Uzun yıllar önce okuduğumuz yurttaşlık bilgisi dersinde yurttaşların haklarının yanında yükümlülükleri de öğretilirdi.
4+4+4’le her şey tersyüz edildiği için öğrendiğimiz bir kural hâlâ geçerli mi bilmiyorum.
Öğrendiğimize göre cephe alınarak yani kendisine dönülerek selamlanması zorunlu iki şey vardı. Birincisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk milletinin birliğini temsil eden cumhurbaşkanı, ikincisi de son yolculuğuna uğurlanmakta olan cenaze.
Doğal olarak Türk bayrağı ve İstiklal Marşı da var ama onlara da AKP iktidarı sınırlama getirdi. Süper Lig ile Birinci Lig’de oynanan karşılaşmalar olmasa İstiklal Marşı’nı hiç dinleyemeyeceğiz.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül için yapılan bireysel başvuruda “hak ihlali” kararı vermesine kızgınlığını açık biçimde söylüyor.
Nasıl her yurttaşın kendisine saygı duyması gerekmiyorsa, kendisinin de Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymama hakkı var.
Ama “uymuyorum” dediğinde konu ifade özgürlüğünden çıkıyor ve eyleme dönüşüyor. Çünkü uymadığı, Anayasa Mahkemesi kararı değil, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.

***

Bu yaklaşım tümüyle değiştirilmek istenilen anayasa çalışmalarının gereksizliğini de gösteriyor.
Uyulmayacak olduktan sonra anayasaya ne gerek var.
Amaç uyulabilecek bir anayasa yapmaksa peşin peşin rejim değişikliği isteğinin kapsamı, Anayasa Mahkemesi’nin bırakılıp bırakılmayacağı ve kararlarının bağlayıcı olup olmayacağı da açıklanmalı.

***

Kuvvetler ayrılığı ilkesinden vazgeçilip geçilmeyeceği de önem taşıyor. Hem yargı bağımsızlığından söz etmek hem de yargıdaki üst düzey atamaları bir kişinin tercihine bırakmak nasıl bir demokrasi getirecektir. AKP, getirdiği ileri(!) demokrasiden neden yakınmaktadır.

***

Anlaşılıyor ki AKP’nin yeni anayasa beklentisi Cumhuriyet rejimini tek adam yönetimine dönüştürmekle sınırlıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi, bu geriye gidişte görev üstlenmemelidir.

***

Gelin “şefin kuralları”nı da anımsayalım.
Madde 1 - Şef haklıdır.
Madde 2 - Şef daima haklıdır.
Madde 3 - Şefin haksız olduğu durumlarda da 1. ve 2. madde geçerlidir.