Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
IMF Takıyyesi
AKP iktidarının yeni bir marifeti, IMF ile anlaşma yapmış gözükmeden, IMF politikası uygulamak, bir tür IMF takıyyesi yapmak. IMF’ye karşı bir tutum sergileyip katışıksız IMF politikası uygulamayı, özetleyecek en iyi sözcük “takıyye”.
AKP hükümeti, IMF ile açıkça bir anlaşma yapmak, IMF’nin kapısını çalmış gözükmek istemiyor. Geçmiş iktidarları IMF politikaları izliyor diye eleştiren, ekonomi güçlendi diye yıllarca övünerek övgü düzdürten, ekonomik kriz bizi etkilemez, teğet geçer diye öngörülerde bulunan bir kişinin, şimdi gidip IMF’nin kapısını çalması, anlaşma ortamı araması, bir çelişki olmaz mı? Söylediklerinin, övündüklerinin doğru olmadığının bir itirafı, yadsınması olmaz mı bu? AKP liderine, kamuoyu önünde bu tür sorular sorulmaz mı?
Ayrıca IMF’nin yoksul, gariban halk nezdinde pek itibarı yoktur. Sayın Başbakan’ın deyişi ile, “IMF’nin yoksulun, garibanın ümüğünü sıktığını” deneyimleri ile öğrenmiştir. Şimdilerde hele hele yerel seçim öncesi ,“Bunlar da IMF’ci çıktı” söyleminin, AKP’ye oy kaybettireceğini, kamuoyu yoklaması yapan kuruluşlar dahi bilir. Övünmelere, övgülere karşı gerçekte ekonomik yapı sağlam değil; krizden etkilenme derecesi yüksek, etkili çevrelerden de “IMF ile anlaşma yap” sesleri yükseliyor; yarın, “IMF ile anlaşma yapmadınız, ekonomiyi derin krize soktunuz” eleştirileri de gelebilir. O halde ne yapmalı? IMF ile anlaşma yapmadan IMF politikaları uygulanmalı; tercihen yerel seçimlerden sonra da IMF ile ihtiyari, ihtiyati “stand-by” adlı anlaşması yapılmalı. Halka da dönüp IMF ile anlaştık ama, bu anlaşma öncekilerden farklı, “ihtiyari, ihtiyatlı stand-by” anlaşma demeli. Kurgulama böyle.
Belki anımsanır, o kriz öngörüsü gerçekleştikten sonra, bu köşede, “Peki, krizin yükünü şimdi kim çekecek” sorusunu irdelemeye çalıştım. “ABD bu krizin yükünü tek başına çekmez, dünyaya yaymaya çalışır; yine de sermaye varsıl kesim üstüne değil, daha çok garibin, yoksul kesimin üstüne yıkılır” öngörülerinde bulundum. Sanıyorum yaşananlar, gelişmeler bu öngörünün de gerçekleşmekte olduğunu ortaya koyuyor.
Şöyle bir kurgu yapalım. AKP, IMF ile açıkça anlaşma yapsa, IMF neler önerir ya da dayatır?
(1) IMF, yabancı alacaklıları, dış kredileri güven altına almak dış borçların ödenmesini kolaylaştırmak için, özel kesim borçlarına Hazine garantisi getirin, özel kesim borçlarını bir şekilde kamu borcu haline dönüştürün;
(2) Sıkı maliye politikası izleyin, kamu harcamalarını, özellikle gelişmeye yönelik cari harcamaları kısın, memurların reel ücretlerini düşürün, faiz dışı fazlayı, artan faiz yüküne koşut (paralel) arttırın;
(3) Doğalgaz, elektrik zamlarını yapın, enerjiyi pahalılaştırın; vergi yolu ile yoksuldan alamadığınız kaynakları zam yolu ile alın;
(4) Yabancı sermayeyi, yurtdışından kaynak girişini, vergi bağışıklığı, yüksek faiz, garanti, özelleştirme peşkeşi, varlık satışı yolu ile özendirin;
(5) Enflasyon hedeflemesi yapın, sıkı maliye politikasını daraltıcı para politikası ile de destekleyin, para musluklarını açmayın;
(6) Genel ücret artışını enflasyonun hızının altında tutun, düşük ücretle rekabet gücünüzü arttırın;
(7) Mevduata güvence verin, zor duruma düşebilecek bankaları Merkez Bankası kredisi ile destekleyin, der.
İşte IMF’nin önereceği, dayatacağı politikaları AKP hükümeti, Sayın RTE, aynen harfi harfine uyguluyor. Eksiği varsa, onları da yerel seçimden sonra tamamlayacak gibi görünüyor. Böylece IMF ile anlaşma ortamı yaratılacak, anlaşma yapılması kolaylaşacak. Zaten IMF çıpası atılmış vaziyette. Yalnız IMF ile anlaşma yapılırken, “Bunlar da IMF kucağına düştüler” dedirtmemek için sanki değişik türde bir anlaşma yapılıyormuş süsü, izlenimi verilmeye çalışılacak. “İhtiyari, ihtiyati stand-by anlaşması” ancak gerek duyulduğunda uygulanacak askıya alınmış bir anlaşma gibi bir alalama yapılacak. Aslında teknik olarak stand-by anlaşmalarda, ihtiyatilik vardır. Katmerli bir ihtiyatiliğin anlamı, farkı ne? Sadece, kamuoyuna farklı bir tür anlaşma yapılıyormuş izlenimini vermek kanısını uyandırmak amaçlanıyor.
İzlenen politikanın özeti, her alanda giyim kuşamdan demokrasiye insan haklarına kadar takıyye yapmak, yapılana gerçekten farklı bir görüntü vermek. Sıra, uygulama, IMF takıyyesine geldi.Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi