AKP’nin Meclis başkan adayı İsmail Kahraman. O çıkartılan meşhur Milli Görüş gömleği tekrar giyileli çok oluyor. Kahraman’ın Meclis başkanlığı ise bunun iyiden iyiye tescili olacak.
Fakat mesele sadece bundan ibaret de değil.
Kahraman’ın kurucusu olduğu bir vakıf var. Adı Birlik Vakfı. Aralarında Kahraman’ın da olduğu bir heyet, bu vakıf için bir anayasa taslağı hazırlamış.
Tahmin edileceği üzere bu taslakta başkanlık sistemi öngörülmüş.
Anayasa taslağının girizgâh bölümünde ise şu ifade yer alıyor:
“Yüce Allah’ın devletimizi sonsuza kadar koruması dileğiyle bu anayasayı kabul ediyoruz.”
Milletvekillerinin inandıkları kutsal kitap üzerine yemin etmeleri de maddeler arasında.
Müstakbel Meclis başkanımızın vakfına göre anayasayı değiştirmek için 330 milletvekiline de gerek yok. Salt çoğunluk yeterli. Sebep? Sebep şu:
“Yeni bir anayasa yaparken eski anayasanın kurallarına uymanın mantıken de tutarlı bir tarafı yoktur.”
Ama kendi taslaklarına göre, kendi anayasalarındaki başkanlık sistemini kaldırmak için milletvekillerinin beşte üçü ve bunun üzerine de referandum gerekiyor.
Devlet başkanının veto ettiği bir kanun ancak milletvekillerinin üçte ikisinin oyuyla kanunlaşabiliyor.
Devlet başkanının işlem ve kararları ise yargı denetimi dışında.
Yani Sayın Erdoğan’ın pek seveceği bir anayasa taslağının altına imza atmış biri Meclis başkanı olma yolunda. Yeni anayasa yapılırken eskisinin kurallarına uymayı mantıksız bulan biri Meclis’i ve yasama faaliyetini yönetecek. Belli ki anayasa çalışmaları pek şenlikli geçecek.
Bakalım İsmail Bey ve arkadaşlarının anayasa değişikliği için 330 milletvekiline ihtiyaç olmadığını savunan görüşü yeni yasama döneminde kendine taraftar bulacak mı?
Milli Görüş, iktidarla koalisyonların küçük ortağı olarak tanıştı. Baraj altlarında çok gezindi. Yeri geldi MHP’yle (ya kiminle olacaktı) seçim ittifakı yaparak kapağı Meclis’e zar zor attı.
Bugün zamanında iktidar yüzü görmesine sebep olan parlamenter rejime düşman, başkanlık da değil “başkancı” bir rejim kurmak için tam saha baskı yapıyor. Meclis başkanlığına da başkancı bir Milli Görüşçünün getirilmesi elbette tesadüf değil.
Haziran seçimlerinden sonra azınlıktaki AKP’ye Meclis başkanını kaptırmış olan muhalefetin başkan adaylarının ise maalesef haber değeri bile bulunmuyor.
Başkanlık referandumu için 330 bulunmaya çalışılacak. Erdoğan’ın açıklamaları bunu gösteriyor. Bir süre bunun müzakerelerini izleyeceğiz.
Ancak 330 bulunamazsa, İsmail Kahraman ve arkadaşlarının ileri sürdüğü gibi “Anayasa komisyonu, maddelerin kabulü usulünü yeniden tespit” etme yoluna gider mi?
O kadar da olmaz demeyin. Neticede bizzat Cumhurbaşkanı’nın “fiili bir durumda” olduğumuzu söylediği bir ülkede yaşıyoruz.