AKP'nin Oy Hesabı Tuttu, Seçim Hesapları Geri Tepti

14 Haziran 2011 Salı
\n

Sadece Türkiyede değil, gelişmiş demokrasilerde, günümüzde örneği olmamak üzere; AKP, iktidarda üçüncü seçim döneminde oy oranlarını büyütürken, Meclisteki milletvekili sayısını aşağı çekmenin ötesinde, seçim hesapları, taktiklerinin tümünde geri tepen sonuçlar aldı.

\n

2002 yüzde 34, 2007 yüzde 47, 2011 yüzde 49 oy oranları ile, Meclisteki sandalye sayısını 363, 341, 326 olarak geri çekmek zorunda kalan AKPnin, tek başına anayasa değişikliği için milletvekili çoğunluğu, olmadı referandumsuz yeterli çoğunluk hesapları, öncelikli yüzde 10 barajının kaldırılmamasının ana gerekçesiydi. BDP bağlantılı bağımsız adayların kilit isimlerinin YSK son dakika kararıyla seçim dışı bırakılmaları girişimi de, şiddetli tepki eylemleri ile geri püskürtüldükten sonra, seçim sonuçları öngörülmeyen bir tabloyu ortaya çıkardı..

\n

36 bağımsız milletvekili, yüzde 5.9 gibi toplam bir oy oranı ile seçildi ki.. MHPnin yüzde 13 oy oranı ile 53 milletvekilini Meclise sokabildiği gerçeği ortada iken; barajı kaldırmamakta direten AKP, bağımsız milletvekili adayları ile seçime girme zorunda bırakmakla, BDP kökenlilere Meclise nerede ise iki katı milletvekili sokma şansını yaratmış oldu. Seçim sürecinde şiddet içeren öğelerle beslenen uyuşmazlıklara, seçim sonrasında AKP iktidarının öngördüğü çerçeveler içinde çözüm üretilmesi, yeni gelişmelere gebe bölge dengeleri içinde, daha da bir anlamlı zora sokuldu.

\n

AKPnin seçim hesaplarında, MHPnin baraj dışında bırakılması öngörüsünün odak olduğunu duymayan, sağır sultan kalmamıştı. Ağızlara sakız olmuş gelişmeleri ile şantaj kasetlerinin de doz sınırı aşındırılıp, terse dönen silaha dönüşünce, MHPyi Meclise sokmak yolunda bir toplumsal istem gündemimize girdi. AKP, BDPlilerle çatışarak Türk-İslam sentezi kimlikli MHPlileri ağırlıklı partisine çekerken, liberallerden, hatta CHPden MHPye oy kaymaları üzerinden çok örnekler verildi. Ayrıntılı, sağlıklı, karşılaştımalı araştırmalar çoğaldıkça daha iyi görülecektir, MHP yandaşlarından kaybederken, dışardan destek gördü gibi. Parlamentoya yansıyacak en önemli boyut ise bu dönem milletvekillerinin bilenmiş, Mecliste daha atak olacakları gerçeği...

\n

***

\n

AKP ile güven bunalımı yaşamış, soldan da kadro almış BDP kökenliler, işin doğası gereği anayasal değişiklikler için AKP ile uzlaşma eğilimli olmaya çalışsalar da bu uzlaşma eskisinden çok daha zor olacak. CHPnin evrensel insan hakları, demokrasi kriterlerinde geliştirmeye çalıştığı duyarlılıkları bir yanı ile sivil demokratik anayasa için uzlaşma bazı olsa bile, AKPnin gerçek niyetleri ile, taraflı çözüm beklentileri için kimi aşılmaz engeller oluşturabilecek.. Sözün özü, kavram karmaşasında, işleri karambole getirip, sivil iktidar gücü, otorite adına, sivil demokratik anayasasöylemi tarihe gömülmeye mahkûm. Oldubitti iktidar gücünün kullanıldığı parlamento ağırlığı gidiyor, farklı eğilimlerle de olsa üçlü etkin muhalefetin olacağı bir parlamento geliyor.. Ortak parmak 326ya karşı, kutuplu ama etkin parmak 224 muhalif oyla..

\n

Öte yandan Başbakan Erdoğanın kendi seçimi olarak, kendisine yakın, gelecekte çalışmak istediği kadrolar olarak yenilediği milletvekilleri, tasfiye ettiği deneyliler, AKP kurucularından kopma tablosunun Meclise dönük sonuçlarını öngörmek de gerek. Blok kararlarda, blok oylar iktidar icraatları için çok anlamlı işlev, kolaylık olsa bile, hesap soran CHP, MHP, BDP gerçeği tablosunda işlerin rengi çok fazla değişebilecek. Erdoğanın, AKPnin gerçek gönlündeki anayasa olmayınca, anayasa ısrarı ne ölçekte gerçek kalacak? Üstüne üstlük AKP iktidarı iki dönem arkasından destek veren rüzgârları, karşısından esen, engel oluşturan boyutları ile görür oldu.. Başbakan Erdoğanın seçim sürecindeki aşırı öfkesi neyin nesiydi? Anketler öngörülerini beslerken, yüz yüze ilişkilerin koşulları mı yoruyordu?..

\n

İslam dünyasında aslında en aşağıda kalmamak üzere, mezhepler, cemaatler, aşiretler üzerinden yaşanan kanlı iç savaşlar, dengeler dağılımı, AKPnin yıllardır dış politikada oluşturduğu ABD, emperyal odaklar için stratejik ortak, İslam dünyası için liderlik, üstelik her anlamda kazançlı çıkma düşleri, yılların emekleri, Arap baharları ile buhar oluverdi. ABD, AB işin içinden çıkamıyorlar. Irak, Afganistan, Pakistan bataklıklarına Mısır, Libya, Suriye, Yemen.. eklemleniveriyor. Suriyeden ölümden kaçanlar sınır çadırlarımızda. Yunanistanı kriz vurmuş, sokaklarda çatışmalar. Libyadan kaçanlar denizde boğuluyorlar.. Komşularla sıfır sorun projeleri düşten kâbusa dönüşüyor..

\n

Bizim medya, günümüz gelişmiş demokrasilerinde örneği olmayan; AKPnin iktidarda büyümesini, haritamızın oy oranları ile turuncu renge dönüşmesini, turuncudarbelere benzetme hevesinde. Seçim başarısı tamam da, demokrasinin gelişmesinin belgesi olsa, aksine kaygılara, sorgulamalara neden yol açıyor?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları