Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ülkemizde kamu bankacılığı
Kamu bankaları, belirli sektörleri geliştirme gibi özel amaçları olan, toplumsal kârlılığı gözeten ihtisas bankalarıdır.
Cumhuriyet döneminde kurulan kamu bankalarının önemli bölümü; Türkiye Emlak Kredi Bankası (Emlak ve Eytam Bankası), Sümerbank, Etibank, Denizbank, T.C. Turizm Bankası ya tasfiye edilmiş ya da özelleştirilerek yok edilmişlerdir.
Faaliyette bulunan kamu bankalarının kuruluş amaçları, işlevleri, günümüzdeki uygulamalarını değerlendirmek üzere aşağıdaki özetleme yapılmıştır.
T.C. Ziraat Bankası
Ülkemizin ulusal sermayeli en köklü finansal kurumu, kuruluşu 1863 yılına değin uzanan T.C. Ziraat Bankası’dır. Tarım sektörünün kredi gereksiniminin bir örgüt eliyle karşılanması amacıyla girişim, Mithat Paşa’nın Niş Valiliği sırasında Rusçuk-Pirot kasabasında Memleket Sandığı kurulması ile başlamıştır. Almanya’daki kooperatif bankalarından (Raiffeisen) esinlenerek kurulan memleket sandıkları, 1888 yılında yayımlanan nizamname ile Ticaret ve Nafıa Nezareti’ne bağlı, başlangıç sermayesi 10 milyon Osmanlı Lirası olan Ziraat Bankası’na dönüştürülmüştür. Banka, Cumhuriyet döneminde sürekli yenilenerek T.C. Ziraat Bankası unvanlı iktisadi devlet teşekkülü haline getirilmiştir. Bankanın temel amacı, tarım sektörünü geliştirme, çiftçilerin çeşitli kredi gereksinimlerini karşılama, tarım kooperatiflerini destekleme, tarıma dayalı sanayiyi geliştirme olarak özetlenebilir.
Türkiye Halk Bankası
Ekonomik olduğu kadar toplumsal gelişme açısından da önem taşıyan KOBİ’lerin kredi sorununa çözüm bulmak, esnaf ve sanatkârların kaynak bulmaktaki zorluklarını gidermek amacıyla 1933 yılında 2284 sayılı yasa ile hükümete Halk Bankası ve Halk Sandıkları kurmak üzere yetki verilmiş ise de banka, 1938 yılında faaliyete geçmiştir. Bankanın kuruluşu, dönemin hükümetlerinin, kredi konusu çözümünü, devletin ekonomik olduğu kadar sosyal yönü de olan yükümlülüğü olduğu görüşünü yansıtır.
T. Halk Bankası’nın kuruluşunda, Fransız Halk Bankaları Merkez Sandığı’ndan esinlenilmiştir. Başlangıçta mevduat toplama yetkisine sahip anonim şirket statüsünde kurulan halk sandıkları, zamanla tasfiye edilerek T. Halk Bankası’na katılmışlardır.
Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank)
İktisadi devlet teşekküllerinin plan hedeflerine uygun yatırımlarını finanse etmek üzere 1964 yılında Kalkınma Bankası olarak kurulan Devlet Yatırım Bankası, 1987 yılında şekil ve nitelik değiştirerek dış ticaretin finansmanına yönelik bir ihtisas bankası kimliğine dönüştürülmüştür. Bankanın amacı; “ihracatın geliştirilmesi, ihraç ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesi, yeni dış pazarlar kazandırılması, ihracatçılar ve yurtdışında faaliyet gösteren müteahhit firmalara ve yatırımcılara, uluslararası piyasalarda rekabet gücü ve güven sağlanması” olarak belirlenmiştir.
Türkiye Kalkınma Bankası
Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAP) olarak 1975 yılında kurulan banka, 1988 yılında Türkiye Kalkınma Bankası unvanını almıştır. Bankanın amacı, kredi verme, iştirakte bulunma, teknik yardım sağlama yollarıyla halka açık çok ortaklı şirketleri desteklemektir.
İller Bankası
Kentlerin kalkınmasına hizmet etmek, imar planlarını hazırlamak, altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak amacıyla, belediyelere orta uzun vadeli kredi vermek, teknik yardım sağlamak üzere 1933 yılında 2301 sayılı yasayla Belediyeler Bankası olarak kurulmuş olan banka, 1945 yılında İller Bankası unvanını almıştır.
Türkiye Vakıflar Bankası
Banka, taşınır ve taşınmaz mal ve değerler karşılığı kredi açmak, ortaklıklar kurmak, ortaklıklara iştirak etmek, taşınmaz mal alıp satmak, her türlü bankacılık işlemi yapmak üzere 1954 yılında 6219 sayılı yasa ile, sermayesinin büyük bölümü Vakıflar Genel Müdürlüğü ile mülhak vakıflara ait olmak üzere kurulmuştur. 2019 yılında sermayesinin yüzde 58.1’i Hazine’ye devredilen banka, bir ihtisas bankası olmayıp ticaret ve mevduat bankası olarak faaliyet göstermektedir.
Kamu bankaları, günümüzde, kuruluş amaçlarını, toplumsal ve ekonomik işlevlerini gereği gibi yerine getirmemeleri nedeniyle eleştirilmektedir. Banka yöneticileri atanırken liyakat, ehliyet, kamuya hizmet gibi nitelikler aranması yerine; itaat, sadakat, kişisel beklentilere hizmet aranması kurumların işlevlerini yerine getirememelerine yol açmaktadır. Kamu bankalarının görev ve işlevlerini yerindelikle yerine getirebilmesi için, göreve yetenekli, özverili, kamu yararını gözeten yöneticilerin atanması gerekir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi