CHP’li olabilmek, CHP etiketi taşımayı değil, etik değerlere, niteliklere sahip olmayı gerektirir.
* Dürüstlük
Öncelikli ortam, meziyet dürüstlüktür. Yalnız akçalı konularda değil, fikren davranış olarak dürüstlük, etik ve doğruluk kurallarına uymaktır.
* Kamu yararı gözetme
Faaliyet uygulama ve önerilerde kişisel beklenti değil, kamu yararı gözetmektir.
* Kuruluş amacını içselleştirme
Egemenliğin kayıtsız şartasız ulusa ait olduğu, TBMM’nin ulusun tek ve gerçek temsilcisi olduğu partinin kuruluş bildirgesinde yer alan ilkeleri içselleştirerek savunmaktır.
* Tutarlılık
Öneri, söylem, faaliyet, davranışlarda tutarlı olmak, vaatleri, sözleri yerine getirmek, çelişkilerden kaçınmaktır.
* Dirençli olma
Baskılara, tehditlere karşı derenip ödün vermemek, mücadele etmek, dik durmaktır.
* Alçakgönüllü davranma
Kişisel övünmeden, gösteriden, sıradışı yeteneklere sahip olma saplantısından kaçınarak halka, örgüte, çevreye saygılı davranmaktır.
* Sorumluluk üstlenme
Hangi kademede olursa olsun sorumluluk üstlenmek, başarısızlıkta özür aramamaktır.
CHP, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin (ARMHC) siyasal partiye dönüştürülmesidir. Amaç, günümüzün de acil gereksinimi olan ulusal birlik, bağımsızlığı sağlamaktır.
CHP’de dönem dönem partinin kuruluş amacı, ilkeleriyle uyuşmayan bozguncu davranışlar, klişeler, hizipler oluşmaktadır. DP’yi kuranlar da CHP milletvekilleridir.
1946 tartışmalı genel seçimi sonrası partide DP ile rekabet için liberalleşme eğilimi esmesiyle devlet girişimleri sınırlandırılmış, çiftçiyi topraklandırma toprak reformu niteliğini yitirmiş, Köy Enstitüleri öğretmen okullarına dönüştürülmüş, imam hatip kursları açılmış, ilkokullara din dersi konmuştur. Partinin ilkelerinden devletçilik, laiklikten ödünler verilmiş ancak bu savrulma 14 Mayıs 1950 seçim hezimetini getirmiştir. Ödün verilerek başarı sağlanamayacağının kanıtı olmuştur.
1967 kurultayında, insancıl, halkçı, sosyal adalet ve sosyal güvenliği hedefleyen, devletçi, devrimci, plancı, özgürlükçü ortanın solu karakterinin temsilcisi, savunucusu Bülent Ecevit’in genel sekreter seçilmesi üzerine, bu kavrama karşı çıkan başbakan yardımcılığı, bakanlık, parti genel sekreterliği gibi önemli görevlerde bulunmuş Turhan Feyzioğlu, Kemal Satır, Ferit Melen gibi ağır topların önderliğinde 48 vekil CHP’den istifa etmiştir. Parti, bu çalkantıyı, bir anlamda bozgunculuğu atlatarak 1973 ve 1977 genel seçimlerinde birinci olmuştur.
Askeri darbeler CHP ile birlikte gündeme getirilerek “darbeci CHP” izlenimi yaratılması, siyasal rant sağlamak amaçlanır. Gerçekte darbeler CHP’ye karşı yapılmış, CHP 1981 yılında askeri yönetim tarafından kapatılarak Erdoğan’a, siyasal İslama iktidar yolu açılmıştır.
CHP, 1992 yılında yeniden açıldıktan sonra kapalı kaldığı dönemde altı oku temsil eden SHP kadar dahi başarı gösterememiştir. SHP, 1989 yerel seçiminde 39 ilin de belediye başkanlığını kazanarak birinci parti olmuş, ayrıca iktidarı ANAP’tan alan koalisyon hükümetlerinde de görev almıştır.
CHP’nin 1992 sonrası, 2024 yerel yönetim seçiminin değeri, başarısızlığı irdelenmesi gereken sorundur. Partinin oy tavanının yüzde 25 olduğu önyargısı ile oyu artırabilmek için sağa açılması gerektiği, yanılgısı, verilen ödünler, Baykal ve Kılıçdaroğlu’nun kişisel tutumları başarısızlığın ana nedeni olmuştur.
38’inci olağan kurultay, parti ve ülke için ümit ışığı yakmış, parti 2024 yerel seçiminde yeniden birinci parti konumuna yükselmiştir. Parti, içeriden karıştırılmak, dışarıdan da yargı tehdidi ve operasyonlarla baskı altına alınmak istenmektedir. Dirençli, dikkatli, titiz davranılarak bu engeller de aşılmalıdır.