Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
GDO'ya hayır
Genetik oynamalar mısır, pamuk, kanola, soya gibi özellikle birçok gıdada katkı maddesi ve girdi olarak kullanılan genel olarak katma değeri yüksek ürünler üzerinde yapılmaktadır. Böylelikle başta mısır nişastasının, mısır şurubunun kullanıldığı tatlılarla, pudinglerle, hazır çorbalarla, çikolatalarla, gofretlerle, bisküvilerle, gazlı gazsız içeceklerle vb. hazır paketlenmiş endüstriyel ürünlerle ya da doğrudan soya katkısıyla hazırlanmış hazır köfte, sucuk, sosis ve bunlar gibi yüzlerce ürünle, bu maddeleri market tezgâhından ya satın alabilirsiniz ya da bunlar büfede, lokantada, yemekhanede size sunulabilir. Dolaylı yoldan ise; mısır, soya, pamuk ve benzeri GDO’lu ürünlerden elde edilen, hayvanlara yedirilen yemlerle GDO’lu ürünler sütten yoğurda, etten tüm bu ürünlerin mamullerine kadar her yiyecek ve içecekle irademizin dışında da beslenmemizin içerisindedirler.
***
GDO’lar sağlığımız, biyolojik çeşitliliğimiz üzerinde tehdit oluşturmakla kalmıyor, GDO’lu tohum üreten ABD’li, Arjantinli, Brezilyalı tekeller tohumları patentleyerek insanlığın ortak değeri olan tohumların kendilerinin dışında hiç kimsenin mülkiyetinde olmasını istemiyorlar, çiftçilerin tohum ayırma hakkını da elinden alıyorlar.
Ülkemizin biyolojik çeşitliliği, tarımsal üretimdeki zenginliği, bu alandaki potansiyeli ve gen kaynakları düşünüldüğünde Türkiye’nin bunlara ihtiyacı olmadığı açıktır.
Verim artışı, tarım zararlılarına karşı dayanıklılık ve bunun gibi gerekçeler bitkiler üzerindeki genetik oynamalarla; canlı sağlığı, biyolojik çeşitlilik, ekolojik dengenin bozulması, ekonomik bağımlılık, canlıların yaşam hakkının ellerinden alınması ve canlılar üzerinde mülkiyet hakkı oluşturulmasını haklı gösteremez.
Meseleye elbette tek taraflı bakmamalıyız. Bilime sonuna kadar saygılıyız ancak bilimin görevi belirsizlikleri de ortadan kaldırmaktır.
Bilim, bilim adamları da tekellerin, şirketlerin değil bilimin ve insanlığın hizmetinde olmalıdırlar. Bunun için de devletler üniversitelerini, bilim adamlarını tekellere, şirketlere muhtaç etmemelidirler. Üretimi ve ithalatı yasak olmasına rağmen çeşitli yollardan GDO’lu ürünler ülkemize yaklaşık son on yıldan beri girmektedir. Gördüğümüz kadarıyla mevcut durumun ara bir çözümle yasallığa kavuşturulma ihtiyacıyla 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete’de “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimi”ne dair yönetmelik çıkarılmıştır. Bizim bu konudaki korkumuz, GDO’lu ürünlerin tıp bilim adamlarının belirttiği gibi kanser, alerji, antibiyotiğe dayanıklılık, bebeklerde cinsiyet sorunları gibi korkunç sonuçlara yol açmasıdır.
***
Biyogüvenlik yasası çıkarılmadan GDO yönetmeliği çıkarılarak Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı işe tersinden girmiştir. Yapılması gereken ise önce konunun kamuoyunda ve TBMM’de enine boyuna tartışılarak, AB uyum yasalarına, mevzuatına ve ülkemiz çıkar ve menfaatlerine uygun olarak bir yasanın çıkarılması, ardından da yönetmeliklerin yayınlanmasıyla bu alandaki boşluğun doldurulması olmalıydı.
Bakanlığın çıkardığı bu yönetmeliğin kendi kendisi ile çeliştiğini bu konuda uzman kurum ve kuruluşlar dile getirmektedir. Örneğin yönetmelikte yalnızca bebek gıdalarında GDO’lu ürün kullanılmayacağı yazıyor, peki bu durumda hamile kadınların ya da emziren annelerin durumu ne olacak? Bir başka çelişki ise bu yönetmelikle ürünlerin üzerinde “GDO’suzdur” ifadesinin kullanılması yasaklanıyor, yani halkımız satın aldıkları ürünlerin GDO’lu mu GDO’suz mu olduğunu \tayırt edemeyecek, bu uygulamayla halkımızın \t\ten doğal bilgi edinme \thakkı elinden alınmış olmayacak mı?
GDO’ların insan sağlığına, doğaya, tarıma vereceği zararlar açıkça bilinmekteyken mesele yönetmeliklerle geçiştirilemeyecek kadar ciddi ve hayatidir. Siyasetçiler ise bu konudaki sorumluluklarını bürokrasiye yüklemeden, bilimden sonuna kadar yararlanarak ülke menfaatlerini korumalıdırlar.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği