Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ricciardone: Amaçları Müzakereyi Engellemek
\n\n\n
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone dün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu. Ricciardone’nin CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması, PKK ve Kürt sorunu konularındaki değerlendirmeleri şöyle:
\nKaçırmak aptalca: Aygün’ün kaçırılması çok aptalca bir eylem. Ne Türk halkı ne Kürt halkına, hiç kimseye yaramayacak. Bu eylem Türkiye’de özgürlük ve adalet beklentilerine nasıl yanıt verecek, anlamış değilim. Ben de Türkler gibi tepki verdim. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na telefon ederek, duyduğum öfkeyi ifade ettim. Meclis Başkanı’na da mektup gönderdim.
\nUmut siyasi çözümde: Kürt sorununun “siyasi” müzakereler ile çözümü en sorumlu ve umut verici yoldur. Hem hükümet hem de muhalefet partilerinin siyasi çözüm yönündeki çabalarını destekliyoruz. Kürtlerin de kendilerini birinci sınıf vatandaş hissetmeleri için siyasi çözüme ihtiyaç var.
\nAmaç müzakereyi engellemek: Tam müzakereler iyi gidiyor derken ya bir kaçırma gerçekleşiyor, ya da eylem yapıyorlar. Böylece müzakerelerde geri gidiliyor.
\nPKK’nin elinde İran silahı: İran’dan Suriye’ye giden silahlar var. Esad rejimi bu silahları destekçileriyle paylaşıyor. PKK, Suriye rejimiyle birlikte hareket ettiği için onlara da geçiyor bu silahlar.
\nHelikopterleri Türkiye geciktiriyor: Türkiye’nin terörle mücadele için istediği 3 Kobra helikopteri, kendi ihtiyacımız da olmasına rağmen müttefiklik ilişkisi gereği Amerikan Deniz Piyadeleri envanterinden karşılama kararı aldık. Aylar önce teslime hazır hale getirdik. Türkiye’nin fiyat ve teknik talepleri nedeniyle teslimatta gecikme oldu.
\nBarzani engellemeli: Irak hükümeti ve Bölgesel Kürt Yönetimi sınırlarını tam olarak kontrol edemiyor. PKK’yi engellemek zorundalar. Özellikle de Erbil’den akışın önlenmesi lazım. Uluslararası hukuk kuralları var, Irak’ın da, bölgesel yönetimin de kolluk güçleri var. Bunların hepsinin kullanılmasını istiyoruz. Barzani’den PKK’nin Kuzey Irak’tan operasyon yapabilme gücünü bloke etmesini bekliyoruz. Ama Türk hükümeti gibi biz de sonuçlardan memnun değiliz.
\n\n\nTampon bölge zor
\n\n\n\n
Ricciardone, Suriye konusunda Türkiye ile ABD’nin atacakları adımlar konusunda şunları söyledi:
\nAskerler aylardır konuşuyor: Türkiye ile Suriye konusunda işbirliğimiz insani yardım ile kısıtlı değil. Askeri görevlilerimiz aylardır temas içinde. NATO düzeyinde yedek tedbir planları üzerinde konuşuyorlar. Suriye’deki kimyasal silahlardan kurtulmak için ne yapılabileceği konusunda da kapasitemizi karşılaştırıyoruz. Hukuki meseleleri görüşüyoruz. Ancak ne gibi bir askeri ihtiyaç var gibi konulara geçmedik.
\nTampon bölge zor: Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge gibi konular konuşması kolay, gerçekleştirilmesi ise zor konular. Sadece hukuki değil ciddi pratik engeller var. Bunları konuşuyor olmamız, taahhüt verdiğimiz anlamına gelmiyor. Bu yönde bir karar almadık. Libya’da durum çok farklıydı. Bir BM kararı vardı ve altyapı sağlanmıştı. Türkiye gibi biz de uluslararası hukuka uygun davranmak isteriz.
\nHalklarımız savaş istemiyor: Türk ve Amerikan halkları barışı seven halklar. Askeri çözümlere başvurmak istemiyoruz. Türkler de böyle düşünüyor. Bu, en son çare olmalı. Ama Suriye hükümeti kendi halkını öldürürken de “Bu bizi ilgilendirmez” diyemiyoruz. Halklarımız hem bizden bir şeyler yapmamızı istiyor hem de başka bir savaşa asker göndermemize karşılar.
\nMezhepçiliğe karşıyız: Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar vermeli. Etnik ve mezhebe göre bölünmüş eski düzen gibi olsun istemiyoruz. Tüm mezheplerin, etnik grupların hakları korunmalı. Irak’ta da Şiiler ve Maliki rejimi mezhep gerilimlerini sömürmemeli. Bu korkunç şeytani bir yolu açar. Bizim için dini özgürlük ve laiklik, hiçbir mezhebin diğerine üstünlük sağlamamasıdır. Halklar da dini mezheplerine göre siyasallaşmamalıdır.
\nUçak için jüri olmayız: Suriye’nin uyarı yapılmadan Türk uçağını düşürmesini kınıyoruz. Nasıl ve nerede düşürüldüğü konusunda bağımsız bir istihbarat bilgimiz yok. Bu konuda hâkim ya da jüri konumunda değiliz.
\n\n\nDüşünceler hapsedilmemeli
\n\n\n\n
Türkiye’ye ilk atandığı günlerde hapisteki gazeteciler konusundaki eleştirileri nedeniyle Başbakan Erdoğan’dan “acemi büyükelçi” tepkisi gören Ricciardone, dünkü toplantıda ifade özgürlüğü konusundaki görüşlerinde hiçbir değişiklik bulunmadığının altını çizerek, şunları söyledi:
\n“Türkiye birinci sınıf demokrasi olma yönünde ilerleyecekse dikkat etmesi gereken temel alanların başında ifade özgürlüğü gelir. Yargının adil ve şeffaf olması da bir başka önemli konu. Dışişleri Bakanımız Clinton bu konularla derinden ilgileniyor ve cumartesi günü Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmelerde adalete erişim ve ifade özgürlüğü konusundaki eleştirilerini pozitif ve destekleyici bir biçimde dile getirdi. Yürekten, açık ve net konuştu. Bunun Türkiye için çok önemi bir husus olduğunu belirtti. Türkiye ifade ve düşünce özgürlüğünü geliştirmelidir. Bu ülkede düşünce suçu olmamalıdır. Kimse söyledikleri nedeniyle demir parmaklıklar arkasında olmamalıdır.”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!