacağını varsayabiliriz.
Bugünkü koşullardaki anketlerin ortalamasını aldığınızda, en iyi olasılıkla AKP + MHP ittifakına yüzde 5 daha fazla oy gerekiyor. Bu da yaklaşık 3 milyonu aşan bir seçmen kitlesine denk geliyor.
“Bu kitleyi nasıl devşirecekler” sorusu üzerine, geçen hafta 3 yazı yazdım ve öncelikle sepetlerinde tuttukları dış konularda “milliyetçi şahlanış” ve bunun yaratacağı birlik propagandasının getireceği oy umudunun altını çizdim.
Ama şimdilik öncelik, iç siyaseti dizayn etmekte, siyaset mühendisliğinde.
Burada başrolde ana problem olarak, muhafazakâr Kürt oylarını kaybetmemek düşüncesi rol oynuyor.
HDP ve milletvekili dokunulmazlıkları AKP için bir ateş topu.
MHP, AKP’Yİ YÖNLENDİRİYOR
İki lider arasında acil görüşmeyi yaratan gelişmeler de var, öncelikle Bahçeli’nin son zamanlarda artan öneri ve girişimleri.
Gördüğüm, MHP, Erdoğan ve hükümetini sıkıştırıyor ve yönlendiriyor.
Girişimlerinden bazıları AKP’nin zararına, hatta kuyusunu kazacak sonuçlar doğurabilecek nitelikte.
Bahçeli’nin özellikle HDP konusundaki ısrarını bu kategoride görüyorum.
AKP-MHP ittifakının Kürt seçmende olumsuz karşılanmasına rağmen AKP’den çıkarı olan muhafazakâr bir seçmen kitlesinin varlığı ve desteği biliniyor.
HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve partinin kapatılmasının, muhafazakâr Kürtleri de AKP’den uzaklaştıracağını şüphesiz AKP de görmektedir. Orada “Kürt damar”ın harekete geçeceğini varsayabiliriz.
AKP’NİN PARADOKSU
AKP’nin paradoksu budur: MHP’nin bastırmasına kayıtsız kalamamak ve ama buna karşılık da önemli bir seçmen kitlesi kaybetmek. HDP’nin kapatılması, AKP’ye ne kazandıracaktır?
AKP Meclis grup başkanının önce “kapatacağız” açıklamasından sonra, bir gün geçmeden, “HDP’yi biz sandığa gömeceğiz” şeklindeki düzeltmesi, AKP’nin açmazını sergiliyor.
Acaba Cumhurbaşkanı, bu konuyu mu açtı?
AKP, hem milletvekili dokunulmazlığı hem HDP’nin kapatılması konusunu önümüzdeki iki yıla yayabilir, MHP’nin ısrarına yanıt veriyormuş gibi, işler sürüyormuş gibi yapabilir.
EŞGÜDÜM EKSİKLİĞİ ARTIYOR
Bahçeli, daha önceleri de önerilerde bulunuyordu, fakat bu haftalarda-aylarda hükümete adeta daha yol gösterici, kimilerinin talimat olarak algılayabileceği açıklamalarının artması, iki müttefik arasında bir eşgüdümün / uyumun sağlanması gerektiği, bu ziyaretin ana konusu olabilir.
Bunlardan biri şüphesiz HDP’nin kapatılması konusunda ısrarıdır.
Ocak ayında da 11 maddelik bir öneri paketi açıklamıştı.
Siyasi Partiler Yasası’nın (partileri bağlayıcı milli ve manevi değerler temelinde) değişmesinden tutun, milletvekili parti değiştirmelerine, partilere devlet yardımının koşullara bağlanmasına, seçim barajının düşürülmesine kadar, önemli ölçüde siyasal ve toplumsal hayatı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine daha bağlayıcı, bir kısmı daha totaliter ve kontrol edilebilir önerileri içeriyordu.
Şimdi Bahçeli’nin politika dayatmalarının giderek arttığını görüyoruz.
TEMEL MESELE YÜZDE 5 OY
Temel mesele, “En az yüzde 5 fazla oyu iki yıl içinde nasıl devşirecekler” sorusudur ve AKP’nin tüm hamleleri, iç siyasette buna yönelik değerlendirilmelidir.
HDP içinden ayrı bir parti çıkarma konusundaki gelişmeler...
İYİ Parti’den yeni bir parti doğması...
CHP’den 3 milletvekili ile yeni bir partinin çıkıyor olması..
Saadet Partisi’ni de bölme girişimleri..
Hepsi AKP’nin destekleyeceği konular.
SURİYELİLERE VATANDAŞLIK KONUSU
Cumhur İttifakı’nın ilk kez iktidarı kaybetme olasılığının güçlü bir şekilde ortaya çıkması karşısında, yukarıdaki gelişmelerin AKP’ye umut yarattığı söylenebilir.
Ama muhalif seçmenin, iktidarın değişmesi olasılığını gördüğü anda, anayoldan ayrılmayacağını öngören siyasal analizler geçerli olacaktır.
AKP’nin oy avcılığının bir diğer ayağı da Suriyeli mültecileri vatandaş yapmaya hız kazandırması olacaktır.
Geçen seçimlerde hükümetin açıklaması, 89 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiği yönündeydi. Soru: Geçen 3 yıla yakın sürede, bu sayı kaça çıkarıldı ve önümüzdeki yıl kaç vatandaşlık hedefi bulunuyor Saray’ın?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi