Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Demokrasi oyunu... Bilim, eğitim...

12 Ağustos 2016 Cuma

“Ve yaşam devam etti. Hiçbir şey olmamış gibi... Beklediler..” Balyoz mağdurlarından Tümamiral Semih Çetin’in 2011 yılında Hasdal Cezaevi’nde yazdığı Balyozname’nin önsözünden çekip aldım bu cümleyi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından
40 gün geçti. 40 gündür ülkece “demokrasi oyunu” oynuyoruz hep birlikte, ellerde ayyıldızlı kırmızı bayraklar. Hitabetlerin en coşkulusu yapılıyor meydanlarda. “Kandırıldık, affedin” sözleri büyük coşku ile alkışlanıyor. Ve yaşam devam ediyor. Hiçbir şey olmamış gibi. Bekliyorlar... Bekliyoruz... Peki neyi? Neyin değişmesini?
Önce bir konuyu iyice anlamamız lazım. Dünya-ahiret din kardeşliği ile başlayıp, kan düşmanlığına dönüşen, nihayetinde darbe girişimi ile sonuçlanan Fethullah Cemaati-AKP birlikteliğinde işin bir yönü de mecburiyetti. AKP 2001 seçimleri ile ilk kez iktidara geldiğinde kadroları bir ülkeyi yönetebilecek beceri, eğitim ve deneyimden yoksundu. Birilerinin entegre edilmesi gerekiyordu ve cemaat yapılanması biçilmiş kaftandı: Çok daha iyi eğitimli, donanımlı, üstelik dini bütün... Zaten 30 yılı aşkın bir süredir ülke bürokrasisinin içine sızmaya başlamışlardı... AKP, cemaati kullandığını sandı, kullanıldığını ise çok geç, iş işten geçtikten sonra anladı. Askeri-siyasi ve kamu bürokrasisinin kilit noktaları çoktan ele geçmişti. Kandırıldık derken haklılar ancak unutulmaması gereken en önemli unsur, kandırıldık eksenindeki ana belirleyicinin AKP’nin “Laiklik, çağdaş eğitim, bilim ve liyakatin”in yerine “biat”ı sadece ve sadece “biat”ı yerleştirmesi..
Bu yüzden “kandırıldık” demekle iş bitmiyor. Bugün bu ülkenin başına gelenlerin arkasında bu yatıyor ve geleceğini de belirleyecek olan aynı şey. Demokrasicilik oyunu ile devam edemeyeceği aşikâr. Bir neslin kaderi ile oynandı onlarca yıl. Daha liseye girişten başlayarak KPSS’ye kadar, çalınan soruların birilerine servis edildiği sınavlarla ve kadrolaşmalarla. Yarını belirleyecek olan “Sorgulayan bireylerin yetişeceği çağdaş eğitim; ortak akıl; farklı seslerin dışlanmaması; bağımsız, gerçekten bağımsız bir medya.”
Neredeyse tüm liseleri imam hatiplere dönüştürmekle bunun gerçekleşmesi mümkün değil. ÖSYM üniversite giriş sınavının sonuçlarını yeni açıkladı. İmam hatip lisesi çıkışlıların üniversiteyi kazanma oranı sadece yüzde 16. Sınava giren her 5 öğrenciden 4’ünün üniversiteyi kazanamadığı bir yapı var karşımızda. Bunun üzerine bir de üniversitelerin çoğunun eğitim düzeyinin ne kadar yetersiz olduğunu ekleyin...
Sanayide katma değerli üretimde arpa boyu yol alınamadan, bilgi ve teknolojinin sadece tüketicisi olarak sürdürdük yapıyı bugüne kadar. Böyle bir devam edilecek? Ekonominin ana eksenine inşaat, özelleştirme ve toprak rantı yerleştirildi bugüne kadar. Böyle mi devam edecek?
Bu soruların yanıtını tartışmaya başlamadan, asıl gerçeklerin üstünü örterek ve devekuşu gibi kafayı kuma gömerek demokrasi oyunu oynamayı sürdürecek miyiz?

İnsan Gelişimi Araştırma Ödülü
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı adına Koç Üniversitesi’nde kurulan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sürdürülebilir Kalkınma” UNESCO Kürsüsü nezdinde yeni birbilim ödülü oluşturuldu. Ödülün adı “İnsan Gelişimi Araştırma Ödülü.” Sürdürülebilir kalkınma açısından kalkınmada insan unsurunun çok daha ön plana çıktığını vurgulayan Prof. Kağıtçıbaşı ödül kapsamında insan gelişimini ve insan esenliğini desteklemeye yönelik bilimsel araştırma projesi başvurularının kabul edileceğini söylüyor. Ödülün tutarı 25 bin TL. Detaylı bilgiyi kockam.ku.edu.tr/tr adresinden öğrenmek mümkün.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir garip ülke 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları