\n\n\n

Geçen yılın aralık ayında merhum Özhan Canaydın’ın her daim birlikte çalıştığı Serdar Eder’le, ‘Herşey Galatasaray İçin Platformu’ kurucularından Sedat Doğan, Etiler Harward Cafe’de bir araya geldi. Ortada ne bir seçim, ne yeni bir başkan adayı vardı. Birbirlerine seçimlerde rakip olan bu isimler, bir anlamda geçmişte yaşanmış fikri ayrılıklarına artık yer olmadığını, G.Saray için hep birlikte hareket etmek gerektiğini konuştular. Ünal Aysal başkan adayı olduğunda, birlikte çalışma teklifini kabul ettiler. Bu isimler daha önce Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun ve Özhan Canaydın başkanlığı öncesinde ve sonrasında açıkça veya perde arkasından G.Saray için inandıkları oluşumlara destek vermiş, seçimler kazanıp, seçimler kaybetmiş, canla-başla çalışmışlardı. Bu kişiler, Adnan Öztürk ile ismi bir marka olan Ali Dürüst’ü de listeye ekleyince Aysal, Sarı - Kırmızılıların tarihinin en çok oy alan başkanı olarak göreve geldi. Sadece bu tercihleri dahi Aysal’ın kazanmak için ne derece doğru hamleler yapabileceğinin göstergesi olsa gerek. Aysal’ın bir işe soyunmadan önce en başta doğru insanları seçmeyi bilen biri olduğu, Bülent Tulun, Sinan Kalpakçıoğlu, Refik Arkan gibi önemli isimleri ilk andan yanında yer almaya ikna etmesinden belli. Aysal geniş bir G.Saray koalisyon listesi yaparak seçime girdi. Şimdiye kadarki açıklamaları, geçmişi, bilgisi ve birikimleri, bu koalisyonu doğru yöneteceğinin işareti gibi duruyor. Aysal listesindeki Ahmet Ocaklı’nın özellikle seçim dönemindeki kişisel çabalarını, Abdürrahim Albayrak’ın ‘Alaylı Galatasaraylılar’ arasındaki sempatisini de bu tarihi oylara katkı bakımından unutmamak gerek.

Her biri kendi alanında değerli insanlardan oluşan, egoları, yaşanmışlıkları ve G.Saray ile değişik dönemleri kapsayan bağlantıları bulunan bu yeni yönetim ile Aysal şimdi uyumlu bir orkestra yaratmak zorunda. Bazıları Türklerin Batı müziğini benimsemeyeceğini düşünürken bunu yapmak ancak ve sadece G.Saray’da mümkün olabilir. Ne diyelim, umarım Ünal Aysal’ın, yönetimindeki bu orkestraya ‘bis’ yaptığı günleri de görürüz.