Bu Ne Sevgi Ah!

23 Eylül 2014 Salı

Batı’nın IŞİD’i bitirme planının, Büyük Kürdistan Cumhuriyeti’nin kuruluşuna doğru evrildiğinden söz etmiştim geçen yazımda.
Bilmece değil.
Bir yanda küresel güçlerin geçen yüzyıldan kalma yeni Ortadoğu haritası...
Diğer yanda IŞİD vahşetine karşı ABD’nin bölgedeki bir numaralı iş ortağı, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürt unsurları ile örgütlerinin varlığı...
Geçmişte PKK ile mücadele için ABD’yle pazarlıkları “özel temsilci” sıfatıyla yürüten emekli Orgeneral Edip Başer de dün aynı konuya dikkat çekiyor.
Hürriyet gazetesinde yer alan röportajda, Büyük Kürdistan’a doğru gidiyoruz, evet. Önce Türkiye Kürdistanı’nı da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan...” diyor.
Başer, ABD’nin, boğazları tutan Türkiye yerine, elinde petrolü tutan Kürtleri tercih edeceğini söylüyor.
Başer’e göre Büyük Kürdistan dedikleri, “Kars’tan başlıyor, Erzurum-Erzincan, Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dahil olmak üzere bir harita”.
AKP’nin görevlendirdiği Başer Paşa, ikili ve çokuluslu müzakerelerin başladığı dönemde, BOP kapsamında Büyük Kürdistan olgusunu bilmiyor muydu sanki?
O sıralarda darbecilikten hapislere atılan silah arkadaşları, cezaevi parmaklıklarının arkasında bu gidişata dikkat çekiyordu...

***

Erdoğan ve Davutoğlu’nun biçimlendirdiği Yeni Osmanlı hayallerinin Türkiye’yi nerelere getirdiği, hangi açmazlara soktuğu ortada.
Bugün için Ortadoğu bataklığında, rehine krizleriyle karşılaşan, IŞİD gibi terör örgütlerine destek vermekle suçlanan, üç ayda Suriye’nin işini bitirme hesabına soyunup başaramayınca, milyonlarca mülteciyle baş başa kalan Türkiye...
Küresel egemenlerin geleceğin Ortadoğu haritalarında, sınırları değişmiş gösterilen bir ülke...
Pentagon sözcüsü Kirby, IŞİD’e karşı koalisyon konusunda “Sırf coğrafi konumu nedeniyle bile Türkiye bu çabada ortaktır, ortak olacaktır ve olmak zorundadır” diyor.
Bu iktidarın nasıl kurulduğunu anımsarsak haksız sayılır mı?..
Ne hallere düştü memleket!
Cumhurbaşkanı seçimlerinin sözüm ona “barışçı, solcu, özgürlükçü” adayı Selahattin Demirtaş, bugün Kürt gençlerini Kobani’ye, cinayet örgütü IŞİD’e karşı savaşmaya çağırıyor...
Erdoğan, IŞİD’e her türlü desteği yalanlıyor ama bırakın uluslararası güçleri, en başta kendi ülkesinin muhalefeti buna inanmıyor.
Kılıçdaroğlu, sürekli kanlı terör örgütüne destek verildiğini savunuyor.Zaten rehine krizindeki sorular ortada.
Musul Başkonsolosluğu, göz göre göre gelen IŞİD’e karşın neden boşaltılmadı?
Operasyon nasıl oldu, alınan belli de ne verildi?
Havuz ve merkez medyanın ilk gün ne diyeceğini bilemediği “kurtarma operasyonutakas - maddi değil politik pazarlıklardan” ortalama bir zekânın çıkaracağı sonuçlar, hiç de iktidar sahiplerinin savundukları gibi değildir.
Rehineler kurtuldu diye sevindik, ama ya ülkenin durumu?..
Bunu en iyi anlatan fotoğrafı, hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu verdi.
Hangisi mi?
Başbakan Davutoğlu’nun kurtarılan rehinelerden birinin yakını olan çocuğu kafasından kaldırarak sevdiği kare.
Bu ne sevgi ah!
Güler misin ağlar mısın Türkiye...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları