Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP'nin Oy Hesabı Tuttu, Seçim Hesapları Geri Tepti
Sadece Türkiye’de değil, gelişmiş demokrasilerde, günümüzde örneği olmamak üzere; AKP, iktidarda üçüncü seçim döneminde oy oranlarını büyütürken, Meclis’teki milletvekili sayısını aşağı çekmenin ötesinde, seçim hesapları, taktiklerinin tümünde geri tepen sonuçlar aldı.
\n2002 yüzde 34, 2007 yüzde 47, 2011 yüzde 49 oy oranları ile, Meclis’teki sandalye sayısını 363, 341, 326 olarak geri çekmek zorunda kalan AKP’nin, tek başına anayasa değişikliği için milletvekili çoğunluğu, olmadı referandumsuz yeterli çoğunluk hesapları, öncelikli yüzde 10 barajının kaldırılmamasının ana gerekçesiydi. BDP bağlantılı bağımsız adayların kilit isimlerinin YSK son dakika kararıyla seçim dışı bırakılmaları girişimi de, şiddetli tepki eylemleri ile geri püskürtüldükten sonra, seçim sonuçları öngörülmeyen bir tabloyu ortaya çıkardı..
\n36 bağımsız milletvekili, yüzde 5.9 gibi toplam bir oy oranı ile seçildi ki.. MHP’nin yüzde 13 oy oranı ile 53 milletvekilini Meclis’e sokabildiği gerçeği ortada iken; barajı kaldırmamakta direten AKP, bağımsız milletvekili adayları ile seçime girme zorunda bırakmakla, BDP kökenlilere Meclis’e nerede ise iki katı milletvekili sokma şansını yaratmış oldu. Seçim sürecinde şiddet içeren öğelerle beslenen uyuşmazlıklara, seçim sonrasında AKP iktidarının öngördüğü çerçeveler içinde çözüm üretilmesi, yeni gelişmelere gebe bölge dengeleri içinde, daha da bir anlamlı zora sokuldu.
\nAKP’nin seçim hesaplarında, MHP’nin baraj dışında bırakılması öngörüsünün odak olduğunu duymayan, sağır sultan kalmamıştı. Ağızlara sakız olmuş gelişmeleri ile şantaj kasetlerinin de doz sınırı aşındırılıp, terse dönen silaha dönüşünce, MHP’yi Meclis’e sokmak yolunda bir toplumsal istem gündemimize girdi. AKP, BDP’lilerle çatışarak Türk-İslam sentezi kimlikli MHP’lileri ağırlıklı partisine çekerken, liberallerden, hatta CHP’den MHP’ye oy kaymaları üzerinden çok örnekler verildi. Ayrıntılı, sağlıklı, karşılaştımalı araştırmalar çoğaldıkça daha iyi görülecektir, MHP yandaşlarından kaybederken, dışardan destek gördü gibi. Parlamentoya yansıyacak en önemli boyut ise bu dönem milletvekillerinin bilenmiş, Meclis’te daha atak olacakları gerçeği...
\n***
\nAKP ile güven bunalımı yaşamış, soldan da kadro almış BDP kökenliler, işin doğası gereği anayasal değişiklikler için AKP ile uzlaşma eğilimli olmaya çalışsalar da bu uzlaşma eskisinden çok daha zor olacak. CHP’nin evrensel insan hakları, demokrasi kriterlerinde geliştirmeye çalıştığı duyarlılıkları bir yanı ile sivil demokratik anayasa için uzlaşma bazı olsa bile, AKP’nin gerçek niyetleri ile, taraflı çözüm beklentileri için kimi aşılmaz engeller oluşturabilecek.. Sözün özü, kavram karmaşasında, işleri karambole getirip, sivil iktidar gücü, otorite adına, “sivil demokratik anayasa” söylemi tarihe gömülmeye mahkûm. Oldubitti iktidar gücünün kullanıldığı parlamento ağırlığı gidiyor, farklı eğilimlerle de olsa üçlü etkin muhalefetin olacağı bir parlamento geliyor.. Ortak parmak 326’ya karşı, kutuplu ama etkin parmak 224 muhalif oyla..
\nÖte yandan Başbakan Erdoğan’ın kendi seçimi olarak, kendisine yakın, gelecekte çalışmak istediği kadrolar olarak yenilediği milletvekilleri, tasfiye ettiği deneyliler, AKP kurucularından kopma tablosunun Meclis’e dönük sonuçlarını öngörmek de gerek. Blok kararlarda, blok oylar iktidar icraatları için çok anlamlı işlev, kolaylık olsa bile, hesap soran CHP, MHP, BDP gerçeği tablosunda işlerin rengi çok fazla değişebilecek. Erdoğan’ın, AKP’nin gerçek gönlündeki anayasa olmayınca, anayasa ısrarı ne ölçekte gerçek kalacak? Üstüne üstlük AKP iktidarı iki dönem arkasından destek veren rüzgârları, karşısından esen, engel oluşturan boyutları ile görür oldu.. Başbakan Erdoğan’ın seçim sürecindeki aşırı öfkesi neyin nesiydi? Anketler öngörülerini beslerken, yüz yüze ilişkilerin koşulları mı yoruyordu?..
\nİslam dünyasında aslında en aşağıda kalmamak üzere, mezhepler, cemaatler, aşiretler üzerinden yaşanan kanlı iç savaşlar, dengeler dağılımı, AKP’nin yıllardır dış politikada oluşturduğu ABD, emperyal odaklar için stratejik ortak, İslam dünyası için liderlik, üstelik her anlamda kazançlı çıkma düşleri, yılların emekleri, Arap baharları ile buhar oluverdi. ABD, AB işin içinden çıkamıyorlar. Irak, Afganistan, Pakistan bataklıklarına Mısır, Libya, Suriye, Yemen.. eklemleniveriyor. Suriye’den ölümden kaçanlar sınır çadırlarımızda. Yunanistan’ı kriz vurmuş, sokaklarda çatışmalar. Libya’dan kaçanlar denizde boğuluyorlar.. Komşularla sıfır sorun projeleri düşten kâbusa dönüşüyor..
\nBizim medya, günümüz gelişmiş demokrasilerinde örneği olmayan; AKP’nin iktidarda büyümesini, haritamızın oy oranları ile turuncu renge dönüşmesini, “turuncu” darbelere benzetme hevesinde. Seçim başarısı tamam da, demokrasinin gelişmesinin belgesi olsa, aksine kaygılara, sorgulamalara neden yol açıyor?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi