Öztin Akgüç

Kredi Derecelendirme Kuruluşları

15 Ağustos 2014 Cuma

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, kapitalist düzenin kurumlarıdır. Finansal liberalizm, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi, kambiyo kontrollerinin kaldırılmasıyla da finansal pazarlarda önem ve etkinlikleri artmıştır. Kapitalist düzenin kurumu olarak, işlevleri bu çerçevede belirlenmiş kredi derecelendirme kuruluşlarından nesnel değerlendirmeler beklenemez. Belli çıkarlar doğrultusunda emperyal ülkelerin izledikleri politikalar etkisiyle, salt ekonomik değil politik etki ve kaygılarla hareket etmeleri de doğaldır. Kredi değerlendirme kuruluşları da bir yönlendirme, baskı, belli politikaları zorlama, empoze etme, hatta tehdit araçlarıdır. Özellikle dış kaynağa gereksinme duyan ülkeler açısından, çok daha etkili, belirleyicidirler. Geçen hafta Moody’s’in kredi notunun TV kanallarında nasıl beklendiğini gözlemledik. Bekleyiş, kredi notu tahminleri, spekülatif hareketleri tetiklemekte, ekonomik ajanlar, kredi not beklentisine göre pozisyon almaları, pozisyon değiştirmeleri, finansal pazarlarda dalgalanmalar yaratmakta; faizi, döviz kurunu, menkul kıymet borsalarını etkilemektedir.

***

Derecelendirme kuruluşları ülke riskini değerlendirmektedir. Ülke riski hem politik hem de ekonomik riskleri içermektedir. Ülkelerin politik düzeni, diğer ülkelerle siyasal ilişkileri, düzene yönelik tehditler, politik risk değerlendirilirken dikkate alınmaktadır. Kredi notunu etkilediğinden, iç barış, iç çatışmaların olmaması, düzenin sürdürülmesi önem taşımaktadır. Politikacıların iç çatışmaları körüklememesi, yalnız istikrar değil kredi notu açısından da önem taşımaktadır.
Ekonomik risk değerlendirilirken fiyat hareketleri, finansal piyasalarda istikrar, ülkenin ödemeler dengesi, cari işlemler açığı, açığın fonlanması, ülkenin dış borçları, dış borçların vade sağlandığı kaynaklar yönünden yapısı, uluslararası rezervleri, uluslararası rezervlerin dış borçları, dış açıkları karşılama yeterliliği, bütçe dengesi, ekonomik kurumlar, Merkez Bankası’nın yönetişim ilkeleri, finansal pazarların denetim etkinliği, fiyat mekanizmasının işleyişi, hukuk düzeni gibi hususlar dikkate alınmaktadır. Önemli olan geçmişi, güncel durumu değerlendirmek değil geleceği öngörebilmek olmalıdır.

***

Ülkenin dış baskılardan, yönlendirmelerden hatta tehditlerden bağışık, masum kalabilmesi için ülke riskini, bu bağlamda politik ve ekonomik risklerini düşük düzeye indirmesi, dış kaynaklara bağımlılığını azaltması gerekir. Ülkemizin bu bağlamda gereken özeni, duyarlılığı gösterdiği söylenemez. Günü kurtarmaya çalışmak, palyatif önlemlerle sorunları geçiştirmek, kısa süreli kaygılarla olaylara yaklaşmak, tutarlı davranmamak genel eksikliklerimiz olarak görülür.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının hangi güdülerle, niyetlerle hareket ettiklerini, nesnel davranmadıklarını da bilelim. Ancak not ayarlamaları konusunda açıklar, kozlar da vermeyelim. Politikacıların, bürokratların bu gerçeği görerek ülkenin geleceği açısından sorumlu davranmaları gerekiyor. Ülke riskini artıracak her davranış, söylemin ülkeye getireceği bir maliyet olduğunu bilelim. Politik ve ekonomik kırılganlığımızı azaltarak derecelendirme kuruluşlarının verecekleri not kaygısından, beklentisinden kurtulmaya çalışmak, uzun vadeli, sağgörülü ve akılcı tutum olur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları