Emperyal çıkarlar adına, zengin kuzey dünyasında toplanan en güçlü çokuluslu şirketlerin, yine zengin kuzey dünyasının siyasi iktidarlarına egemen olarak dünya düzenini istedikleri gibi kurguladıklarını bile söylemekten çok uzak bir yerlere savrulduk... Gelen her yeni yılın bir öncekini mumla arattığı, insanlık, milyarlarca dünyalı adına olumsuz gelişmelerin tanığı olarak bir yeni yıla daha giriyoruz...
Ülkemizdeki gelişmeler karabasan boyutlarında... Ülkemizde, dünyada sağır sultanların bile duymuş olduğu bir gerçeğin görüntülü “Suriye’ye giden silah yüklü TIR” haberini, bir kez daha, dosya belgeleriyle, derli toplu, manşet haber yapmış olmakla; “terör örgütüne yardım, yataklıkla” suçlanan gazetemizin yöneticisi arkadaşlarımız.. Can Dündar, Erdem Gül Silivri’de tecritte, yeni yıla girecekler... Bizim medyanın İktidarlarının bugünkü geçmişte iktidar ortaklığı ya da barış süreci ortaklıkları içinde iken, bugünün konumunda siyasal çizgisi ile karşı karşıya gelmiş, medya gruplarında çalışan çok fazla sayıda gazeteci arkadaşımız (galiba son rakamlarla 35 civarında) daha aynı koşullarda, adları değişik terör örgütlerine yataklık suçlamalarıyla içerdeler...
İktidarları, bir yıl öncesine kadar Suriye’de eski yakın dostu, sonrasında diktatör ilan ettiği Esad’ın gidişinde başrol üstlenmişlerdi... Hesaplar tutmadı, dünkü son açıklamalarında Esad’lı geçiş için toplanacak Suriye toplantısına, Putin’in çağırmış olmasına karşın katılmama kararı verdiklerini açıkladılar. Sonuç Suriye-Irak’ı yeniden, yeni haritalarla düzenleme, paylaşım kavgalarında ABD-Rusya ittifak yapmış, dahası İran doğrudan etkin rol üstlenmiş, çok sayıda AB ülkesi ile birlikte akla gelmeyen birçok ülke daha askeri güçleri ile de bölgede yerleşmiş olarak yapılacak toplantılarda Türkiye yok. Yine dünün çok sıcak haberi ile İktidarlarının kırmızı çizgisi olarak ilan edilmiş, sınır hattı boyumuzda PYD-PKK ağırlıklı Kürt otonom, özerk yönetimlerinin oluşturulmasında, kırmızı çizgi ilan ettiğimiz, hatta geçiş iznini Rusya-ABD ve diğerleri birlikte vermiş bulunuyorlar...

***

İktidarlarının Türkiye tipi başkanlığa gidiş yolunda önünü kesen 7 Haziran seçimlerinde Türkiye partisi kimliği ile seçim zaferi yaşayan HDP’nin, önceki gün Türkiye’ye dönük Kürt siyasal cephesinin bütününü (PKK, genç Kürtler terör örgütlenmeleri de içinde) barındıran örgütleriyle yeni bir çözüm metni (özyönetim ilanı) ile ortaya çıkan konumu var... Yaşadığımız üzere siyasal çözüm, Türkiye partisi olma ile barış arayışları sahneye konulamadan, PKK, genç Kürtler terör eylemlerinin bölgede hızla gündeme soktuğu hendekli çatışmalar ile, İktidarlarının 7 Haziran seçim sonuçlarını tanımayarak, 1 Kasım seçimlerine gidişi zorlaması günübirlik çakışmış, barış sürecini rafa kaldıran, bölge halkına ağır bedeller ödeten sıcak çatışmalar dozu, ölü-yaralı kayıpları katlanarak, bölge halkının ağır insan hakları mağduriyetleri ile tırmandıkça tırmanmıştı...
Irklar, dinler, mezhepler odaklı, emperyal projeler patentli, sonuçta en ağır bedelleri dünyanın en yoksul ülkeleri ya da İslamenerji odaklı olanları, sonrasında zengin kuzey dünyası ülkelerine de sıçrayan.. kuralsız düzenin kuralsız savaşlarında, düzenin yarattığı terör örgütleri ile devletlerin askeripolislerini karşı karşıya getiren, kuralsız düzenin kuralsız savaşlarının kaçınılmaz sonuçları olarak... En çok sivil halkların içinden insanların ölmeye, yaralanmaya, en çaresiz koşulara sürüklenmeye mahkûm edildikleri sonu gelmeyecek gibi görünen iç savaşlar bataklıkları, dünyamızın her yerinde birden pıtrak gibi patlamaya başladı. Her patlayan savaşın nasıl söndürülebileceğinin yolları bulunamadan, ortaya çıkan bataklıklar, çaresizliklerde, savaşlardan beslenen silah tekelleri, karar verici ülkeleri de zora sokan koşulların üretilmesi ile birlikte..
2016 yılına girerken, hâlâ emperyal güç odakları oyunlarının tuzağında yaşıyor olsak da, işin içinden kolay kolay çıkamadıkları bir evreye “yeni karanlık ortaçağ”a sürüklenmiş konumdayız... Düşlerimizi bile satın aldılar...