Mizah yasaklandığında
Selçuk Erez
Son Köşe Yazıları

Mizah yasaklandığında

25.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Diktatörlükle yönetilen ülkelerde neler yaşandığını kimimiz kitaplarda okuyarak, kimimiz de bizzat yaşayarak öğrendik. Bu gibi ülkelerde öğrencilerin, kadınların, gazetecilerin, akademisyenlerin vb. neler çektiklerini genellikle biliyoruz ama mizahın, şakanın nasıl törpülendiğini ve törpülendiği neler olduğunu yeterince irdelemiyoruz. Oysa mizahın olmadığı yerde tüm sağlıklı dengeler bozulur, demokrasi de yeşermez.
Eski Atina’da demokrasilerin en eskisi, mizahla ve komediyle beraber gelişmiştir: Aristofanes’in İsa’dan 500 yıl kadar önce yazmış olduğu Lisistrata oyununda, kadınlar, erkeklere “Savaş yerine barışı seçmedikçe sizlerle sevişmeyeceğiz!” derler.
18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da demokrasi geliştikçe gazetelerde politik karikatürler de belirmiş, Gillray, Daumier, Rowlandson gibi büyük karikatürcüler o sıralarda yetişmiştir.
Demokrasilerin diktatörlüklere dönüştüğü yerlerde ise “Tek adam”lar, kendileriyle gırgır geçen komedyenleri, yazarları ve karikatürcüleri, “herkesin taptığı, bayıldığı lider” olma imajlarını zedeleyeceklerini düşündüklerinden yasaklayıp susturmaya çalışmışlardır.
Mizahın, gırgır geçmenin, tiye almanın kısıtlandığı yerlerde sadece demokrasi değil insanların ruh sağlıkları da alabildiğine güdükleşir. Bir görüşe göre kendileri ruhsal açıdan özürlü olan diktatörlerin, mizahı kısıtlamalarının asıl nedeni, ülkelerinde yaşayanları kendilerine benzetmek, onları böylece daha rahat gütmektir. Oysa Freud, diktatörlüklerde başta olanla matrak geçilmesinin, baskının gazını biraz alarak sosyal patlamaları önleyebileceğini söylemiştir.
Dahası da var: Bugüne kadar hiçbir diktatör, mizahı tamamen yok edememiştir. Mizaha tahammül etmeyenlerin âlâsı eski Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek zamanında bile sunturlu alaylar kulaktan kulağa yayılmışlardır:
Mübarek, Mısır’ı ölünceye kadar yönetmeyi düşlerdi. Bu düşüncesi, birçok fıkranın konusu olmuştu:
• Mübarek ölüm yatağında son günlerini yaşarken gürültüler duyar. “Ne oluyor” diye sorar. Yanındakilerden biri yanıtlar: “Mısır halkı sizi son kez görmek, sizi ne kadar sevdiğini söylemek istiyor!” Hasta başkan, şaşkınlıkla sorar: “Git öğren; nereye gidiyorlarmış?”
• Mübarek yine ölüm döşeğindedir; ziyaretine gelen bir bakana sorar: “Hep halkımı düşünüyorum: Zavallılar bensiz ne yapacaklar?” Bakan, “Bağırlarına taş basarak aylarca, belki yıllarca ağlayacaklardır!” diye yanıtlar. Mübarek hemen kâtibini çağırır ve bir kanun hükmünde kararname yazdırır: “Memleketin tüm taşocaklarının işletme haklarını oğlum Ala’ya devrediyorum!”
Görülüyor ki kendilerini konu edinen mizahı, karikatürü -bunlara günümüzde onlarla alay eden tveet’leri de katmalıyız- tehditlerle, cezalarla önlemeye çalışmak, diktatörleri eninde sonunda istemedikleri sonuçlarla karşılaşmaktan alıkoyamamış, onlar tahtlarını yitirdikten sonra, iktidarları sırasında diktirdikleri heykellerle, adlarını verdirdikleri üniversitelerle vb. değil, bu fıkralarla anılmışlardır.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet gazetesinin benim için anlamı

Cumhuriyet gazetesinin benim için anlamı

Devamını Oku
13.09.2018
Ekonomi hemen düzelecek!

Ekonomi hemen düzelecek!

Devamını Oku
06.09.2018
Böcek yeriz o zaman!

Böcek yeriz o zaman!

Devamını Oku
30.08.2018
Saraydan kız kaçırma...

Saraydan kız kaçırma...

Devamını Oku
23.08.2018
Mahmut Makal’ın önemi..

Mahmut Makal’ın önemi..

Devamını Oku
16.08.2018
Dondurmacı

Dondurmacı

Devamını Oku
09.08.2018
Parmakla gösterilecek ülke

Parmakla gösterilecek ülke

Devamını Oku
02.08.2018
İmparatorun ruh sağlığı

İmparatorun ruh sağlığı

Devamını Oku
26.07.2018
O, Google’dan çok bilir!

O, Google’dan çok bilir!

Devamını Oku
19.07.2018
Gorillere nüfus kâğıdı

Gorillere nüfus kâğıdı

Devamını Oku
12.07.2018
Stefan Zweig’a yazık oldu!

Stefan Zweig’a yazık oldu!

Devamını Oku
05.07.2018
Şimdi ne mi olacak?

Şimdi ne mi olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Emekli olmana az kaldı!

Emekli olmana az kaldı!

Devamını Oku
21.06.2018
Prof. Onur Hamzaoğlu hürriyetine kavuşmalıdır!

Prof. Onur Hamzaoğlu hürriyetine kavuşmalıdır!

Devamını Oku
14.06.2018
Kıyamet mi kopacak? (07.06.2018)

Kıyamet mi kopacak?

Devamını Oku
07.06.2018
Peki, yalakalara ne olacak?

Peki, yalakalara ne olacak?

Devamını Oku
31.05.2018
Diktatörler için rehabilitasyon

Diktatörler için rehabilitasyon

Devamını Oku
24.05.2018
Seninki yine görücüye çıkıyor

Seninki yine görücüye çıkıyor

Devamını Oku
17.05.2018
Her şey kuşun pislemesiyle başladı

Her şey kuşun pislemesiyle başladı

Devamını Oku
10.05.2018
Gurulara inanalım mı?

Gurulara inanalım mı?

Devamını Oku
03.05.2018
Yangın çıkarıyor, sonra itfaiyeci oluveriyor

Yangın çıkarıyor, sonra itfaiyeci oluveriyor

Devamını Oku
26.04.2018
İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ne oldu?

İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ne oldu?

Devamını Oku
19.04.2018
Savaşlar ve yalanlar

Savaşlar ve yalanlar

Devamını Oku
12.04.2018
Tabip Odası’na kadın başkan

Tabip Odası’na kadın başkan

Devamını Oku
05.04.2018
Yapay zekâmız

Yapay zekâmız

Devamını Oku
29.03.2018
İçmeyelim mi?

İçmeyelim mi?

Devamını Oku
22.03.2018
Göçmek mi? Kalmak mı?

Göçmek mi? Kalmak mı?

Devamını Oku
15.03.2018
Cumhura başkan mı gerekir?

Cumhura başkan mı gerekir?

Devamını Oku
08.03.2018
Yalancıyla köpeği

Yalancıyla köpeği

Devamını Oku
01.03.2018
Körler ülkesinde

Körler ülkesinde

Devamını Oku
22.02.2018
Onur Hoca ile timsah

Onur Hoca ile timsah

Devamını Oku
15.02.2018
Sol elin kötülükleri

Sol elin kötülükleri

Devamını Oku
08.02.2018
Seçmeni korkutmanın yararları

Seçmeni korkutmanın yararları

Devamını Oku
01.02.2018
Mizah yasaklandığında

Mizah yasaklandığında

Devamını Oku
25.01.2018
Bilge bir dostum Rusça öğreniyordu

Bilge bir dostum Rusça öğreniyordu

Devamını Oku
18.01.2018
Fergana atları

Fergana atları

Devamını Oku
11.01.2018
Yürüyüşlerden neden korkuyorlar?

Yürüyüşlerden neden korkuyorlar?

Devamını Oku
04.01.2018
2023’te yılbaşı

2023’te yılbaşı

Devamını Oku
28.12.2017
Barış istenmesin mi?

Barış istenmesin mi?

Devamını Oku
21.12.2017
Düşmanlarımız olmalı!

Düşmanlarımız olmalı!

Devamını Oku
14.12.2017