Bugün Cumhuriyet YouTube’dan yayına girecek üç kuşaktan tanıklıklarda, söyleşi konuğumuz Prof. İsa Eşme, yarım kalmış Aydınlanma atılımımız, Köy Enstitülerini gündemimize taşıyor. Bir ömür boyu eğitim sorunlarının içinde, çözüm arayışlarını araştırmış, sorumluluk almış, çok sayıda araştırma kitabını üretmiş, çözüm arayışlarına dönük sayısız söyleşiye katılmış, makale yazmış hocamızın ulaştığı sonuçları üç kuşak söyleşimizle de paylaşmak istedik.
Dikkatli okurlarımız Prof. İsa Eşme’nin kuşkusuz ikinci sayfamızda yayımlanmış görüşlerini de anımsıyorlardır. Ülkemizde, en ağırları 2002 yılları sonrası, tek adam rejimi yetkilerinin, keyfi, sınırsız kullanılmasının kayıpları ile yüzleşilmesinin sonuçları, genç kuşakların geleceklerini gün gün daha ağır bir kara batağın içine sürüklüyor. Gerçeğini ararsak Aydınlanmacı, sorumluluklarını yitirmemiş eğitimciler, 12 Eylül sonrası yasakçı kalıpları, içinde de eğitimde dibe çekilişi durdurabilmek üzere, görev aldıkları tüm üst derece yönetim kurumlarında ellerinden geldiğince sorumluluklarının gereklerini yerine getirmek üzere çok çaba da verdiler.
Eğitimde ellerin kolların bağlanabilmesinde tuzak olarak ön görülmüş, YÖK çatısı altında bile Prof. Erdoğan Teziç ile Prof. İsa Eşme’nin eğitimi dibe çekme darbelerine karşı duruşlarını anımsıyorum. Bilimsel sorumluluklarından vazgeçmeyen sorumlu Aydınlanmacıların, YÖK çatısı altındaki çabaları kısa süreli soluk almaları yaratabilmiş olsa da eğitimin en yukarıdan çok değerli olan okulöncesi yaşlara kadar, her alanda adım adım geriye çekilmesi, dindar ve de kindar gençliğin yetiştirilmesi, tarikatların ellerine teslim edilmesi atılımları durdurulamadı.
***
İşlerin doyumsuz kirlilik seferberliğinde, eğitimin tüm süreçleri için geçerli olmak üzere, gelecek kuşaklarımızın geleceğini kararttığı günlere, günümüze, gelmemizle işte tam da bu nedenlerle, çok güçlü bir değişim rüzgârları esmekte. Dindar ve de kindar süresiz yaşatılabilecekleri varsayılan gençliğin içinden, “deist” patlaması ile yüzleşilen günlere geldiğimizde...
Teknolojiyi kullanabilen genç kuşakların kendiliğinden kendi gelecekleri üzerine arayışları da gündeme gelince paslanmış kulaklara “Köy Enstitüleri” kavramının fısıldanması girdi. Söyleşi konuğumuz Prof. İsa Eşme’nin; “Yarım Kalan Aydınlanmanın Atılımı Köy Enstitüleri” başlıklı kitabı da içeriği ile gündemimize girdi. İsa Eşme’nin kişisel eğitim çalışmalarının her aşamasının da eğitim kurumları içinde, eğitim sorunlarına çözüm arayışlarıyla geçtiğinin de altını çizmek gerekiyor.
Çapa’daki öğretmen okulunda başlamış öğrencilik yıllarının günlerinden, eylemlerinden tanıdığım hocamızın sonraki yıllarda birbirinin üzerine eklemlenmiş, emek verilmiş yıllarından tanıklıkları elbette bir söyleşiye sığdırılabildiği kadarı ile kendileri paylaşmış oldular. Sonuçta, bugünlerden sonrası için yaşanacaklar üzerinde çok iyimser, yapıcı olduğunun da altını çizmek gerek. Gerekçelendirilmeleri ise hiç de düşsel değil. Eğitimde kalite üzerinden dibe vuruşun istatiksel verilerinden yola çıkıyor. Ülkemiz gençliği adına nefes alınabilmesi için gerçekçi adımların atılmasının dışında başkaca bir çözüm olamayacağının altını çizmeyi seçiyor. İzlemenizi, geleceğe dönük hak arayışlarında savaşım vermenizi dilerim.