Evet, AKP Ağustos 2001’de Türkçesi tam karşılığı ile “Amerika’nın stratejik ortağı olma düşü..” ile kuruldu. 14 Ağustos 2002’de yapılan genel seçimler sonucunda 365 milletvekili ile tek başına iktidar oldu. Milli Görüş’ten kopmuş kurucu kadroları ile Gülen cemaati ile ittifakını ilan etmiş olarak ilk politik çıkışını, Ecevit hükümeti iktidarı teslim etmeden önceki süreç içinde Erdoğan’ın resmen parti kurucu başkanı olmasına karşın yasaklı olduğu süreç içinde milletvekili seçilememiş olması döneminde yapılan iş güvencesi yasası görüşmelerinde ortaya koymuştu..

Kulislerde, medya patronlarının Erdoğan ile yaptıkları özel görüşmelerde, gazetecilerin 212 olarak bilinen iş güvenceleri yasasına karşı ittifakı dolaşıyordu. Kesin liderliğinin desteklenmesi karşılığı medya patronları işçiler için göreceli caydırıcı iş güvencesi yasası kapsamı içinden gazetecilerin çıkarılmasını istemişlerdi. Bu yolla yargı içtihatları içinde gazetecilerin işverenlerden gelecek zorlamalara karşı kendilerini korumaları yolundaki içtihatlardan kurtulmaları hesaplanmıştı..

Bu arada Ecevit koalisyon hükümetinden Amerika’nın Irak işgali için Güneydoğu’dan toprak ve üs istemesine kesin ret kararı verilmesi sonrası, yeni hükümet arayışları için CHP kanadından sonuç alınamamış, MHP’nin hamlesi ile iktidar ortaklığı bozulmuştu. AKP’nin hükümet kurmasına kadar hükümetin devam etmesi süreci içinde, iş güvencesi yasasının oylama gecesine gelinmişti. Ecevit, gazetecilere dönük 212 operasyonunun duyumunu alınca, çok ağır sağlık sorunlarına karşın sonuna kadar yapılacak görüşmeleri izleyeceği sözünü vermiş, sabaha yakın oturumların başında durarak, son dakika Bakan oyunları ile gazetecilerin kapsam dışında kalmamaları için direnmişti.

Gazeteciler, çok yakından kendilerine dönük bu ağır tuzağın o günler için Ecevit sayesinde geçiştirilmesine tanıklık etmekle kalmamışlardı. AKP’nin aynı zamanda Milli Görüş’ten kopuş, Gülen cemaati ile ortaklık oluşturmasına da tanıklık etmişlerdi. Gül’ün başbakanlığında hükümetin kurulması, bilinen Baykal’ın demokratik destek gerekçeli çıkışıyla, Erdoğan’ın dört ay sonrasında milletvekili seçilebilmesinin sağlamasıyla yaşananlar çok yazılıp çizildi. O günlerden bugünlere Amerika’nın stratejik ortağı olma düşleri kurula kurula çok fazla şey yaşandı..

***

15 Temmuz trajedisi, Erdoğan’ın liderliğinde işlerin Amerikan çıkarlarından yana yürütülemeyeceği yargısının kesinleşmesi sonrası yaşananların en bilineni en çok ağızlara, siyasi getirisi en yüksek olanı olarak alınanı kuşkusuz. Oysa Amerika’nın Irak işgali sürecinde verilmiş tezkere sözünün tutulamaması ile yaşananlar, daha kolay unutulsa da galiba daha çok trajik boyutlar içeriyordu. En çarpıcı örneklemelerinden birisi, Kuzey Irak’ta askerlerimizin başlarına çuval geçirilmesi sayılamaz mı? Ya da Irak işgalinde Amerikalıların yaptıkları en büyük şovlarında, Bağdat’ta Saddam’ın heykelinin kafası indirilirken, Musul ve Kerkük’te nüfus ile tapu kayıtlarının yakılması gösterileri hafife alınabilir mi?

AKP adına Amerikalıları yatıştırmaya dönük elçilerin, “Sifonu çekmeyin, yararlanın” önerileri, en Amerikancı çirkin üsluplar arasında geçerli sayılmış olmalı. En uzun ömürlü Erdoğan liderliğinde sürdürülebilen iktidarları süreçleriyle bugünlere kadar gelindi. Aralarda en tartışmalı, ülkemize dönük yükleri en ağır olarak sürüp giden Suriye göçünün altından hâlâ kalkabilecek noktalardan çok uzaklardayız. Suriye göçünün Türkiye çıkarları adına kullanılması siyasetlerinde çok fazla zikzaklı işler yaşandı. FETÖ’cü darbenin sonrası Rusya’nın rolü olumlu umutlar boyutunda çok fazlasıyla ön plana çıkmış gibiydi. Rusya’nın Suriye’deki yangını söndüremezken, Anadolu toprakları içinde yeni bir yangını göze almayan çıkarlarından yana sağlam duruşunun gerçekleri çok sonrasında anlaşılmaya çalışılırken, Suudiler darbesi, siyasal İslamın liderliği düşleri üzerinden bir bir kurulan pembe rüyaların çok kısa süreçler içinde tersine dönüşleri ile düş kırıklıkları, yeni yeni zikzaklar, zikzaklar..

Şimdilerde Taliban’ın en çıplağından bir Amerikan projesi olarak yaratılmış olması rafa kaldırılmaya çalışılarak yeni arayışlarla gelinen yeni yeni deneme yanılmalarda akıl tutulmalarından beğenin beğendiğinizi.. Suriye yaralarını Suriye ile çözebilmeyi biz deneyemeden, Amerika’nın yeniden yeni oyunları ile Suriye’de cirit atması yetmezmiş gibi.. Dün bile yeni şehitlerimizin haberi gelmişken. Amerika ile hangi boyutlarda uzlaşmalı, uzlaşmasız anlaşılmaz yeni Taliban göçünün önünün ardının alınabilmesi en sıcak tartışma gündemimiz.. İran nasıl bir rol oynuyor? Pakistan neler diyor? NATO nerede duruyor?.. Her şey arapsaçı..