Sofranın yutan elemanı

17 Haziran 2022 Cuma

Önce KKM vardı, şimdi GES geldi. Açık yazılışları şöyle: Kur Korumalı mevduat ve gelire endeksli Senet...

Hükümetin içine düştüğü çaresizlikten çıktı bunlar. İktidar partisinin kurucuları bir zamanlar “Faize karşıyız” diyorlardı, gelinen nokta: “Faizi yükselten iktidar olmayacağız.” Ama TL’nin dövize yönelmesini engellemek için faiz veriliyor, üstüne kur karşısında koruma oranı getiriliyor. Bir yere kadar gitti, ekonomistler tıkanacağını söylüyorlardı ki geç kalmadı. Hemen yerine GES geldi. Alt tabanı tam tamına 1000 TL. Yani bu kadar paran varsa devletten GES alabiliyorsun. Bakış açısını değiştirirsek, devletin yurttaşın cebindeki 1000 TL’yi almaya bile ihtiyacı var, bu paraya muhtaç. Yeter ki dövize gitmesin...

İktidarın yanında yer almak ve uygulamalarını övmek için özel çaba sarf eden gazetelerden birisinin birinci sayfası... Haberler içler acısı. Birinde GES’in duyurusu yapılıyor: “İşte GES’in getiri oranları.” Diğerinde ise çok ama çok ilginç bir haber var: “Bu etin kilosu 32 bin TL.”

Şaka gibi... Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk, hayvansal proteinin önemine sürekli dikkat çekiyor. Özellikle çocukların et yemelerinin önemini vurguluyor. Ama kilosu 32 bin TL olan eti kastettiğini sanmıyoruz. Meraklısına haberden bir iki ayrıntı daha aktaralım. Kobe eti, Japonya’nın Wagyu bölgesinde yetiştirilen hayvanlardan elde ediliyormuş. Bu hayvanların kıpırdamasına bile izin verilmiyormuş ve üç öğün kaliteli otlarla besleniyor, günde 20 litre arpa suyu tüketmeleri sağlanıyormuş.

Şükürler olsun ki, İstanbul’un bir semtinde artık bu eti satan bir dükkânımız açılmış.

Bir yanda yurttaştan alacağı 1000 TL’ye muhtaç bir devlet, bir yanda kilosu 32 bin TL’ye et. Peki bizim üreticilerimiz ne durumda?

Hemen örneklendirelim. Sivas’tan yerel gazeteci Hakan Bakar göndermiş. CHP’nin aynı zamanda çiftçi olan Sivas il başkan yardımcısı Murat Sulakçı anlatıyor:

“Çiftçiler olarak verilen bu taban fiyatlardan kesinlikle memnun değiliz. Taban fiyatların açıklanmasından sonra mazota gelen zamları gördük. Buğdayı kaç liradan hasat edeceğiz? Güz döneminde kaç liradan ekeceğimizi bilmiyoruz. Geçen sene olduğu gibi TMO düşük fiyattan alırsa, serbest piyasada birileri buğdayı toplayacak. Yine anormal fiyatlar oluşacak. Dar gelirli vatandaşın güzün ekmeğini kaç liradan alacağını kestiremiyoruz. Traktörümüzün tekerinin dönmesi için düzgün bir destekleme bekliyoruz.”

Artık sofralara ortak olan bir mazot gerçeği var. Hükümetin zamlarıyla mazot artık matematikteki “sıfır” gibi oldu. Yani yutan eleman...


ELEKTRİKÇİLER DE ÇARPILIYOR

Her şeyi özelleştirdiler. Ne kadar yakın, yandaş varsa hepsinin eline iş tutturuldu. Öyle ki hiçbir şey yapamayan parti yöneticileri, eğitimin taşımasını aldı. Özele verilen işlerden birisi de elektrik üretimi. Bozulan ekonomik dengeler ve zamlar nedeniyle bu kesimden de feryat yükseliyor. Türkiye’de üretilen kömürün yanı sıra yurtdışından gelen doğalgaz ve kömürle elektrik üretenler var. Hiçbiri memnun değil. “Yerli ve milli üreticiler” santralı kapatacağız diyor. Dışarıdan gelen gaz ve kömürle üretim yapanlar, “Sürekli ‘Sabredin’ dendi, sabrettik. Artık sabredecek gücümüz kalmadı” diyor.

Anlaşılan yeni zamlar yolda...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye dersleri 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları