Önceki akşam “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”
filminin başkentteki galasında karşılaştığımız
CHP Genel Başkanı’nın eşi Selvi Kılıçdaroğlu
ile sohbetimizde, ana muhalefet liderinin evinde
de temel gündem konusunun türbanlı AKP milletvekillerinin
durumu ve TBMM’ye gelişlerinde
CHP’nin takınacağı tutum olduğunu öğrendik.
Kılıçdaroğlu bize türbanla ilgili evlerinde yaşanan
diyalogları kendi bakış açısıyla şöyle ifade etti:
“Sadece partide değil evde biz de kendi
aramızda, çocuklarla bu konuyu konuşuyoruz.
Ben şahsen kadınların kapanmasına karşıyım.
Ancak kendine ait gerekçelerle örtünme kararı
almış bir kadına ne denebilir? Müdahale edilebilir
mi? Ben şahsen görmezden gelmek ve hiç
tepki vermemek yanlısıyım. Çünkü üzerinde ne
kadar konuşulursa AKP o kadar bunu kullanıyor.
Sanıyorum bu konuda CHP en sağduyulu şekilde,
AKP’nin konuyu yıllardır istismar eden tavrını da
su yüzüne çıkaracak şekilde hareket edecektir.”

Sanki yeni seçilmiş gibi

Dün 4 AKP’li vekilin Genel Kurul’a gelişi sırasında
CHP Meclis Grubu, sadece Kılıçdaroğlu’nun
evinde değil CHP parti yönetiminde de hâkim olan
bu beklentiye uygun bir tavır takındı. Sert tepki
gösterilmesini isteyen isimler parti yönetiminin
de telkinleri ile oluşan genel hava karşısında geri
planda kalmayı tercih ederken polemik ustası
Muharrem İnce ile içtüzük mağduru Şafak
Pavey ön plana çıkarıldı.
İktidar partisi kanadında iki eğilim dikkat
çekiciydi. İlki, türbanlı 4 kadın milletvekilinin
seçildikleri günden bu yana görmedikleri bir
ilgiyle karşılanmasıydı. Sanki yeni seçilmişler gibi
AKP’li milletvekilleri tarafından tebrik edildiler,
cep telefonlarıyla uzun uzun fotoğrafları çekildi.

AKP pür dikkat İnce’yi dinledi
AKP’liler türbanlı arkadaşları kadar hatta daha
fazla ilgiyi CHP’li İnce’nin merakla beklenen
konuşmasına gösterdi. Bakanlar ve milletvekilleri
Genel Kurul salonunda, AKP yöneticileri ve diğer
partililer ise iktidar kulisinde televizyon karşısında
İnce’nin konuşmasını başından sonuna çok büyük
dikkatle dinledi. İnce’nin ne diyeceğini merak
eden AKP’liler, sıra diğer partilerin sözcülerine
geldiğinde televizyonların başından ayrılmaya
başlamıştı. AKP’li Belma Satır’ın sadece 3
dakika 40 saniye süren konuşması ise sohbetler
koyulaştığından uğultular arasında işitilemedi bile.
AKP adına konuşmacı olarak diğer grup
başkanvekilleri yerine son dakikada Belma
Satır’ın seçilmesi, “İktidar partisinin de oturumu
germe niyetinde olmadığının göstergesi” olarak
yorumlandı. Başbakan katılmadığı için hem
hükümet, hem de AKP kanadına liderlik eden
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da benzer
biçimde sakin bir konuşma yaparak CHP’yi
provoke edecek tavır içine girmekten kaçındı.

İlk mesaj Çiçek’ten
CHP grubunun tavrına ilk olumlu tepkiyi daha
konuşmalar bitmeden iktidar kulisine gelen
TBMM Başkanı Cemil Çiçek verdi. Gerginlik
yaşanmamasından duyduğu memnuniyeti
gazetecilerle paylaşan Çiçek, Türkiye’nin çözüm
bekleyen diğer sorunlarının da benzer bir hoşgörü
ortamı içinde çözülmesi temennisinin altını çizdi.
Dün Çiçek’in yerine oturumu yöneten MHP’li
Başkanvekili Meral Akşener de tansiyonu
düşürecek bir başkanlık sergiledi. Oturumu
açar açmaz ara verip grup başkanvekillerini
toplantıya çağırması ve tüm grupların konuşmaları
tamamlandıktan sonra polemikler başlar başlamaz
Genel Kurul’u kapatması hep “Aman bir gerilim
olmasın” diye önceden düşünülmüş adımlardı.

CHP’nin merakı taban tepkisi
Kılıçdaroğlu’nun “Tuzağa düşmeyeceğiz”
şeklinde ifade ettiği tavır CHP grubu tarafından
genel olarak benimsenirken daha sert tutum
alınmasını isteyen milletvekillerinin ise
hoşnutsuz oldukları dikkatlerden kaçmadı.
Muhalefet kulisindeki temel refleks ise kamuoyunun
ve özellikle de parti tabanının
tepkisine duyulan meraktı. Genel Kurul salonundan
çıkan her CHP’li vekil gazetecilere,
“Sizce nasıl davrandık” benzeri sorular yöneltti.
CHP’li vekillerin en sık kullandıkları yorum ise
“Tuzağa düşmedik, gol yemedik” oldu.