Seçime Millet İttifakı olarak giren partiler, kısa süre sonra yapılacak yerel seçimler öncesinde bocalıyor. Yalnızca parti kadroları bocalamıyor, taban da bir bocalama içinde. Öfke, umutsuzluk insanların üzerine çökmüş durumda. Bir muhalefet milletvekili, “Sokakta muhalefet partisi milletvekiliyim diyerek gezmek artık risk oluşturuyor” diyor.

CHP, kurultay sürecini mahallelerden başlattı. İçinde bulunduğumuz ağustos ayında ilçe kongrelerinin büyük oranda tamamlanması bekleniyor. Örneğin Ankara’da takvim belirlendi. CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, eylül ayına belki bir ilçenin kongresinin sarkabileceğini, daha fazla bir gecikme beklemediğini söylüyor. Buradan yola çıkarsak büyük kurultay delegelerinin de belirleneceği il kongrelerinin eylül-ekim aylarında yapılacağı söylenebilir. Geriye kurultay kalıyor, tarihi ya genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ya da mevcut parti meclisi belirleyecek. Bu dönemin sonuna kadar toplumdaki moral bozukluğunun azaltılması için de çalışmak ve muhalif tabana “gerçekçi” umut vermek gerekiyor. Parti kadrolarını zorlu yarışa hazırlamak gerekiyor.

İYİ Parti’ye baktığımızda bu parti ilçe ve il kongrelerini seçimden önce yaptı. Bunun sağladığı kolaylıklar ve zorluklar oldu. Seçime hazırlıklarda dikkatlerin dağılmasına yol açtı, yönetimi kazanamayanlarda tepki oluştu. Bunun üzerine seçim yenilgisi geldi. Psikolojiye göre insan beyni istenmeyen durumları ödünler. Yani sağlığını korumak için kendince “haklı” bir neden bulur ve rahatlar. İYİ Parti kurultay salonunda gözlem yapma şansımız da olmuştu. Delegelerin arasında gezerken yüksek sesli sohbetlere de tanık olduk. İYİ Parti tabanı, yenilginin ödünlemesini, “CHP ile birlikte olup seçime gittiğimiz için alabileceğimiz oyları alamadık, düşük oy aldık” şeklinde yaptıklarına tanık olduk. Bu yaklaşımın parti üst yönetiminde olduğunu da görüyoruz. İYİ Parti seçim sürecine kadar bu düşüncenin etkisinde kalırsa yerel yönetimlere yönelik bir birlikteliğin gerçekleşmesi zora girebilir. Zaten İYİ Parti, seçim sonrasında, CHP ile bir yakınlaşmayı tamamen reddetmemekle birlikte Millet İttifakı’nın diğer partilerine kapılar tamamen kapatılıyordu. Çünkü CHP’nin dışındaki diğer partilerin hedefi de sağ seçmen. Bu partilerin güçlenmesi doğal olarak İYİ Parti’ye de yansıyabilir. Sanırız bu tavrın kökeninde bu yaklaşım var.

Millet İttifakı’nda yer alıp yerel yönetimlerde de aynı tavrı sürdürme konusunda en istekli partiler Gelecek ve Saadet partileri. DEVA Partisi, TBMM Başkanlığı seçiminde tutumunu ortaya koymuştu. Ancak kulislerden edindiğimiz bilgilere göre DEVA’da da gerileme somutlaşıyor. Örneğin Ankara’da il başkanı atamakta zorlandıkları söyleniyor.

Varmak istediğimiz nokta şurası: Muhalif seçmende bilinç düzeyi yüksektir. İktidara yönelik her ne olursa olsun 21 yılda değişmeyen net bir tutumu somut olarak vardır. Bu bilinciyle; yaşamına, ideallerine, değerlerine, inançlarına sahip çıkmayı, moral bozukluğunu da aşarak devam edecektir. 

Siyasi karar alıcılar tarafına bakıldığında işler daha zorlaşıyor. Kısa sürede liderlik yapmak, doğru kararlar almak, geçici ödünlemelerin mutluluğuna sığınmak yerine uzun vadeli düşünmek gerektiği açık.

Bir yılda alınacak ikinci yenilgi olasılığı ödenecek bedelleri de ağırlaştırır. Gelecek sel, kiminden büyük parçalar kopartır, kimilerini toptan alır götürür...