Öztin Akgüç

Sol ve CHP kimliği

21 Temmuz 2021 Çarşamba

Kişiler üzerinden CHP’yi tanımlamak, tartışmak, siyasal yelpazedeki yerini belirlemek özneldir, yanıltıcıdır. Solu tanımlamadan, CHP’nin kimliğini, kurum kültürünü belirlemeden; CHP ile sol yaklaşım arasındaki uyum, uzlaşı irdelenmeden, bu bağlamdaki söylemlerin geçerliliği, yararı yoktur.

Sol yelpazenin en soluk rengi, Batı’nın sosyal demokratlarından en koyu rengi, tüm üretim ve değişim araçlarının kolektifleştirilmesine uzanan değişik tonları vardır. Farklı tonlarına karşın, solun özgün, ayırt edici özellikleri, ilkeleri vardır.

Sol, siyasal yazına Fransız İhtilali sonrası girmiş, Fransa’ya özgü kavramdır. Fransız kurucu meclisinin 1789 tarihi oturumunda, kralın vetosuna karşı olan halk temsilcilerinin, başkana göre salonun sol tarafında oturmalarından kaynaklanmıştır. Solun, değişik tonlarına karşın, salonun solunda oturma dışında da ortak özellikleri vardır. Sol, otoriteye, kişi, zümre egemenliğine karşı, halk egemenliğinden yanadır. Eşitlikçidir: Bireyler arasında inanç, din, renk, cinsiyet, sınıf farkı göz etmez, imtiyaz tanımaz. Laiktir: Dini kuruluşların yetkisinden bağımsız toplumsal yaşamı savunur, din ve dünya işlerini birbirinden ayırır. Yenilikçidir: Yaşamın her alanında sürekli iyiye doğru değişimden yanadır. Sermaye - emek çıkar çatışmasında emeğin hakkını, gelir dağılımının adil olmasını savunur. Sınırsız serbest piyasa ekonomisine karşıdır; devletin, ekonomide en azından düzenleyici görev almasını öngörürür. Halk egemenliği, eşitlikçilik, laiklik, yenilikçilik, emekten yana olma, devletin ekonomik faaliyetlerde rol alması, solun ayırt edici özellikleridir. CHP’nin kökeni, kuruluşu, ilkeleri göz önünde tutularak partinin siyasal yelpazedeki yeri, bu açıdan irdelenmelidir.

Cumhuriyet Halk Fırkası unvanı ile resmi kuruluş tarihi 9 Eylül 1923 olmakla beraber, partinin 1931 yılı ikinci kurultayında Mustafa Kemal Paşa, esas kuruluş tarihini 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin toplantı günü olarak belirlemiştir. Kongrede, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin tek çatı; Kuvayı Milliye güçlerinin tek yönetim altında, etkin güç olarak toplanması kararlaştırılmıştır. CHP’nin kökeni ARMHC’lerine, Kuvayı Milliye’ye dayanır.

Kuvayı Milliye, milli güç, Yunan ordusunun İzmir’i işgal etmesi üzerine, halkın kendi varlığını koruma, herhangi bir devletin egemenliğini kabul etmeyerek bağımsızlığını sağlamak amacıyla örgütlenen direniş hareketidir. CHP’nin kökeninde, bağımsızlık, emperyalizme karşı oluş, ulusun egemenliği amacı vardır.

Mustafa Kemal Paşa’nın (Soyadı Kanunu Kasım/1934 tarihinde kabul edilmiştir), Büyük Nutku’nu okuduğu partinin ikinci kurultayında, cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık ilkeleri kabul edilmiştir. Cumhuriyetçilik, iktidar yetkisinin toplumdan alındığı bir siyasal örgütlenme düzenini ifade eder. Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur, yöneticiler halktan, vekâleten aldıkları yetkiyi kullanırlar. Halkçılık, bireyler arasında eşitlik, yasaların yapımında, uygulanmasında, toplum yaşamında, hiçbir ailenin, sınıfın, cemaatin, zümrenin imtiyazının, üstünlüğünün olmamasıdır. Nutuk’ta “devlet ve millet işlerinde din ve dünyayı birbirinden ayırmak” ifade edilmişse de laiklik ilkesi, partinin 1931 yılı kurultayında, devletçilik ve devrimcilik ilkeleriyle birlikte parti programına alınmıştır. Sözü edilen kurultayda Mustafa Kemal Paşa’nın, partinin değişmez genel başkanı olduğu kararlaştırılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Türkiye’nin uyguladığı devletçilik sisteminin, sosyalizm ve liberalizmden farklı olduğunu, Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğduğunu, Türkiye’ye özgü bir sistem olduğunu vurgulamıştır. Devletçiliği, milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını karşılamak, birçok şeyin özel kesimce yapılmadığını bilerek memleketin ekonomisini devletin elinde tutması olarak tanımlamıştır. CHP, 1950 sonrası iktidarda bulunduğu kısa dönemlerde de planlı kalkınmayı savunarak devletçilik ilkesini uygulamıştır.

CHP, 1981 yılında askeri yönetim tarafından kapatıldıktan sonra, 1992 yılında yeniden faaliyete geçmiştir. 1980 darbesiyle Türkiye ve kurumları yeniden yapılandırılırken CHP’de bir ölçüde etkilenmiştir. Partiden istifalar, partide geçmişte görev almış bazı kişilerin amacı belli TV kanallarında konu mankeni, aksesuvar olarak görünerek parti hakkındaki söylemleri, partide kişisel gösteriler ve açıklamalar CHP’nin de yeniden yapılandırmadan etkilendiğini göstermektedir.

Ulusal egemenliği savunan devrimci sol partiden istifaların olmaması, telifçi politikaların izlenmemesi, ilkelerin savunulması, kişisel gösterilerin yapılmaması gerekir. Aykırı davranışlar parti etiketi taşımalarına karşın bazı kişilerin partiyi içselleştiremediğini gösterir.

CHP, kökeni Milli Mücadele’ye dayanan, halkın egemenliği, eşitlik, yenilikçilik, laiklik, emekten yana olmak, devletin ekonomide etkin görev alması gibi solun ayırt edici özelliklerini taşıyan, ülkeye özgü bir sol partidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları