Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Din adına yapılan katliamlar
Ahlak dinin tekelinde değildir. Ahlaklı olmak için dine gereksinim yoktur. Ahlakın tarihi dinin tarihinden daha eskidir. Ancak dinlerin de bir ahlak anlayışı vardır. Dinler de insanlara merhametli olmayı, vicdanlı olmayı, adil olmayı öğütlerler. Ancak nasıl oluyorsa, din adına hareket ettiğini iddia eden bazı odaklar, ahlakı yerle bir ediyorlar, her türlü merhametsizliği, vicdansızlığı ve zulmü gerçekleştiriyorlar, insanları katlediyorlar.
Ortaçağda haçlı seferlerinde yaklaşık 2 milyon insan katledildi. Yine aynı çağda Avrupa’da, yaklaşık 35 bin kadın, cadı ve büyücü olduğu iddiasıyla yakıldı. Avrupa’da 1618- 1648 yılları arasında gerçekleşen 30 yıl savaşlarında, yaklaşık 7 milyon insan öldürüldü. Ortaçağdan sonra Fransa’daki mezhep savaşlarında yaklaşık 3 milyon insan katledildi.
1960’lı yıllarda Nijerya iç savaşında yaklaşık 2 milyon insan, 1980’lerde ve 1990’larda Sudan iç savaşında yaklaşık 1.5 milyon insan, 1970’li ve 1980’li yıllarda Lübnan iç savaşında yaklaşık 200 bin insan öldürüldü. 1980’li yıllarda İran’da yaklaşık 8 bin kişi idam edildi. 2000’li ve 2010’lu yıllarda El Kaide, Taliban, El Nusra, IŞİD gibi terör örgütleri 10 bini aşkın insanı katletti.
Türkiye’de 1970’li yıllarda Çorum ve Maraş olaylarında, 1990’lı yıllarda Sivas olaylarında yüzü aşkın insan katledildi. Yine Türkiye’de 1990’lı yıllarda, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve Uğur Mumcu gibi gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, siyasetçiler öldürüldü.
Geçen hafta Yeni Zelanda’da yaşanan katliam da bu büyük tablonun bir parçasıdır. İnsanlar yüzlerce yıldır, Hıristiyanlık adına, Müslümanlık adına, Musevilik adına, Katoliklik adına, Ortodoksluk adına, Protestanlık adına, Sünnilik adına, Şiilik adına birbirlerini katlediyorlar. Oysa Tevrat’ta, İncil’de ve Kuran’da insanların canını almanın, bir insanı öldürmenin büyük bir günah olduğu, bunun Tanrı’nın buyruklarına aykırı olduğu, bunu yapanların Tanrı tarafından öte dünyada sonsuz bir acıyla, yani cehennem azabıyla cezalandırılacağı belirtiliyor.
Yaşananlar karşısında sorulması gereken sorular şunlardır:
Din adına bu kadar çok vahşet neden gerçekleştirilmektedir? Dindar olduğunu iddia eden bazı insanlar, neden din adına dine aykırı hareketler içinde yer almaktadırlar? Dindar olduğunu iddia eden bazı insanlar neden merhamet, vicdan, sevgi ve adalet duygusundan yoksun bir biçimde yaşamaktadırlar? Dindar olduğunu iddia eden bazı insanlar neden ahlaklı olmayı bir türlü becerememektedirler?
Bu vahşetlerin sorumlusu dinler midir, yoksa dini kullanan siyasetçiler midir? Din üzerinden öfke, kin ve nefret duygularını teşvik eden siyasetçilerin ve yöneticilerin bu vahşetlerin ve katliamların yaşanmasındaki rolü nedir? Din adına şiddet ve terör eylemi yapanlar bu cesareti nereden almaktadırlar? Bu eylemleri yapanların esin kaynağı nedir?
Laiklik ilkesinin bireysel, toplumsal ve siyasal bağlamda içselleştirilmediği ve özümsenmediği bir ortamda din ve mezhep adına yapılan katliamlar önlenebilir mi? Din ve mezhep üzerinden siyaset yapmak, insanların bütünleşmesi yerine, farklı dinlerden, mezheplerden ve dünya görüşlerinden olan insanların kutuplaşmasına ve eninde sonunda bir çatışma kültürünün içinde yer almasına yol açmaz mı?
Bu soruların sorulmadığı ve bu sorulara yanıtların aranmadığı bir ortamda söylenen tüm sözler boş laftan ibarettir. Yöneticiler, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, televizyoncular boş işlerle uğraşacaklarına, biraz da bunlarla uğraşsalar, insanlığa büyük bir katkı yapmış olurlar.
Ama bunu yapabilmek için de akılla birlikte, bir ahlak ve erdem anlayışına, bir vicdan, merhamet ve adalet duygusuna, bir insan sevgisine gereksinim vardır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev