Demokrasi, hukuk, ya vardır, ya vardır..

11 Nisan 2017 Salı

Hafta sonu referandum için konulmuş sandıklarda oyumuzu kullanacağız. Meclis’ten geçirilmiş anayasa değişikliği metnine “evet” ya da “hayır” oyu vermek hakkımız var..
Sorun şu ki referandum konusu anayasa değişikliği metni, şekil hukukuna uygun biçimde Meclis’ten geçirilmiş olsa da, sözde başkanlık rejimine geçiş taslak metni sayılsa da, başkanlık rejimlerinin olmasa olmazları, çok daha güçlü, donanımlı olması gereken yasama-yürütmeyargı güçler ayrılığı, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinin vazgeçilemez ilkelerine aykırı..
Dünyada bir benzeri dahi olmayan, çağın vebası diktatörler dünyasında, otoriterleşme salgınında, en kötü örneklerden alıntılarla, tek adama sınırsız sivil diktatoryal güç kullanımı olanaklarının kapılarını açıyor..
AKP-MHP milletvekilleri liderlerin uzlaşması, dayatması altında olmasa, kapalı olması gereken oylarını hukuksuz açık kullanmış olmasalar da.. Bırakın başkanlık modeline aykırı, hem parti hem de başkanlığı tek adamda toplayan Cumhurbaşkanlığı;
....
Yasama-yürütme-yargı bağımsızlığını katleden gücün tek adamda toplanmasını.. Devlet gücünün sınırsız kullanılabilmesi, tek adamda halkın tümünün devlet gücünün toplanmasını, siyaseten tarafsız seçmeni kucaklamasını, siyasi parti başkanı olabilmesi, kalabilmesiyle ikili güç kullanımı ile ortaya çıkacak diktatoryal gücün sakıncalarını..
Ülkemizin Osmanlı sürecine uzanmış parlamenter rejimi üzerine, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri üzerine demokratik rejim, sosyal hukuk devleti kazanımlarını geliştirmek üzere yapılmış, yapılacak anayasal hukuk devleti kazanımlarını yok saymak..
İslam dünyası içindeki tek demokratik, laik, sosyal hukuk devleti birikimlerine, barış içinde, birlikte, Anadolu aydınlanmasının çokkültürlülük değerlerine sarılmak.. yerine,
Türkiye Cumhuriyeti’nin, devletin kimliğini yok sayarak, ağza almadan, referanduma konu yapılmış Cumhurbaşkanlığı rejim değişikliği metnini, bal gibi de teksesli evetçilik kampanyasında, siyasal İslamcı kimlikle pazarlamak..
Referandum oylaması sonucunda evetçi oylar çoğunluk çıkarsa bile, başkanlık rejimi için dahi geçerli bir demokratik, hukuk devleti rejimi değişikliğinden söz edilebilir mi?
.....
“Elveda Anayasa” kitabının yazarı, anayasa hukuku çalışmalarına bir otuz yıllık katkısı olan Prof. Kemal Gözler oylamanın son haftasına kadar yapılmış tartışmalar üzerinden de bir değerlendirme yapıyor..
Ülkemizin iliklerine kadar işlemiş Meclis, Hükümet, Bakanlar Kurulu gerçeklerini algı olarak yok sayamadan, referanduma konu yapılmış, “Türkiye tipi başkanlık” rejiminin, getirilmek istenen metin içeriklerinin, getirip götüreceklerinin savunması yapılamadan, cepheleşme, hayırcıları suçlama üzerinden hakaret, suçlamalar ağırlıklı bir kampanyanın, teksesli medyatik güdülenmesi korosu ile karşı karşıya kalındığının altı çiziliyor..
Devletin güç, kaynakları haksız, hukuksuz çok ağır, tehdit, kaba güce dayandırılmış, hayırcıların kampanyaları susturulmuş, yasaklanmış olarak gelinen son haftada, haksızlık, hukuksuzluklar daha da çarpıcı bir boyuta tırmanmış oluyor..
Anayasanın deneme tahtası yapılamayacağı gerçeği anımsatılıyor.. Prof. Gözler, en sınırlı ölçeklerde, hukuk içeriği üzerinden tartışmalara, hayırcıların hukuksuzluk itirazlı seslerine, ele geçirilmiş medya gücü, güdülemesi ile kapıların kapatıldığını anımsatıyor. Halkımızın; “beşinci vitesi olan, freni olmayan bir araca bindirilmeye zorlandığını” savunuyor. Usta sürücü elinde olsa dahi kaza yapması kaçınılmaz böylesi bir araca binilmemesi uyarısını yapıyor..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları