ABD bir tek Türkiye'ye teşekkür etmedi!

05 Ağustos 2014 Salı

ABD ve BM Teşekkür Etmeyince, Davutoğlu Kendi Kendini Kutladı!

Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarlarından emekli büyükelçi Ali Tuygan, Türk dış politikası ve dünyadaki diplomatik gelişmeleri Diplomatik Yorum isimli web sitesinde kaleme aldığı yazılarıyla düzenli olarak değerlendirmekte. Tuygan, 1 Ağustos tarihinde kaleme aldığı ‘Gazze’ başlıklı son yazısında, İsrail ile Hamas arasında geçen hafta sağlanan ve iki saat içinde bozulan ateşkese ilişkin yapılan üç açıklamayı yan yana koyarak kamuoyunda fazla bilinmeyen önemli birkaç hususa dikkat çekiyor.

Erdoğan ve Türkiye’ye teşekkür yok
Tuygan’ın dikkat çektiği ilk açıklama, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin büyük çabalarla ateşkes sağlanmasından hemen sonra Delhi’de yaptığı açıklama. Kerry o açıklamada, ateşkesin sağlanmasında rolü olanlara teşekkür ederken ‘sırasıyla’ İsrail Başbakanı Netanyahu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Mısır Devlet Başkanı General Sisi ile Dışişleri Bakanı Şükri ve Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın isimlerini sayıyor.
Açıklamada, ABD ve İsrail’in ‘terörist örgüt’ diyerek muhatap almadıkları Hamas’ın ateşkese ikna edilmesinde rol oynadığını savunan Türkiye’nin ve yöneticilerinin ismi geçmiyor.
İkinci açıklama ise BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un yaptığı açıklama. O da “Bu süreçte rol almış başlıca bölgesel oyunculara sürece verdikleri destek için teşekkür ettiklerini” belirtiyor. Açıklamada isim belirtilmeden yapılan toplu teşekkürün kapsamı içine Türkiye’nin girip girmediği belli değil.

Kendi kendimize teşekkür ettik
Eski Dışişleri Müsteşarı Tuygan’ın yer verdiği üçüncü açıklama ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Katar Dışişleri Bakanı Halid Muhammed El Attiyah tarafından yapılan ortak açıklama.
Açıklamada iki ülke “Bu sürece katkı yapmış olmaktan mutluyuz” diyerek kendi kendilerini kutluyorlar.
Diplomaside genelde ülkelerin başarı ya da katkılarını, başka ülkeler ve uluslararası örgütler takdir eder.
Ancak bu kez ABD ve BM açıklamalarında isimleri geçmeyen iki ülke,Türkiye ve Katar, “Biz katkı yaptık” diye kendi başarılarını dünyaya duyurma ihtiyacı hissediyor.

İsrail ve Mısır engelledi
Tuygan’a göre Türkiye ve Katar’ı kendi kendilerini kutlama noktasına getiren ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin açıklamasının arkasında İsrail ve Mısır baskısı yatıyor:
“Katar ve Türkiye bu bildiri ile kendilerini tebrik ediyorlar. Kerry ise Delhi’deki açıklamasında, herhalde İsrail ve Mısır’ın duyarlılıklarını dikkate alarak, ne Katar’dan ne de Türkiye’den söz etmiş değil.”

Erdoğan’dan Sisi’ye ‘çiçek’
Türkiye ile Katar’ın ortak açıklamasında ikinci sürprizi de yine Tuygan yazısında işaret ediyor:
Erdoğan hükümeti, Mısır’da Müslüman Kardeşler hükümetinin General Sisi trafından devrilmesinden bu yana ilk kez darbe yönetimiyle ilgili olumlu ifadeler kullanıyor. Açıklamada, “Mısır’ın bu sürece ev sahipliği yaparak sağladığı kolaylaştırıcı katkıyı takdir ediyoruz” ifadesi yer alıyor.

‘Başkası mı yazdı?’
Tuygan web sitesindeki değerlendirmede, Türkiye ve Katar dışişleri bakanlarının ortak açıklamasına ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “Genel üslubu itibarıyla bizim kalemimizden çıkmadığı izlenimini veriyor. Çıktı ise daha farklı bir çizgiye geldiğimiz anlamını taşıyor” değerlendirmesini yapmış.

Dış politikada geriye gidiş
Tuygan’ın yazısı Ankara diplomasi kulislerinde çokça konuşulan bir değerlendirme oldu. Dün kendisiyle bu yazısına ilişkin yaptığımız görüşmede, Gazze’de yaşananlar bağlamında Türk dış politikasına ilişkin gözlemini bizimle paylaştı:
“Türk dış politikasında mutlak bir geriye gidiş söz konusu. Türkiye 5-6 sene evvel demokrasisiyle örnek gösterilen, Ortadoğu’da da saygınlığı yüksek bir ülkeydi. Şimdi ise demokrasiden uzaklaşan, herkesle kavgalı, ideolojik ve iç politakaya yönelik söylemlerle harmanlanmış bir dış politika var. Artık Ortadoğu’da farklı bir kimlik ile Hamas ve Müslüman Kardeşler’e yakın bir kimlik ile ortadayız. Eskiden tüm bölge ülkeleriyle konuşabilirken, şimdi sadece Hamas’ı bazı koşullara ikna etmek için ihtiyaç duyulan ülke konumundayız. Katar-Hamas ekseninde kendimize biçtiğimiz rol kanımca çapımızın çok gerisinde kalmıştır. Bizden beklenen sadece Hamas’ın ikna edilmesine yardım etmek olmamalıydı. Dış politikada mutlak bir geriye gidiş söz konusu.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları