'Ben Yokum Sen Devam Et'

03 Temmuz 2012 Salı
\n\n\n

Sosyal medyada çok farklı görüş odaklarının ortak algılamasından... Suriyeye ilişkin NATOnun Türkiyeye verdiği mesajın Türkçesi; Ben yokum sen devam et...yorumsuz, net... Aslında ABD, AB ülkelerinin ortak ve tek tek açıklamaları da, Türkiyenin Erdoğan iktidarlarının gönlünü okşayacak cümlelerden arındırıldığında aynı çıplaklıkta... Değişen dünya dengeleri, Çin, Rusya, İranın tutumları, ekonomik kriz gerekçeleri eklenerek işin içine girmeme niyetleri yanında, Türkiyenin işin içine daha da bulaşmasını öngören içeriklerde...

\n

İpin ucu öylesine kaçtı ki ABD-Rusya arasında Türkiyenin var görülse de alınan kararda ikinci planda tutulduğu, BM Güvenlik Kurulu Eylem Grubu uzlaşmasının içeriği bile dünya kamuoyuna iki uc eksende açıklandı. ABD Dışişleri, BM kararı için Esadsız geçiş hükümetinin kurulmasından söz ederken Rusya, Esadın yerinde duracağı bir geçiş hükümeti anlaşmasına vardıklarını ilan etti. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanımızın söz konusu içeriği çelişkili uzlaşma sonrası söylemlerinde de Esadın gidişine kadar sürdürülecek savaşımda en önde, başrollerde, doğrudan taraf olma vurgulamaları var...

\n

Sadede gelirsek Kaddafi örneğinde yaşanan NATO gücü ile BMnin onayı olan bir iktidar devirme operasyonu beklentilerini unutun. BM, NATO şemsiyesi, ABD, AB ülkeleri doğrudan desteğinin değil fiili, gölgesi, manevi katkısı bile ufukta görülmüyor. İllegal ayakları da çok anlamlı olmamalı ki... ABD-AB medyası sürekli Türkiyenin, Erdoğan iktidarlarının başrolde oldukları politikaları pompalıyor... Erdoğan iktidarları; büyük düşlerle öne iteklenmiş olup ortada kalmanın öfkesi ile olacak bizim medya için çok sık, geçerli suçlamaları, bu kez kimi ABD-AB medyası için yapıyor. Bizden aslında uçağımızın düşürülmesi, ülke çıkarları ekseninde çok sınırlı eleştirilerde ise vatan hainliğiyaftası hoyratça gündeme geliveriyor..

\n

***

\n

Tek pazılda iki ayrı oyun, birlikte, ilişkilendirilmiş tek oyun gibi Suriye gelişmeleri ile PKK, Kürt sorunu gelişmeleri aynı anda, birbirine paralel, sanki dışardan sahnelenmiş kukla, gölge oyunu gibi de hızla tırmanıyorlar. Kaçınılmaz kafalar iyice karışmış, sosyal medyada en çok sorgulanan konu, ABD, AB siyasi odaklarının, bağlantılı Kuzey Irak yönetimi odaklarının da şu an için PKKyi, siyasi ittifaklarını Türkiye ile uzlaşmaya zorlarlarken daha önceki sıkı destek politikalarını en azından bugünün koşullarında askıya aldıklarını ilan etmelerinin anlamı... Türkiyeyi, Kürtlerle uzlaşma, barışa teşvik edilirken Suriyeye dönük ise tek başına doğrudan müdahale, daha açıkçası savaşkan politikalara yönlendirme çıkışları... Dahası fiilen kışkırtmaların göze batar boyutlarda tırmandırılması, oldu bitiye getirme gündemde... Bildik, çok öncelerden yazılmış, Türkiye için de sıcak tehdit, Ortadoğu haritaları senaryolarının, günün koşulları ile bağlantılı stratejik adımlar değişiklikleri ile sahneye konulmaları, kaygıları, açık açık dillendiriliyor..

\n

İktidarlarının ülkenin en yaşamsal sorunlarında bile ulaşma aramadan oldu bittilerle yolunda yürüme alışkanlığında ise değişen hiçbir şey yok. Kürt sorununda önce Kılıçdaroğlu, sonra Zanadan gelen uzlaşma, barış arayışlarına Başbakan Erdoğandan gelen olumlu yanıtların gerçekçi çerçevesi ise koşulsuz, kullanabildiği kadarı ile kullanmaboyutunu geçmeyecek... İktidarları, Kılıçdaroğlunun, ülke için yaşamsal, can yakan sorunda Meclis içinde uzlaşma arama önkoşulunu görmezlikten gelmesi apaçık AKP icraatlarına CHP desteğini istemesi bir yana; CHPyi sözde ikili işbirliğine çağırırken bile ne Kürt sorunu ne de Suriye gündemi üzerinden bırakınız ortak çözüm arayışını, iktidar icraatları, gelişmelere ilişkin bilgi vermeye değer bulmayan üslubu, demokrasilerde örneği olamıyacak çarpıklıkta.

\n

Ya Meclis’te son dakikada gelen AKP önerisi ile cemaate kaptırılmış çekişmenin yaşandığı kamuoyuna yansıtılmış ÖYMler yerine, HSYKnin kadrolaşma iplerini baştan elinde tutacağı özel ihtisas mahkemelerinin getirilmesine ne demeli? Besbelli cemaat ile uzlaşma rüşveti açılmış davaların bitirilmesine kadar ÖYMlerin görevlerinin devam ettirilmesi, ceza yasası, terör kavramının keyfi uygulamasına dokunulmaması... insan hakları, hukuk devleti, yargısız infazlara son verilmesi kaygılarının gündemde olmadığının belgeleri... Oldubittiye direnen başta CHP, muhalefete kulaklar tıkalı, sivil diktatoryal kültürle, ele geçirilmiş Meclis çoğunluğuyla, önerge ile gelen yasa bir çırpıda çıkıyor. Haberlerde Meclisteki kavga sahneleri önde, DGMlerin devamı, sivil diktatoryal, hukuk devleti ilkelerine aykırı düzenin devamı yasanın içeriğindeki sakıncalar gözlerden Irak kalıyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları