Özdemir İnce

Skandal sözler

24 Temmuz 2022 Pazar

Şu günler herhangi bir nedenle google arama motoruna adımı yazacak olsanız karşınıza birçok sitede (Yeni Şafak, a Haber, Sabah, Kızılelma, gizlidosya.net, Haber Motto, HaberSeçimiNet, Yeni Akit, Net Haber, vb.) “Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce’den Tele1’de skandal sözler” başlığını görürsünüz. Sanki haberi tek kişi yazmış. Aslında öyle: Biri yazmış geri kalanı aynen kopyalamış.

“Cumhuriyet gazetesi yazarı Özdemir İnce, Tele1 canlı yayınında ezanın Arapçaya çevrilmesinin hata olduğunu söyleyerek Türkçe okutulması gerektiği hadsizliğinde bulundu.”

“İnce’nin sözlerine tokat gibi bir cevap veren Halil Konakcı Hoca, ‘Ezan Türkçe okunsun diyenlerin hemen hemen hepsi ne namaz kılıyor ne de camiye geliyorlar’ dedi.”

“Dinin her meselesi hakkında yorum yapıp hüküm bildiriyorlar. Yani hadlerini bilmiyorlar.”

Bilirim: Bu türden sözler ve yazılar kendi okurlarına, kendi cemaatlerine yöneliktir. Gerçek ve doğru olmaları gerekmez. Ama biz işin aslına bakalım:

TÜRKÇE EZAN

Aralık 1931’de, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü’nün başbakanlığı döneminde dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.

Kuran’ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul’da, Yerebatan Camisi’nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu. Bundan sekiz gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camisi’nde okundu. 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi’nde de Ayasofya Camisi’nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu.18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki evkaf müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.

1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi. (Vikipedi)

ARAPÇA EZAN 

“Peygamberimiz sahabeleriyle Müslümanları namaza nasıl çağrı yapacakları hakkında istişare yaptı. Herkes farklı farklı önerilerde bulundu. Kimi; namaz vakitlerinin boru çalınarak, ateş yakılarak, çan çalınarak veya yüksekçe bir yere bayrak dikilerek haber verilmesi tekliflerinde bulundu. Fakat peygamberimiz, bu tekliflerin her birini, başka millet ve dinlere ait olması nedeniyle uygun görmemişti. Topluluk bir karara varamadan dağıldı. Bir gece Hz. Abdullah bin Zeyd, rüyasından namaza insan sesi ile çağrıldığını gördü ve rüyasını Hz. peygambere anlattı. Peygamberimiz bu ifadeleri çok beğendi ve ‘Gördüğünü Bilal’e öğret; çünkü onun sesi güzeldir’ buyurdu. Hz. Bilal, Medine’nin en yüksek yerine çıkarak öğrendiklerini okudu.”  (Yeni Akit, 2017-03-02)

İslamda pek moda olan rüya kaynaklı kanıtlar tartışmalıdır ama geçelim!

ARAPÇA EZANIN YENİDEN KABULÜ

14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti, 14 Haziran 1950 günü ilgili yasayı değiştirerek Arapça ezan yasağını kaldırdı. Bu yasayla Türkçe ezan yasaklanmamış, ezan dili serbest bırakılmıştır. 

Türkçe ezan okunması konusu Meşrutiyet dönemindeki bazı aydınlar tarafından da dile getirilmişti. Bunu Ziya Gökalp şöyle şiirleştirmiştir:

“Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.

Köylü anlar manasını namazdaki duanın

Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur

Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda’nın

Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın.”

Ezan, Kuran gibi vahiyle inmemiştir. Sözleri “insan”a aittir. 1932 yılının Diyanet İşleri Başkanlığı ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Günümüz Diyanet İşleri Başkanlığı ise Türkçe ezanı caiz bulmamaktadır. Ben 1932 DİB başkanından yanayım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları