Özetle zirveden çıkan sonucu özetliyor başlık. Ballandıra ballandıra anlatılanlara bakıyorum, ne hediye verdiler birbirlerine, Özel Erdoğan’ı nerede karşıladı, merdivende de tokalaştılar, Erdoğan gazetecileri selamladı vb. En önemlisi Özel’in ofisinde duvardaki Gezi illüstrasyonunun Cumhurbaşkanlığı’nca paylaşılan görüntüde ortadan kaybolması. Hokus pokus dijital eller fotoğrafa değmiş.

Saray’ın Gezi hassasiyeti çok derin. Kabul edilemeyen masum bir halk başkaldırısı ve kurban olarak seçilen içeride haksız yere yatırılan insanlar. Gezi’de öldürülen Elvan’lar bir kenara. Ama Saray kendini en büyük mağdur olarak görüyor!

GÜNDEMDE HALKIN DERTLERİ

Özel şüphesiz iyi bir gündemle cumhurbaşkanının karşısına çıktı. Önemli olan ağır ekonomik kriz altında inim inim inleyen geniş halk yığınlarının dertleridir. Bunları sahiplenerek bu yükü yaratanların önüne koyup çözümler talep etmek şüphesiz ki ana muhalefet partisinin daha doğrusu şu aşamada ülkenin en büyük partisinin görevidir. İktidarla konuşulacak en önemli konu...

Bunun yanı sıra adaletsizlik ve eşitsizliklerin de gündeme taşınması kaçınılmazdır.

Gayri resmi olarak pratikte yüzde 100’ü aşan enflasyona rağmen hükümetin temmuzda ekonomik yükü hafifletmek için kılını bile kıpırdatmaya niyeti olmadığını biliyorduk.

ZIRNIK YOK

Saray yetkililerinin önceki açıklamaları bunu net olarak gösteriyordu.

İMF program uygulayıcısı Mehmet Şimşek halka zırnık koklatmamak için elini sıkı tutuyor. İşi gücü sermayenin önünü alabildiğine açabilmek.

Onlar büyük paralar kazanacak da dış ve iç pazarda satışlarını artıracak da yeni işe alımlar yapacak da halkın eline geçen değerlenecek de...

Yani bir ölme eşeğim ölme öyküsü.

Ama kapitalist iflasların her zamanki halkın aleyhine işleyen sarmal değil mi, yıllardır ülkemizin de yaşadığı...

Önümüzde yeni bayramlar da yok ki 3 bin TL’lik ikramiyeler beklentisi oluşsun!

Düşünün, nelere kaldık!

SARAY DİRSEK GÖSTERDİ

Özel’in masaya yaydığı taleplere cumhurbaşkanının şu veya bu şekilde ucundan kenarından da olsa evet demesini bekleyen yoktu.

Hele CHP liderinin “bastırması” ile halkta umut doğuracak bir beklenti yaratılmasına Saray hiç yanaşmaz. Yapacaksa kendi yapar.

Tabii ki niyeti de yok.

AKP Sözcüsü Ömer Bey de zaten, halkın dertlerinin azaltılmasını popülizm olarak görüyor. Popülizme izin yok diyor.

Karşı önerisi “Gelin hükümetin ekonomi programına destek verin” oldu.

İyi valla...

Karşı öneri şu olabilirdi: Tamam destek olalım ama ekonomi ve maliye dahil 3-4 bakanlığı isteriz!

İki taraf ta birbirinden “Gerçekçi ol imkânsızı iste!” modunda davrandı ki beklentilere uygun.

Teleferik kazasından içeri atılan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz serbest bıraktırıldı.

Beğenmediniz mi?

Jest jesttir!