Öztin Akgüç

Cumhuriyetin ilk yüzyılı

25 Ekim 2023 Çarşamba

Cumhuriyetin ilk yüzyılı; (i) gelişme, yükseliş (1923-39); (ii), durağan, duraklama (1940-80); (iii) gerileme (1990-2023) olarak üç döneme ayrılabilir.

Cumhuriyetin ilk yüzyılında ülkedeki gelişmeleri somut olarak görebilmek için ülkenin 1923 yılı ekonomik ve toplumsal koşullarının başlıcalarını aşağıda verildiği gibi dikkate almak gerekir:

Nüfus (kişi): 12.559.000

Gayri safi milli hasıla (milyon): 26.060

Okul sayısı: 5.062

Kişi başına gelir (TL): 2.075

Öğretmen sayısı: 12.437

Sanayi sektörü payı (yüzde): 43.1

Öğrenci sayısı: 308. 548  

Tarım sektörü payı (yüzde): 43.1

Okuryazar oranı (yüzde): 19.2   Hizmet sektörü payı (yüzde): 46.3

Doktor sayısı: 314

İşyeri sayısı: 33.058

Yaşam süresi (ortalama yıl): 35.4 İmalat sanayisi işyeri: 264

Kara ve demiryolu (kilometre): 22.111 Dünya ticaretinde pay (yüzde): 0.30

Not: Kaynaklara göre istatiksel veriler arasında farklar olabilir.

Finans sektörü, kredi piyasası ağırlıklı olarak kendi ülkelerinin firmalarını finanse eden yabancı bankaların kontrolünde, ülkenin ulusal merkez bankası olmadığından, Alman ve Avusturya bankalarına yatırılan altın mevduatına İtilaf Devletleri’nce savaş tazminatı olarak el konulduğundan dolaşımdaki 158.7 milyon lira paranın karşılığı da yoktu.

Cumhuriyetin ilanı ile Türkiye’yi saygın ülke, ulusal devlet, çağdaş toplum düzeyine ulaştırmak amacıyla yenileşme hareketleri başlatılmıştır. Vatanseverlik, özveri, güven, moral gücü ile kısa sürede devrimler başarıyla gerçekleştirilmiştir. Devrim niteliğinde başlıca çağdaşlama hareketleri özet olarak şöyledir:

1922-TBMM’nin ülkede egemenliğin tek temsilcisi olduğu, başkentin Ankara’ya nakli.

1924- Halifeliğin kaldırılması, Şeriye ve Evkaf Bakanlığı yerine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşu, Tevhidi Tedrisat Yasası ile tüm okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması.

1925-Tüm tekke ve zaviyelerin kapatılması, giysi ve törenlerinin yasaklanması, Şapka Yasası ile kılık kıyafet reformu.

1926-Hukuk reformu, Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu’nun kabulü.

1928-Dil Devrimi, yeni Türk harflerinin kabulü.

1934-Bireyin kimliğinin belirlenmesi amacıyla soyadı yasası.

1937-Laikliğin anayasal bir ilke haline getirilmesi.

Bu dönemde kurumlar yeniden yapılandırıldı. Türk kimliğini, dilini, kültürünü geliştirmek, ulus devlet yapısını kurmak ana öğe oldu. 1926 yılında köy okullarının açılması 769 sayılı yasa ile düzenlendi. 1932 yılında okuryazar oranını artırmak, gençliğin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla Halkevlerinin kurulmasına başlandı.

Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasal bağımsızlığın sağlanması anlayışıyla ulusal bankaların gelişmesi desteklendi. 1930 yılında bir devlet bankası olarak TCMB kuruldu. Devlet hem düzenleyici hem de üretici olarak ekonomik yaşamda etkin rol aldı. Kamusal hizmetleri sağlamak üzere KİT’ler oluşturuldu. İlk beş yıllık sanayi kalkınma planı hazırlanarak ve 1933-1938 döneminde başarı ile uygulanarak Türkiye’nin hızlı büyüme sürecine girmesi sağlandı. Ünlü ekonomist Kuznets ayrımı ile Türkiye kısa sürede ekonomik gelişmenin üçüncü aşaması olan kalkış (take-off) sürecine girdi. Ekonomik alanda başarılar; denk bütçe, cari işlemler dengesi, enflasyonsuzluk ve fiyat istikrarı ile sağlandı.

Dış politikada saygın ülke olarak etkili olundu. Lozan Konferansı’nda anlaşmazlık konusu olan sorunlar çözüldü. Türkiye 1929 yılında gümrükleri tümüyle kontrol altına aldı. 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin boğazları silahlandırması, boğazların denetiminin Türk hükümetine ait olduğu kabul edildi. 1934 yılında Balkan ülkeleri arasında dayanışma ve işbirliğini amaçlayan Balkan Paktı (Antantı), Ankara’da imzalandı. 1936 yılında Türkiye, İran, Irak, Afganistan arasında dostluk ile işbirliğini amaçlayan Sadabat Paktı’nın kurucu üyesi oldu. 1932 yılında davet üzerine Cemiyeti Akvam’a (Milletler Cemiyeti) katıldı. Hatay 1939 yılında ülke topraklarına katıldı. 

Türkiye, yükseliş döneminde mazlum milletlere örnek bir ülke olarak politikada etkin, saygındır. Ne yazık ki bu dönemimiz izleyen yıllarda sürdürülemedi...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları