Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Haklı Olmak Yeter mi?
“Yarın adı ve sahibi belli olmayan bu stadın açılışında büyük sıkıntılar yaşanacak, bu şimdiden belli” (14 Ocak 2011- Türk Telekom Arena Stadı’nın açılışından bir gün önceki tarihli ‘Bu stat kimin?’ başlıklı yazıdan.)
\n“Bir başkan düşünün ki tüm bu yaşananlardan sonra G.Saray gibi bir camiada artık başkanlık yapamayacağını ve bunda ısrar ederse başına ilerleyen günlerde neler geleceğini göremeyecek kadar basiretsiz olsun. Bir başkan düşünün ki aslında artık başkanlık yapmadığının farkında olmasın.” (22 Ocak 2011 - ‘Bir başkan düşünün ki...’ başlıklı yazıdan.)
\n“Ama birileri bu gidişe dur demezse yakında Sarı-Kırmızılılar önce karakolluk, sonra mahkemelik olur.” (11 Şubat 2011 - Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmadan yaklaşık iki ay önceki tarihli ‘Sanki Berlin Duvarı’ başlıklı yazıdan.)
\n“Planlanan Ünal Aysal’ın başkanlığında Ali Dürüst, Adnan Öztürk, Cemal Özgörkey’in yer alması ve onlara Refik Arkan, Cengiz Özyalçın, Sedat Doğan, Celal Gürcan, Celal Erkut gibi isimlerin dahil edilmesi yönünde...” (17 Şubat 2011 - Ünal Aysal listesinin Divan Başkanlığı’na verilmesinden iki ay önceki tarihli ‘Üç Vakte Kadar Olacaklar’ başlıklı yazıdan.)
\n“Pazar günü Galatasaray’da yine bir mali kongre ve yine büyük oranda ibra edilmeme tehlikesinde bir yönetim kurulu var. Bu kez başkanın ‘kulübü borçsuz devredeceğim’ deme şansı yok, çünkü ne böyle bir zamanı var, ne kefil olacak kimsesi, ne de böyle bir kredisi. Tek yapabileceği erken seçim tarihi açıklamak. Mayıs ayında kaçınılmaz olarak Galatasaray’da seçim var.” (23 Mart 2011 - 27 Mart’ta yapılan ve seçime giden süreci başlatan Mali Kongre’den dört gün önceki tarihli ‘Kefil Kim’ başlıklı yazıdan.)
\n“Son duyumlara göre Adnan Polat hakkında kulüp üyelerince açılacak onlarca manevi tazminat davasından bir dizi hukuki karşı atak yapılacağı söyleniyor. Polat, kendi açtığı hukuk yolunun yakında nelere mal olacağını görecek belki ama bundan yine Galatasaray zararlı çıkacak.” (7. Nisan 2011 - Kongre üyesi Sinan Kalpakçıoğlu’nun açtığı davadan iki hafta önceki tarihli ‘G.Saray’dan Beyoğlu Adliyespor’a..’ başlıklı yazıdan.) Bir gazeteci için en büyük tatmin; olacakları önceden görüp yazmaktır. Ben yaklaşık 24 yıldır çeşitli kademelerde yazı dünyasının içinde yer aldım. Dışardan bakıldığında şaşırtıcı olmakla birlikte aslında tüm bu isabetli tespitlerin nedeni G.Saray Kongresi’ni tanımaktan geçiyor. İşaretleri gördüm, camiaya kulak verdim, insanlarla konuştum ve olmadan olacakları yazdım. Yazdıklarımda haklı çıktım ama umarım Galatasaray Spor Kulübü önümüzdeki seçim sürecinden kazançlı ayrılır.
\nAslında G.Saray’da başarıyı ve huzuru getirecek reçete çok basit... G.Saray’ın dernek statüsünü temsil eden kulüp üyelerini, milyonlara varan ve sadece sportif başarı bekleyen taraftarlarını, en nihayetinde mali bakımdan yatırımcıları konumundaki şirket yapısını, belli anlamlarda birbirlerinden ayrıştırmak, sürekli sportif başarı-yüksek mali getiri sarmalını yakalayıp bunları moral değerlerle süslemek sorunları çözecektir. Bu konudaki öngörü ve önerilerimi yakında detaylı olarak yazacağım... Son söz... Haklı olmak değil, haklı kalmak daha zordur...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Şu pişkinliğe bakar mısınız!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Eski çağ heykellerindeki penisler neden bu kadar küçük?