Beşiktaş’ın son tayin yeriydi Başakşehir!
Sakatlanan Demba Ba ve Gökhan kadrodaydı ama yedek kulübesinde... 
Cenk Tosun, “tosun” gibi dönmüştü ilk onbire...
Boş görmeye alışılan statlar vardı.
Burası 17 bin kişilikti... 
Taraftar sayısı 6 bin 600 idi; ancak sesi, gür ve büyüktü..!
Parası ödenen statta ısıtıcılar çalışmıyordu.
Oysa, gündüz yağmurla boğuşan İstanbul’da buz gibi bir gece vardı Başakşehir’de... Yağmuru yarıp da gelmiştik stada, burada soğuktan gidecektik!
Zaten hakemler “Garp Cephesi” gibiydi...
Yeni Bir Şey Yoktu!
Hani bir zamanlar karikatür efsanesi vardı ya “Yavlum Mithat” diye..!! 
İşte, ‘Yavlum Mithat’tan bir farkları yoktu...

Olcay Şahan’ın yoktan var ettiği bir pozisyonda Cenk Tosun golü attı! 
Pas o kadar “Nokta atışıydı” ki, Cenk’in de dediği gibi aslında olayın kahramanı
Olcay’dı! 
Gekas’ın yakaladığı fırsat da iyi bir fırsattı söylemek lazım... 
Kerim’in yerini Gökhan, Veli’nin yerini Oğuzhan aldığında Bilic, uzun zamandır 27 dakika kala böyle çifte atak yapmamıştı... 
Bu, adeta artık hiçbir şeyin aynı kalmayacağını gösteriyordu..
Bakın bu cümleyi yazdığım anda da Sosa’nın nefis frikik golü geldi!
2-0 oldu... 
Cenk Tosun’un varyete yapayım derken kaptırılan top gol oldu.
Bilal durumu 2-1 yaptı..
Bilal’in golüne de “enfes” betimlemesi yapmamak da futbola ihanet olurdu.. 

Durum 2-1 olunca da Beşiktaş taraftarının makus talihi doğal olarak canlandı!
Yani, son 10 dakikada 10 yaş ihtiyarlama anları...(!)
Cenk’in yerini Demba Ba aldığında dakikalar 81’i gösteriyordu...
Beşiktaş taraftarı uzatmada “Oh” dedi!.
Gökhan 3. golü attı... Ve Beşiktaş 6 maç serisi yaptı...
Ha bu arada, size bir hikaye anlatayım: “Topla eşyaları gidiyoruz” dedi karısına...
“Yine nereye gidiyoruz” diye yanıt verdi eşi..
“Tayinimiz çıktı” dedi adam...
Bu yüzden mobilyaları pek yoktu!
“Hurçlara” doldururlardı yatak yorganı, sonra, yallah yola!
Hani dürüstlüğü yüzünden bir ay içinde 33 defa tayini çıkan memurlar vardı... Sürgünlerin dimdik adamları...
Rüşvet, adam kayırma, iltimas, ayrımcılık,  particilik yoktu kitaplarında.. 
Namus, ahlak, erdem ve faziletle yoğrulmuş adamlardı bunlar...
Sürgünü tayin için “Yürütmeyi durdurma kararı” aldıkları gün yeniden tayinleri çıkardı...
Sabah işe gelirlerdi, öğlen tayinleri çıkardı...
Ama bana mısın demezler, başlarını bir kez olsun öne eğmezlerdi...
Aç kalırlardı da, “haram” yemezlerdi...
İşte öyle adamlardır onlar...
Şimdiki dönemde onun adını siz “Memur Teoman” olarak anımsayacaksınız....
Ne çok vardı bu ülkede “Memur Teomanlar....”
Anımsayın son “Memur Teoman” işini: 
Altın dolu uçak onun imzası olmadığı için yükünü boşaltamamıştı hani.. Hatta, bakan talimatını bile dinlememişti de imza atmamıştı...!
Sonra..
Sonrası tayini çıktı...(!) 

Mağrur, mağdur ama gururlu ve onurlu insanlardı onlar...
Beşiktaş da bu dürüstlük abidesi insanlar gibiydi...
Her maç tayini çıkıyordu...
Son olarak, Bolu, Sarıyer derken maça 15 saat kala Atatürk Olimpiyat’a tayini çıktı! Maç saati önce 13.30 sonra 20.30 oldu...
Şu an tayin yeri ise Başakşehir FatihTerim Stadı..
Çarşamba günü istikamet Olimpiyat!

En Kalbi Muhabbetlerimle.... 
Ben CAN; Orhan Can..