Kamuoyuna, Bizim teşkilattan bazı gençler Çinli sanıp Koreli turist dövmüşler. O Koreliye vekillerimizle gidip Çinlilere neden bozulduğumuzu anlatacağız. O zaman Korelinin “Yaa çok haklıymışsınız. Gelin beni bir daha dövün!” diyeceğine eminiz.
Bakın, Çinliler, “Barutu, kâğıdı, ipeği biz bulduk” diyorlar. Palavra! Onlar daha çatalı bıçağı bile bulmadıklarından hâlâ iskarmozlara benzeyen tahta çubuklarla yemek yerler. Çinliler barutu marutu değil, kablosuz mausu bir buçuk saat çalıştırdıktan sonra tükenen kalem pili buldular.
Çürük üretimleri sadece pillerden ibaret olsa iyi; Çinliler bize habire yırtılsın da nüfusumuz çoğalsın diye prezervatifin de dandiğini satıyorlar. Planları basit: Bunları kullanan halkımız çok çocuk üretecek, sonra bu kadar çocuğa bakamayıp fakir düşecek, böylece Çin mallarından başkasını alacak gücü olmayacak. Gördünüz mü komployu? Söyleyin, dayağı hak etmiyorlar mı bunlar?
Her bakımdan aykırıdırlar: Habire pilav yerler. Bunlara “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” diyebilir misin? Diyemezsin, anlamazlar; “Çubuğun kırılsın!” diyeceksin!
Çin milleti, tarihin hiç bir anında konuksever olmamıştır: Türkler Çin’e girmesin diye dünyanın en yüksek seddini yaptıran Çinlilerin, turistlerini pataklamaya giriştik diye bizi eleştirme hakları yoktur.
İlkokulda, lisede tarih dersinde size anlatmadılar mı? Göktürkler zamanında Türk kağanları Çinli prenseslerle evlenmişler. Bu kadınlar, casusluk yaparak, prensleri zehirleyerek Göktürkleri mahvetmiş, tarihten silinmelerine neden olmuşlar. Biz iktidara gelince Türklerin Çinlilerle evlenmesini yasaklayacağız.
Zaten Çinlilerin tümü birbirlerinin tıpatıp kopyasıdır: Bu milletin kızlarından biriyle evlenirseniz eşinizi, baldızınızdan asla ayırt edemez, günaşırı pot kırar, rezil olursunuz.
Doktorsanız daha kötü: Çinliler sarılık hastalığına yakalandıklarında teşhis edilemezler. Derileri zaten sarı olduğundan hepatit oldukları ancak mavi boya ile boyandıklarında renkleri yeşile dönünce anlaşılır.
Herkes iyi bilsin: Akıllarını başlarına devşirmeleri gecikirse eylemlerimizi sürdürecek, konsolosluklarına yürürken, lokantalarını basarken hiç duyulmamış korkunç sloganlar çığırıp onları titreteceğiz:
“Gözleri çentik Beijing’li / Yaptığı dandik Beijing’li” diyeceğiz.
“Herkes Çinli, herkese dayak!” da diyebiliriz .
“Bu daha başlangıç / Koreli, Kamboçyalı ne bulsan dövmeye devam!” da deriz belki.
Sonra başka gaddar düşüncelerimiz de var. Şimdilik sadece bir tanesini açıklayalım da işin ciddiyeti anlaşılsın:
Ping-pong toplarını ve klima cihazlarını Çin’den getiriyoruz: Kafamızı kızdırmasınlar; yarından tezi yok, ping pong oynamaz, klima yerine yelpaze kullanır, ekonomilerini batırırız billahi!