Öztin Akgüç

CHP ve yönetimi

19 Ekim 2022 Çarşamba

CHP, resmen 9 Eylül 1923 tarihinde Mustafa Kemal Paşa tarafından, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’nin, siyasal partiye dönüştürülmesiyle Halk Fırkası adıyla kurulmuştur. Partinin kuruluş bildirgesinde egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu, halkın kendisini yöneteceği, TBMM’nin ulusun tek ve gerçek temsilcisi olduğu vurgulanmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Nutku’nu okuduğu partinin ikinci kurultayında tüzük değişikliğiyle cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık partinin ilkeleri olarak kabul edilmiştir.

Kurultayda “laiklik” sözcüğü kullanılmamakla beraber partinin devlet ve millet işlerinde din ve dünya birbirinden ayırmayı ilke saydığı vurgulanmıştır. Partinin 1931 yılı kurultayında, laiklik, devletçilik ve devrimcilik (inkılapçılık) ilkeleriyle birlikte kabul edilmiştir. Partinin 1935 yılı kurultayında Mustafa Kemal Paşa’nın önerisiyle Müdafaai Hukuk direniş örgütlerinin Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti altında birleşme kararının alındığı Sivas Kongresi (4 Eylül 1919) partinin kuruluşu ve ilk kurultayı olarak kabul edilmiştir. CHP’nin kökeninde emperyalizme karşı direniş, bağımsızlık, ülkenin bütünlüğünü korumak, reddi ilhak vardır. CHP’nin ilkeleri yinelenirse;

Cumhuriyetçilik: Cumhuriyet, halkın egemen olarak kendisini yönettiği, TBMM’nin ulusun tek yetkin temsilcisi olduğu; yetkisini, toplumun verdiği vekâletten aldığı siyasal örgütlenmedir.

Halkçılık: Halkın yararı için çalışmayı, vatandaş arasında ayrım yapmama, ötekileştirmemeyi, imtiyaz tanımamayı, eşitliği sağlamayı amaçlar.

Milliyetçilik: Ulusal birlik oluşturmayı, ulusal bağımsız devleti, ulusal çıkarları, saygınlığı öncelikle korumayı, savunmayı amaçlar. Milliyetçilik, ülkeye özveriyle hizmettir.

Devletçilik: Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) 1932 yılında İzmir Uluslararası Fuarı’nı açış konuşmasında “Türkiye’nin devletçilik sistemi, XIX. yüzyıldan beri sosyalizm teorisyenlerince ortaya atılan fikirlerden etkilenmemiştir. Devletçilik Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş Türkiye’ye has bir sistemdir” açıklamasını yapmıştır. Nitekim Türkiye Birinci Sanayi Kalkınma Planı’nı hazırlayarak KİT olarak oluşturulan Sümerbank aracılığıyla uygulanmış, kalkınma sürecine girilmiştir.

Devrimcilik: Ülke ve toplum için iyi sonuçlara ulaşmak amacıyla sürekli köklü değişiklikler düzeltmeler, iyileştirmeler yapmaktır. CHP yalnız Atatürk döneminde değil, 1960-80 döneminde kurduğu koalisyon hükümetlerinde de sürekli düzeltmeler, iyileştirmeler yapmıştır.

Laiklik: Dinin siyasal ve kamusal yaşam üstündeki baskısını, etkisini sınırlayarak, dini kuruluşların yetkisinden bağımsız siyasal ve toplumsal bir sistem oluşturmaktır. Ulusal devlet ancak laiklik temeli üzerine kurulur. Laiklik olmadan, demokrasi, halkın egemenliği halkçılık, milliyetçilik, devrimcilik olmaz. Laiklik Atatürk’ün CHP’nin temel okudur. CHP, bağımsız kalkınmış, saygın, laik Türkiye idealini gerçekleştirmeye odaklanmıştır. 

CHP antiemperyalisttir. Emperyal güçler, ülkede kendilerini muhafazakâr olarak nitelendiren işbirlikçiler bularak, Cumhuriyet ilkelerine, tam bağımsız Türkiye idealine karşı engeller oluşturmuşlardır.

Önemli olan partinin kurucusu, kuruluş amacı ilkeleri, oluşan kurum kimliğidir. Partinin yöneticileri, TBMM grubu gelip geçicidir. Nitekim yakın geçmişte CHP yönetiminde bulunanların belki çoğu partinin üyesi bile değildir. İstifalar, ihraçlar olmuştur.

CHP hakkında değerlendirme, eleştiri yapılırken CHP’nin kurum kimliğiyle günümüz yöneticileri arasında ayrım yapılmalı, CHP özleştirilmemelidir. Yöneticiler de kuruluş amacına, ilkelerine kurum kimliğine uygun davranmalı, kişisel gösterilerden, ego tatmininden kaçınmalıdırlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları