Öztin Akgüç

Gerçek Müslüman

05 Ekim 2014 Pazar

Günümüzde Müslümanlık adına yapılanlar, söylemler, Mehmet Akif’in belleğimde kalan dizelerine hak verdiriyor. “Kaç hakiki Müselman gördüysem makberdedir / Müslümanlık bilmem amma galiba göklerdedir.”
Günümüzde dinin kişisel, politik amaçlı istismarı, Müslümanlığa yakışmayan davranışlar, ne yazık ki Mehmet Akif’in yüz yıla yakın süre önceki gözlemine hak verdiriyor. Düzgün, dürüst olma, özveri, dayanışma, hoşgörü, ahlaki duruş gibi Müslümanlığa yaraşır davranışlar yerine, genelde gözlenen vahşet, ilkel davranışlar,baskı, çıkar güdülü davranışlar... Özde değil, sözde, şekilde Müslümanlık gösterisi yapılıyor ve ne yazık ki yaygınlaşıyor.
IŞİD’in her gün dünyada yankılanan insanlık dışı davranışından daha fazla söz etmek istemiyorum. Ben, bireysel özgürlük alalaması altında baş bağlamanın ilkokullara kadar indirilmesinin gündemde tutulmasını savunuyorum. IŞİD’in yaptıkları nihai olarak geçici, insanlığa verdiği zarar belli bir süre ile sınırlıdır. Kısa bir süre sonra IŞİD’in sonlanacağı umuluyor. Din istismarının, eğitimi İmam-Hatip temeline oturtmanın, küçük çocukların başörtüsü yaftası altında beyinlerini bağlamanın, yeteneklerini körletmenin etkileri ise uzun süreli ve kalıcıdır. Politik, kişisel beklentilerle, çıkar hesaplarıyla çocuklarımızın geleceği karartılıyor. IŞİD’in yaptıkları mı, yoksa çocukların geleceğini karartmak mı daha ağır bir insanlık suçu? Takdirinize bağlı.
Sanatçıların, bilim adamlarının, özgürce düşünen, davranan, kişilikli duruş sergileyebilen, yaratıcı kuşakların yetiştirilmesini istiyoruz. Bunun yolu, eğitimi İmam-Hatip temeline oturtmak mı? Çocukların başlarını bağlamak mı? Türban, başörtüsü simgesi altında beyinlerinin gelişmesini önlemek mi?
                                                                      ***
AKP ve selefleri sayılabilecek iktidarlar, oy devşirebilmek ve başarısızlıklarını örtebilmek için hep din istismarına sarıldılar. Halkımızın büyük bölümünün, kısa vadeli çıkar beklentilerinden ve ürkekliğinden de yararlandılar. Dini bir tehdit, korku salma aracı olarak kullandılar, halen kullanıyorlar. Dinin çıkar amaçlı sömürülmesine karşı çıkanlara da dinsiz, zındık diye saldırıyorlar, özgürlük karşıtı olarak göstermeyeçalışıyorlar. Özgürlük anlayışları ancak çocukların, kadınların başlarını bağlatmaklasınırlı, kişisel çapları o kadar. Özgürlük kisvesi altında özgürlüğü kısıtlıyorlar.
Ailelerin, toplumun çocuklarına sahip çıkmaları, baskılara, politik oyunlara boyun eğmemeleri gerekir. Çocuklarımız, kişisel çıkar beklentimize, korkularımıza, kaygılarımıza feda edilmeyecek kadar değerlidir. Bir yanda kadınlarımıza karşı şiddetten yakınıyor, kadınlarımızın toplum hayatına daha etkili katılmalarını istiyor, kızlarımızla, kadınlarımızla övünmek istiyoruz. Daha fazla iş kadını, daha fazla kadın yönetici, kadın biliminsanı, sanatçı özlüyoruz. Öte yandan başlarının, beyinlerinin bağlanarak toplum yaşamı dışına itilmelerine, bir şekilde köleleştirilmelerine, yeteneklerinin köreltilmesine de karşı çıkmıyoruz.
Hemen her alanda başarısızlığı ekonomi, dış ilişkilerde açmazlara girmiş AKP, başörtüsüne sığınarak, örtünmeyi ilkokula indirerek dikkatleri, tartışmaları farklı yöne çekmek istiyor. AKP’nin eğitim politikasına, çocukların kapanmaya zorlanmasına tepki vermek, oyuna gelmek değildir. İzlenmekte olan gerçek insanlık suçuna karşı çıkma da gerçek Müslümanlığın görevidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları