CHP, özellikle CHP’li belediyeler, hesap verme sorumluluğu ötesinde başarılı olma yükümlülüğünü üstlenmiştir. Seçim başarısını, siyasal, toplumsal, ekonomik başarıya dönüştürmek zorunluluğu vardır. Siyasal, ekonomik başarıya dönüştürülememiş seçim başarısı güdük kalır. Nitekim SHP/ CHP 1989 yerel seçim başarısı siyasal ekonomik başarıya dönüştürülemediğinden kısa süreli kalmıştır. 

CHP’li belediyeler için koşullar zor, engelli, sorunlar ağır, beklentiler yüksek. Ekonomi uzun süreli derin bunalıma girmiş, enflasyon yaygın, işsizlik, üretim yetersizliği gelir dağılımı dengesizliğinin yoksulluğun artması ile hızlanmış, belediyeler ağır borç yükü altına sokulmuş, merkezi yönetimden destek yerine, örtülü de olsa köstek tehditleri gelmeye başlamıştır. Zor koşullara, ağır sorunlara, engellere karşın, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen gibi başarılı, deneyimli yaratıcı bir koordinatörün gözetimi altında faaliyeti sürdürme; yakın illerle büyük ortak projeleri geliştirme, gerçekleştirme olanağı; amaç birliği olan bazı STK’lerden gelebilecek destek; görevin başarısız Cumhur İttifakı belediyelerinden alınmış olması da avantajlı yönler olmaktadır. İktisatta baz etkisi, yönetim için de geçerlidir. Başarısız bir yönetimden sonra yapılan olağan işler, hizmetler dahibaşarılı izlenimi yaratır. Yine de sorunlar devasa, olanaklar sınırlı, kısıtlıdır. 

Merkez, yerel yönetimler eşgüdümü başarıya katkı yapar. Kurallar, ilkeler merkez tarafından belirlenir; denetim ve uyarılar merkez tarafından yapılır. Önemli kararlar merkez de alınır. Yerel yönetimlerin, ilke, kurallar çerçevesinde karar alma, uygulama özerkliği, geniş takdir alanı vardır. Olayların, gelişmelerin yakından izlenerek önlemlerin yerelde alınması hız ve esneklik sağlar. Belediye başkanlarının sorumluluğu, başarıya odaklanmaya, yeni fikirlerin, uygulamaların geliştirilmesine yol açar. Bilgi akışı, paylaşımı hızlanır. 

Yönetimde herhalde ilk kural halkçılıktır. Tüm vatandaşların eşitliği, ayrıcalık tanınmaması, halkın yönetime katılması, halkın eğitime, kültür düzeyini de içeren yaşam kalitesinin yükseltilmesi, halkçılığın ana ilkeleridir. Popülizmden, halkın kültür, eğitim, beğeni düzeyi en düşük bölümünün tercihlerine uygun davranışlarından halk dalkavukluğundan kaçınmak gerekir. 

Yönetimde başarı için aranan nitelikler, Konfüçyüs, Lao Tzu, Yusuf Has Hacip’ten bu yana fazla değişmemiştir. Dürüstlük, hak dağıtımında adil olmak, israftan kaçınmak, başarıya tutkulu olmak, kişisel gösteriden, şatafattan kaçınmak, yılmadan çalışmak, kibirli, küstah, saldırgan olmamak, alçakgönüllü davranmak, zorlama ile değil kişisel ortam, meziyetlerde saygı uyandırmak iyi yöneticide aranan niteliklerdir. Bu niteliklere, meziyetlere, haksız, yersiz eleştirilere karşı dingin, sakin kalmak, sorunlardan, engellerden yakınmama, çözüm üretme, faydalı, her işi boyutu, çapı ne olursa olsun önemsemek, gerçekleştirmek eklenebilir. 

Sorunlar, yalnız yerel değil, üretim yetersizliği, yoksulluk, laik eğitimden uzaklaşma, ümmet yetiştirme, çocukların, tarikatların, cemaatlerin elinde heder olması gibi de geneldir. Yerel yönetimler, merkezi yönetimin yarattığı sorunlara da engellere karşın alabildiğince çözüm getirmelidir. 

CHP örgütünün kültür, sanat, eğitim etkinliklerine katılması, yerel yönetimleri desteklemesi, başarıya katkı yapar. CHP, 1957 seçimi sonrası iktidara hazırlık olmak üzere “İlk Hedefler Beyannamesi” hazırlayarak gerçekleştirme taahhüdünde bulunmuştu. Genel merkezin günümüzde de bir bildirge ile halka, ülkeye taahhütlerde bulunması uygun ve destek olur. 

Milli Mücadele, yalnız dış emperyal güçlere karşı değil, yerli işbirlikçilere karşı da kazanılmıştır. Günümüzde de iç ve dış ayartılara, iğvalara kapılmadan engellemeye karşın başarıya odaklanılmalıdır. Kurucu CHP, kurtarıcı da olmalıdır. Görevidir.