Öztin Akgüç

Kalkınma ve demokrasi için sınaileşme

26 Haziran 2015 Cuma

Türkiye’de kalkınma bir yana, büyümenin bile durduğu, işsizliğin arttığı, gelir dağılımının bozulduğu, dış borçlanma ve cari açık sorunlarının kronikleştiği, dış ticaret açığının onarılamadığı, yaşam kalitesinin göreceli gerilediği, demokrasi kalitesinin düştüğü bir dönemde sınaileşme programı, stratejisi, hatta projeleri ile gündeme getirilmeli; incir çekirdeğini doldurmayan tartışmaların boş polemikleri yerine, sınaileşme çabaları olmalıdır.
Bu bağlamda Türkiye’de ilk sınai programını gerçekleştirmiş, kalkınma stratejisi olarak devletçiliği uygulamış, planlamayı kaynak kullanımında bir araç olarak benimsemiş, planlı kalkınmayı desteklemiş, planlama örgütünü kurmuş bir parti olarak CHP’den parti ilkelerine uygun ciddi öneriler, araştırmalar beklenirken; CHP daha çok neoliberal görüntü ile, lojistik merkez oluşturma ana projesi ile kapsamlı, köktenci değil parçalı, perakende, palyatif gelir dağılımını düzeltme önerileriyle seçim kampanyasını yürütmüştür. Gerçi CHP’nin 2015 Seçim Bildirgesi’nde “ekonomik kalkınmayı destekleyen devlet anlayışı”, “sanayiyi destekleyen kamu politikaları” ve “enerjide bağımsızlık ve kaynak çeşitliliği” başlıkları alt bölümleri ile “ilk 20 yıllık ekonomik hedefler” yer almıştır.

***

CHP’nin ekonomik kalkınmayı destekleyen devlet anlayışı, planlı stratejik yatırımların devlet tarafından gerçekleştirilmesini öngören, devletin üretici konumunda olduğu bir yaklaşımı değil, devlete düzenleyici, vergi yükünü azaltıcı, rekabeti kolaylaştırıcı ekonomik işlevler yükleyen neoliberal anlayışı yansıtmaktadır.
Programda enerji konusunda da söylemler genel niteliktedir. Dış bağımlılığı azaltma, enerji kaynakları çeşitliliği, temiz, yenilenebilir enerji, çevre sorunu yaratılmaması gibi. Bu bağlamda kamu çatı kurumu, yatırımlar, geliştirilecek projeler konusunda açıklama yoktur.
Ekonomik hedefler belirlemek, yüzde 6 büyüme, işsizliğin yüzde 5’in altına indirilmesi, enflasyonun yüzde 4’ün altına düşürülmesi hedefleri iyidir. Ancak nasıl gerçekleştirileceğini açıklayıcı politika, program projelerinde belirlenmesi gerekir.
Sanayi sektörüne kaynak aktarma, imalat sanayiinin yapısını değiştirme, ara malı ve sermaye mallarında ithal ikamesi, gerek sektörel, gerek bölgesel dengeli sınaileşme, strateji benimsenmesi, geleneksel alt sektörlerin payının azaltılarak bilgi yoğun ileri teknoloji kullanan mikroelektronik, biyokimya benzeri sanayinin kurulmasında devletin üretici olarak devreye girmesi, AB Gümrük Birliği’nin yeni sanayiler kurulmasında engelleyici hükümleri varsa düzeltilmesi; montaj sanayiinden yerli üretime geçişin yöntemleri, dışsal ekonomiler yaratma, tüm bunlar kuşkusuz daha kapsamlı politikalar, öneriler, ciddi ve hızlı sanayileşme sürecine girilebilmesi için gereklidir.

***

Sınaileşmede KİT’ler devreden çıkarılmamalıdır. Üretken KİT’ler, kara delik değil, ileri ve geri, girdi-çıktı ilişkileriyle sınaileşmeyi hızlandıran, aynı zamanda sosyal etkinlikleriyle de insan kaynağını geliştiren, eğitim hizmeti de veren araçlardır. Ar-Ge’nin kâğıt üzerinde kalmaması, sınaileşme, KİT katkısı gereklidir.
Sınaileşme yalnız ekonomik kalkınma açısında değil, demokrasinin altyapısını oluşturması açısından da zorunludur. Endüstri insan davranışlarını, değer yargılarını, görev, sorumluluk anlayışını değiştirerek sosyal haklara sahip çıkma, savunma yetisini de geliştirerek demokrasinin altyapısını oluşturur.
Günümüzde demokratik olarak nitelendirilen, insani gelişmişlik endeksi yüksek tüm ülkeler sinai devrimini yaşamış, sınaileşme sürecinden geçmiş ülkelerdir. Köhnemiş neoliberal politikalara öykünüldüğünde sanayimizin ve demokrasimizin kalitesi ortadadır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları