Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Atatürk Karşıtlığı
Atatürk bir simgedir. Bağımsız, özgür, egemenliğin ulusta olduğu, bağnazlıktan, hurafelerden kurtulmuş, çağdaş yaşam kalitesine ulaşmış Türkiye idealinin sembolüdür. Atatürk karşıtlığı, aslında bu niteliklere sahip Türkiye Cumhuriyeti ideali karşıtlığıdır.
\nBağımsızlık savaşı karşıtlığı, söylem değişikliği de olsa, gerçekte günümüzde de Atatürk karşıtlığı olarak sürmektedir. Karşıt gruplar aynıdır, yine Atatürk’e yollamalar yaparak bu karşıt grupları belirleyelim:
\n***
\n• Dış güçlerce desteklenenler, beslenenler...
\nDış emperyal güçler kişi, kurum, örgüt, TV programlarını, yayın organlarını destekleyerek, besleyerek Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirme stratejisini uzun yıllardır izlemektedir. Böylece dış güçler, Türkiye’yi en azından yönlendirme olanağını bulmaktadır. Satınalma, kiralama, dış güçler açısından maliyetinin düşük oluşu, demokratik bir görüntü vermesi nedeniyle yeğlenen bir yöntem olmaktadır.
\nAcı bir gerçek olarak ülkemizde satılık, kiralık insanların varlığı, dış güçlere böyle bir fırsat, olanak yaratmaktadır. Yabancı desteği, gizli, görünmeyen yollardan gelebileceği gibi, inceleme ücreti, araştırma bedeli, proje desteği, proje katkısı, hatta ödül şeklinde, yasal gözüken hem de propagandaya olanak veren yollarla da gelmektedir. Atatürk’ün gözlemlediği, açıkça ifade ettiği gibi yabancı çıkarların sesyayarlığını yapanları destekleyen, besleyen “külliyetli ecnebi parası” dün de vardır, bugün de vardır.
\n• Din tacirleri, din bezirgânları, din komisyoncuları, özetle dinciler...
\nAtatürk’ün din konusunda görüşü, günümüz diliyle şöyle ifade edilebilir: “Din lüzumlu bir şeydir. Dinsiz milletlerin varlıklarını sürdürmelerine (bekasına) imkân yoktur. Din, Tanrı ile insan arasında kutsal bir bağlılıktır. Bağnazların din komisyonculuğuna izin verilmemelidir.” Dinciler, din bezirgânları, toplumdaki yerlerinin statülerinin bozulmaması, çıkarlarına zarar gelmemesi için aydınlanmaya, özellikle laiklik ilkesine karşıdırlar. Laikliğin dinsizlik olduğunu, Atatürk’ün dinsiz olduğunu sürekli yayarlar. Çıkarları uyuşuyorsa, dış güçlerle de işbirliği yaparlar. Onlara göre, halkımız ne ölçüde aydınlatmadan yoksun kalır, karanlıkta bırakılırsa din komisyonculuğunun, bezirgânlığının getirisi de o denli yüksek olur.
\n• Vatansız, kalp, güçsüz kişiler...
\nVatan sevgisi gelişmemiş, kendi şahsi gönenç (refah) ve çıkarlarını ön planda tutan, hatta ülke ve ulusun zararında arayan Atatürk’ün tanımıyla “sefiller” bağımsız, yabancı güçlerin boyunduruğundan kurtulmuş, emperyalizme bir şekilde meydan okuyan Türkiye’ye karşıdırlar. Bağımsızlık, özgürlük, onurlu yaşam gibi kavramlar bu kişiler için fazla bir anlam ifade etmez, değer de taşımaz, kendi çıkarlarına ters düştüğü için Atatürk’e karşıdırlar.
\n• Özgüveni olmayan, ulusa güvenmeyen güçsüz kişiler, mandacılar.
\nAtatürk bu kişileri şöyle tanımlıyor: “Biz adam değiliz, adam da olamayız, varlığımızı kayıtsız şartsız yabancı eline bırakalım” düşüncesinde olanlar. Dünün ABD mandacıları, İngiliz muhipleri, günümüzde kayıtsız şartsız AB’ci, ABD dostu, sözde neoliberal, küreselleşmeci olmuşlardır. Anlayış aynıdır. Bağımsız, özgür, bir eksen oluşturabilecek Türkiye amacına karşı düşüncelerin ardında, “Bu millet adam olmaz, kendi kendine, iç dinamikleriyle bir şey yapamaz. Ancak bir dış güdüm gereklidir” anlayışı saklıdır. Bağnaz AB’cilerde, neoliberal diye yaftalananlarda, küreselleşmecilerde bu tür düşünceler, eğilimler ağırlıklıdır.
\n***
\nAtatürk, Atatürk’ün simgelediği idealler, ne yazık ki, geniş kitleler tarafından benimsenmemiş; Atatürk’ün ideallerini savunanlar, düzmece Atatürkçülerin de katkısıyla bir şekilde dışlanmışlardır. Atatürk, simgelediği idealler benimsenseydi, bugün Türkiye gerçekten kalkınmış, tam bağımsız, demokratik, bir sosyal hukuk devleti olur; Avrasya, Balkanlar, Ortadoğu üçgeninde bir eksen oluştururdu. Atatürk gibi bir liderin gelmesi ülke için talih, geniş kitleler tarafından çeşitli kandırmacalar, ayartılar (iğvalar) sonucu benimsenmemesi de ciddi bir talihsizlik olmuştur. Emperyal güçlerin Atatürk karşıtlığını anlamak mümkündür de, emperyalizmin yerli uzantılarının iyi niyetli olduklarını sanmak safdilliktir.
\nAtatürk’ün simgelediği idealleri benimseyenler düzgün ve yürekli oldukları sürece, ülkede umut yeşerir. Atatürk karşıtlarının, özverili olmamaları, dış güçlerce yönlendirilmeleri, kişisel çıkar ve ikbal peşinde koşmaları da bu umudu güçlendirmektedir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti