Atatürk’ün temelini attığı fabrika: İPEKİŞ

Atatürk’ün temelini attığı fabrika: İPEKİŞ

22.01.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

"İpekiş Fabrikasında gördüklerimden çok sevinç duydum." 

Gazi Mustafa Kemal (19 Ocak 1933)

92 yıl önce, 19 Ocak 1933 tarihinde, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bursa’ya giderek İpekiş Dokuma Fabrikası’nı ziyaret etti. 20 Ocak 1933 tarihli Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; Atatürk “…Otomobille İpekiş Dokuma Fabrikası’na gittiler. Burada fabrikanın hemen bütün dairelerini dolaşarak nasıl çalışıldığını yakından gördüler. Fabrikanın müdürü ve mütehassısları tarafından verilen izahatı alaka ile dinlediler. Müdürlük odasında bir müddet dinlendiler ve bu sırada gerek refakatlerinde bulunan İktisat Vekili Celal Beyefendi, gerek fabrika müdürü Reşat Beyler fabrikanın kuruluşundan beri yaptığı işler, geçirdiği tekâmüller, satış teşkilatı, amele (işçi) vaziyeti üzerinde görüştüler. Başlangıçta ecnebi (yabancı) mütehassıslar da çalıştıran fabrika, bugün hepsi Türk olan genç ve çok değerli mütehassısların elindedir. İşçiler, Bursalıdırlar. Ve daha İş Kanunu çıkmamış olmasına rağmen günde 8 saat çalışmaktadırlar. İpekiş kumaşları ağırlaştırıp güzelleştiren modern tesisatı, Balkan memleketlerinde eşi bulunmayan ve Avrupa’nın belli başlı dokuma merkezlerinden pek azında bulunan işleri ve mükemmel bir derecededir. Reisicumhur Hazretleri ayrılırken fabrikanın anket defterine şu cümleyi yazdılar: ‘İpekiş fabrikasında gördüklerimden çok sevinç duydum.’ Gazi Hazretlerinin fabrikayı ziyaretleri filme de alınmıştır.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1933 yılındaki bu ziyaretten yaklaşık 8 yıl önce, günümüzden yaklaşık 100 yıl önce, 1 Ekim 1925’te, Bursa İpekiş Fabrikası’nın temelini bizzat kendi elleriyle atmıştı.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal sanayiye öncülük eden ilk ipekli ve yünlü kumaş fabrikası ve Türkiye’nin ihracat yapan ilk işletmesi İPEKİŞ’in ilham veren öyküsünü anlatacağım. 

EKONOMİK ZAFERLER

1922 yılının sonunda Kurtuluş Savaşı kazanıldı. 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Böylece, Türkiye’nin kaderini değiştiren çok büyük bir askeri ve siyasi zafere imza atılmış oldu. Ancak Başkomutan ve TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz” diyerek kazanılan askeri ve siyasi zaferi ekonomik zaferlerle taçlandırmak (tamamlamak) için çalışmaya başladı. Bu amaçla 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni düzenledi. İzmir İktisat Kongresi’nde Türkiye’de gerekli alanlarda sanayi yatırımlarının yapılmasına ve devletin bu yatırımları yapacak sanayicileri desteklemesine karar verildi. Osmanlı’nın küllerinden doğan “yeni Türkiye”nin yeni fabrikalara ihtiyacı vardı. Çünkü Osmanlı’dan Cumhuriyete güçlü bir sanayi mirası kalmamıştı; kalanlar da daha çok yabancıların elindeydi.  

İzmir İktisat Kongresi’nden ve Cumhuriyetin ilanından sadece iki yıl sonra, 1925 yılında, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önerisi ve teşvikleriyle Bursa’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ipekli ve yünlü kumaş fabrikası İpekiş’in kurulmasına karar verildi.

Fabrika Bursa’da kurulacaktı. Çünkü Bursa yüzyıllardır dokumacılıkta özellikle ipekli dokumacılıkta gelişmiş bir kentti. Bursa’da ilk filatür fabrikası 1838’de, ilk dokuma fabrikası da 1909-1910’da açılmıştı. Osmanlı’dan Cumhuriyete geçilirken Bursa’da çeşitli boyutlarda çeşitli dokuma fabrikaları vardı.  

İŞ BANKASI DEVREDE

Savaştan yeni çıkmış, borçlu Türkiye Cumhuriyeti’nde, İzmir İktisat Kongresi’nde söz edilen sanayi yatırımlarını yapabilmek için ulusal sermayeye, bunun için de ulusal bankalara ihtiyaç vardı. Bu amaçla Atatürk, 26 Ağustos 1924 tarihinde İş Bankası’nı kurdu. Cumhuriyet hükümeti, devletin sanayicilere destek olması için 15 Haziran 1927’de Teşviki Sanayi Kanunu’nu çıkardı.

İpekiş’in ve benzer sanayi işletmelerinin kuruluşunda İş Bankası’nın ve Teşviki Sanayi Kanunu’nun katkısı çok büyüktür.  

İPEKİŞ’İN KURULUŞU

Kurucuları ve hissedarları hemen hemen aynı olan Bursa “Mensûcât-ı Osmaniye Anonim Şirketi” (1910) ve “Hüdavendigâr Seyri Sefâin Anonim Şirketi” (1911) daha sonra “Bursa Mensûcâtı Osmaniye Anonim Şirketi” adıyla birleşmişti. Ancak şirket, I. Dünya Savaşı ve onu izleyen Kurtuluş Savaşı nedeniyle ortaya çıkan olumsuz ekonomik şartlar (mal tedarik sıkıntısı, yetersiz sermaye, insan gücü kaybı vd.) nedeniyle pek çok sorunla karşılaşmıştı. “Bursa Mensucat-ı Osmaniye Anonim Şirketi”, Cumhuriyet’in ilanından sonra 1925 de “Bursa Dokumacılık ve Trikotaj Anonim Şirketi” adını almıştı.

“Bursa Dokumacılık ve Trikotaj Anonim Şirketi”, Atatürk’ün istek ve teşvikleri, İş Bankası’nın desteği ile Bursa merkezde bir dokuma fabrikası yapımına başladı. 

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bursa bölgesi ipekböcekçiliği ve koza üretiminin ipekli dokuma olarak değerlendirilmesi amacıyla kurulmasını istediği fabrikanın sermayesine destek olması için İş Bankası’nı görevlendirdi. 

İpekiş Fabrikası’nın temelini, 1 Ekim 1925’te, bizzat Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk) attı. Atatürk, fabrikanın temelini atmaktan duyduğu memnuniyeti şöyle dile getirmişti: 

“…Bursa’da bir dokumacılık şirketi teşkil edildiğine memnuniyetle mütalaa olmuştum. Bugün bu şirkete ait fabrikanın vaz’ esas merasiminde bulunmak fırsatını meşrutlarla karşıladım. Hükümeti Cumhuriye’nin bu gibi milli teşebbüsleri daima himaye edeceğini zikrederim.”

Bursa Dokumacılık Fabrikası (İpekiş) 1927 yılında hizmete açılmıştır. 1930 yılına ait belgelere göre İpekiş’in kurucuları, İş Bankası Bursa Şube Müdürü Saffet Bey, Monsieur Antoin Pios, Tüccar Hüsnü ve Hafız Halit beylerdir. 

İPEKİŞ’İN KARDEŞİ YÜNİŞ

Başlangıçta ağırlıklı olarak doğal ipekten kumaş üreten İpekiş Fabrikası, 1930 yılında yün dokumacılığına da başlamıştır. Fabrika, 1933 yılında “Yüniş” adıyla ipekli dokumalarıyla rekabet edecek derecede kaliteli güzel yerli yün dokumalar üretmeye başlamıştır.  30 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki ifadelerle “…Yüniş, İpekiş’in kardeşidir… Yüniş’te kadın erkek yünlü kumaşlar hususunda memleketi Avrupa’ya para vermekten kurtaracaktır. Yüniş en son sistem makinelerle teçhiz edilmiş bir mensucat fabrikasıdır.” 

CUMHURİYETİN YÜZAKI: İPEKİŞ

İpekiş ve Yüniş, dünyadaki ipekli ve yünlü dokuma ürünleriyle rekabet edecek düzeyde kaliteli ürünler üretti, ihracat yaptı. Fabrika kısa sürede Türkiye Cumhuriyeti’nin gurur duyduğu sanayi işletmelerinden biri haline geldi.  

1930 yılında İpekiş; 15’i yün, 50’si doğal ipek işleyen toplam 65 tezgâhıyla günde 600 metre kumaş çıkarıyordu. 1936 yılında fabrika, kadın erkek 200 işçi çalışanı ile Bursa’nın en büyük dokuma fabrikasıydı. 

Fabrika 1933 yılında İzmir, İstanbul ve Ankara’da da mağazalar açtı. İpekiş, Adapazarı, Balıkesir, Diyarbakır, Eskişehir, Konya, Trabzon ve Mersin’de acenteler, Kars ve Ayvalık’ta bayiler açarak Türkiye’nin dört bir yanına ulaştı. İpekiş ürettiği kaliteli kumaşlarla yurt içinde ve yurtdışında çeşitli sergilere katıldı. Bu sergilerde İpekiş kumaşları büyük ilgi gördü. Çeşitli sergilerde İpekiş kumaşları birinci seçildi. 

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün temelini atmasından 8 yıl sonra, 19 Ocat 1933’te ziyaret ettiği İpekiş Fabrikası’nda gördükleri, sanayileşmeye ve kalkınmaya başlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin özeti gibidir. Fabrika, Cumhuriyetin karma ekonomi modelinin; devletin özel teşebbüsü desteklemesiyle kurulan sanayi işletmelerinin en güzel örneklerinden biridir. Bu nedenledir ki fabrikayı gezen Atatürk, fabrikada gördüklerinden duyduğu memnuniyeti, “İpekiş Fabrikasında gördüklerimden çok sevinç duydum” notuyla ifade edecekti.  

1950’lerde yünlü dokuma üretimine ağırlık veren İpekiş, 1957 yılında Ankara’daki Yüniş şirketiyle birleştirilerek yünlü sanayide faaliyet gösteren bir işletme durumuna geldi. 1968 de yünlü dokumacılığa geçti. Fabrikada 1969 da 350 işçi çalışıyordu.

İPEKİŞ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 

İpekiş, 1991 yılında, Tarman Grup adlı bir özel sermaye grubu tarafından satın alınıp yünlü sanayi alanında üretime devam etti. 

2012 yılında 25 bin m2 kapalı alanda kurulan yeni fabrikasında faaliyet göstermeye başlayan İpekiş Mensucat AŞ, bugün çağımızın sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde yeni yatırımlarla üretimine devam ediyor. Bugün fabrikada yeni ve sürdürülebilir polyester iplikler atık plastik şişelerden üretilmektedir.

İpekiş, sosyal, çevresel ve ekonomik sorunları yönetmek bakımından uluslararası geçerliliği olan STANDARD 100 by OEKO-TEX® adlı yüksek ürün güvenliğini temsil eden, zararlı maddeler için test edilmiş tekstilleri gösteren dünyanın en iyi sertifikalarından birine sahiptir. 

İpekiş Genel Müdürü Aşkın Kandil, kendisiyle yapılan bir röportajda, bugünkü İpekiş’i şöyle anlatıyor: “Versace, Moschino, Cavalli, Marella, Zadig, Christian Dior, Marina Rinaldi, Fendi gibi markalarla çalışıyoruz. Devler, bizden kumaş alıyorlar. Bizden aldıkları kumaşları hazır giyime dönüştürüyorlar. Biz yılda 2 milyon 200 metre kumaş üretiyoruz. Tamamı yüzde 100 yün. Bu çok yüksek bir oran. Bizim gibi bir şirket bu anlamda yalnızca İtalya’da var. Bizim üretimimizin yüzde 40’ı doğrudan bizim tarafımızdan kumaş olarak ihraç ediliyor. Bir de bizden alan ama daha sonra ihraç eden önemli bir yüzde var, o da yüzde 40. Bu oran hazır giyim olarak çıkıyor. Türk müşterilerimiz kumaşı alıp takım elbise üretip yurtdışına satıyor. Biz bundan da çok memnunuz. Direkt ve endirekt yurtdışına kumaş satışlarımızın toplamı yüzde 80. Biz yurtiçindeki hazır giyim üreticisi olan müşterilerimizi yurtdışında çalıştığımız şirketlerle de buluşturuyoruz. İtalya ve Fransa’daki önemli müşterilerimiz üretimlerini bizim buluşturduğumuz hazır giyimcilere yaptırıyorlar.” 

İpekiş bugün, modern tesislerinde yıllık 5 milyon dokuma, 9 milyon boya apre kapasitesi ile yüzde 100 yün, yün polyester, yün polyester lycra ve yün poliamid lycra ve yünlü karışımlı kumaşlar olmak üzere; polyester viskon, polyester viskon elastane, recycle (sürdürülebilir) polyester kumaş üretmektedir.  

***

İpekiş, Atatürk’ün istek ve teşvikleriyle, Atatürk’ün kurduğu İş Bankası’nın katkısıyla, Atatürk’ün temelini attığı ilk fabrikadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal sanayisine öncülük eden ilk dokuma fabrikası ve ilk ihracat yapan şirketi İpekiş, bugün 102 yaşına yaklaşan Cumhuriyetin 100 yaşına yaklaşan sanayi çınarı olarak Atatürk’ün kurduğu üreten ve kendi kendine yeten Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerinden biridir.

KAYNAKÇA

Ayşe Afet İnan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1998.

BCA. 030.10.0.0.2.11.4.

BCA. 030.10.0.0.2.9.20.

BCA. 030.18.1.2.1.59.10.

BCA. 030.18.1.2.1.59.10. 

“Gazi Hazretleri Bursa’da”, Cumhuriyet, 2 Teşrinievvel 1925.

“Gazi Hz. Bursa’da”, Cumhuriyet, 20 Kânunusani 1933. 

“Gazi Hz.inin Bursa Seyahati”, Vakit, 2 Teşrinievvel 1925.

“İpekiş tarihçe”; https://www.ipekis.com.tr/surdurulebilirlik 

Nezahat Belen-Nurcan Kutlu, “Sürdürülebilir Bir Tasarım Kültürünün İzinde: İpekiş”, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C.10, S.2, Nisan 2013, s. 62-82. 

“Türkiye’de Üretilen Kumaş Neden Burada Giysi Olmasın”, https://www.tekstildershanesi.com.tr/haberler/turkiyede-uretilen-kumas-neden-burada-giysi-olmasin.html 

“Yüniş!”, Cumhuriyet, 30 Eylül 1933.

Yazarın Son Yazıları

Türkiye'de Opera ve Vals

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” (M. Kemal Atatürk)

Devamını Oku
05.11.2025
Cumhuriyetimiz

Dile kolay, ilan edildiğinde bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında...

Devamını Oku
29.10.2025
Cumhuriyet’in şeker fabrikaları

“Meclis kürsüsünde bir de ‘üç beyaz’ parolası revaçtaydı...

Devamını Oku
22.10.2025
Nutuk 98 Yaşında: ‘İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde…’

Atatürk Nutuk’u bir açılış ve kapanış döngüsüyle yapılandırır.

Devamını Oku
15.10.2025
Atatürk'e saygı duymayan teğmen: ‘Din Dilinin Türkçeleştirilmesi’

Mustafa Kemal Atatürk’e saygısı olmayanın onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Anayasasına da saygısı yoktur.

Devamını Oku
08.10.2025
Patrikhane ve Ruhban Okulu

Heybeliada Ruhban Okulu Fener Patrikhanesi’ne bağlıydı.

Devamını Oku
01.10.2025
Dil devrimini anlamak

“Gece meşguliyetimiz, bildiğin gibi dil dersleri… Gündüz de yalnız olarak aynı mesele üzerinde birkaç saat çalışıyorum.”

Devamını Oku
24.09.2025
Tek Partiden Çok Partiye: ‘Partili Cumhurbaşkanlığından Tarafsız Cumhurbaşkanlığına’

“Aramızdaki farkı bilelim. Biz, mutlakıyetten bugüne geldik. Siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz.”

Devamını Oku
17.09.2025
Tarih Kürsüsü ve Suçluların Telaşı ‘CHP’nin Mallarına El Konulması’

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 102 yaşına girdi.

Devamını Oku
11.09.2025
ETHEM: “İsyan ve İhanet”

“Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren...

Devamını Oku
03.09.2025
Büyük Zafer'in sırrı

Tam 103 yıl önce, 26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de, sabah saat 05.00’te, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın işaretiyle Türk tarihinin en önemli taarruzu Büyük Taarruz başladı.

Devamını Oku
27.08.2025
Aşiret-Tarikat Sorunu

Yeni açılım sürecinde etnik ayrılıkçı siyaset ve dinci, liberal ortakları, gerçeği çarpıtmaya devam ediyorlar.

Devamını Oku
20.08.2025
Saltanat Şurası’ndan Saray Komisyonu’na

1920 yılında Sevr Antlaşması’nı kabul etmek için kurulan “saltanat şurası”nın ve uygulamak için kurulan “barış komisyonu”nun amacı vatanı, milleti değil, sarayı, (sultanı) ve hükümeti kurtarmaktı.

Devamını Oku
13.08.2025
'Doğu Sorunu' devam ediyor! 'Kürt Sorunu mu Türk sorunu mu?'

İngiliz Müsteşarı Hohler, 27 Ağustos 1919’da Londra’ya gönderdiği bir yazıda şöyle diyordu...

Devamını Oku
06.08.2025
LOZAN: Onurlu Barış

Lozan Barış Antlaşması 102 yaşında…

Devamını Oku
23.07.2025
Hedefteki Cumhuriyet

Mustafa Kemal Atatürk’e göre “Türk milleti” kavramı, sadece bir ırkın, bir etnik kimliğin, bir dinin veya mezhebin değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne “vatandaşlık bağı ile bağlı” eşit hukuka sahip tüm yurttaşların ortak-üst-ulusal kimliğinin adıdır.

Devamını Oku
16.07.2025
Atatürk’ün aşama stratejisi ve Türk Devrimi

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı, TBMM’nin 23 Nisan 1920 Cuma günü dinsel bir törenle açılacağını duyuran bildirinin, “O günün duygu ve anlayışına uyma zorunluluğundan kaynaklandığını” belirtmişti.

Devamını Oku
09.07.2025
Yaşasın laiklik

“Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil” (Uğur Mumcu- Cumhuriyet 1 Mart 1987)

Devamını Oku
02.07.2025
Atatürk’ün dünya barışını koruma formülü

Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken, güneyimizde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları devam ediyordu ki, birden bire İsrail-İran Savaşı başladı.

Devamını Oku
25.06.2025
Sykes-Picot, Sevr, BOP ve Lozan

Şu gerçeği iyi görmek gerekir ki Sykes-Picot’tan Sevr’e, Sevr’den BOP’a, Türkiye’yi bölüp parçalamaya yönelik planların önündeki en güçlü kalkan Lozan Antlaşması’dır.

Devamını Oku
18.06.2025
Tek parti döneminde hac yasak mıydı?

1 Haziran 1927 tarihli ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk) imzalı bir Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre “Hac mevsiminde Hicaz’a gönderilecek Hıfzıssıhha uzmanlarından Dr. Şerafeddin Bey’e siyasi pasaport verilmesi” kararlaştırılmıştı.

Devamını Oku
11.06.2025
Atatürk'ün Mirası Büyükdere Fidanlığı

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1928 yılında İstanbul’da “Büyükdere Meyve Islah Enstitüsü” kuruldu...

Devamını Oku
04.06.2025
Lozan ve Kürtler

“Kürtler küçük lokmanın pek kolay yutulacağını vaktinden çok evvel anlamışlardır. Türk birliğinden ayrılmak zihniyetinde bulunanları Kürtler kendi milletlerinden addetmezler. Kürtlerin mukadderatı Türk’ün mukadderatıyla eştir. (…) TBMM Hükümeti dâhilinde Kürtlüğün ayrı bir unsur olarak telakkisini hiçbir zaman işitmek istemediğimizi arz ederiz.”

Devamını Oku
28.05.2025
1921 Anayasası ve Muhtariyet

“Vilayetler kendi başına bir devlet değildir. Amerika hükümeti müttehidesi gibi değildir. Her vilayetin haiz olduğu muhtariyet, mahalli işlere münhasırdır. O işler ki yalnız vilayeti alakadar eder. O işler o vilayetin işleridir.”

Devamını Oku
21.05.2025
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine saldırmak

Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın hedef alınması; tam bağımsız, üniter, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alınması demektir.

Devamını Oku
14.05.2025
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

Devamını Oku
07.05.2025
Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Devamını Oku
30.04.2025
‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’nin açılması

‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’NİN AÇILMASI

Devamını Oku
23.04.2025
Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Devamını Oku
16.04.2025
Atatürkçü gençliğin yükselişi

Atatürkçü gençliğin yükselişi

Devamını Oku
02.04.2025
Atatürk’ün önderliğinde cumhuriyetçi direniş

ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE CUMHURİYETÇİ DİRENİŞ

Devamını Oku
26.03.2025
Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Devamını Oku
19.03.2025
Laiklik neden gereklidir?

Laiklik neden gereklidir?

Devamını Oku
12.03.2025
Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Devamını Oku
05.03.2025
Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Devamını Oku
26.02.2025
ATATÜRK'ÜN KONUŞMASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Atatürk’ün konuşmasının düşündürdükleri

Devamını Oku
19.02.2025
Şeyh Sait İsyanı

Şeyh Sait İsyanı

Devamını Oku
12.02.2025
Nüfus Mübadelesi

Nüfus Mübadelesi

Devamını Oku
05.02.2025
Atatürk'ün 'ulusal egemenlik' yemini

Atatürk'ün 'ulusal egemenlik' yemini

Devamını Oku
29.01.2025
Atatürk’ün temelini attığı fabrika: İPEKİŞ

Atatürk’ün temelini attığı fabrika: İPEKİŞ

Devamını Oku
22.01.2025