Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Somali Yerine Washingtonve Erbil'e Gidilmeli
\n\n\n
TSK’nin Kuzey Irak’a yönelik hava harekâtları sürerken Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, açlığın pençesindeki Somali’ye gitti. \n
\nErdoğan ziyaretini tamamlayarak hemen Türkiye’ye geri dönerken Davutoğlu resmi ziyaret için Güney Afrika’ya geçti. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye ve Libya konularının ele alındığı açıklandı.\n
\nMavi Marmara’dan sonra ABD’ye uçmuştu\n
\nErdoğan ve Davutoğlu’nun operasyonlar sürerken çıktıkları bu gezi, geçen yıl Mavi Marmara saldırısı sonrasında yaşananları anımsattı. 31 Mayıs’ta, biri Amerikan vatandaşı olan 9 Türk’ün İsrail güvenlik güçlerince öldürüldüğü saldırı sırasında Erdoğan ve Davutoğlu bu kez Şili’deydi. Erdoğan Türkiye’ye dönerken Davutoğlu programını bozarak New York’a geçmiş ve BM Güvenlik Konseyi’nin olağanüstü toplantısına katılarak yetersiz de olsa bir başkanlık açıklaması çıkarılmasını sağlamıştı. Bir süre sonra Washington’a da geçerek konuyu mevkidaşı Hillary Clinton’un gündemine getirmişti. Hatta o görüşmede, Davutoğlu’nun bağırarak konuştuğu ve yumruğunu masaya vurduğu yönünde haberler uluslararası basına yansımıştı.\n
\nKayıplar Mavi Mamara’dan fazla \n
\nSon dönemde her gün terör saldırısına kurban veriyoruz. Bunlardan Silvan ve Çukurca’da yitirilen canların sayısı Mavi Marmara’ya düzenlenen saldırıdaki kayıplardan fazladır. \n
\nHal böyleyken Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın öncelikle ziyaret etmesi gereken başkentler Mogadişu ve Pretoria olmamalıydı. \n
\nGidilmesi gereken yerler Kuzey Irak’taki PKK kamplarından doğrudan ya da dolaylı olarak sorumlu olan ABD ve Irak olmalıydı. Wasnington, Bağdat ve tabii bir de bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil. \n
\nAçılım sayesinde rahatlar\n
\nAncak bu başkentlere gidilse dahi sonuç alınacağı meçhuldür. Nedeni, AKP hükümetinin Kürt sorununun çözümü konusunda izlediği “bir adım ileri, bir adım geri” şeklindeki belirsiz politikaların bu ülkelerde yarattığı algıdır.\n
\nTürkiye’de PKK’nin hapisteki lideri ile müzakere yürütülürken ve Türk ordusu neredeyse operasyon yapamaz noktaya getirilirken müttefiklerimizin ve komşularımızın Kuzey Irak’taki PKK kampları için inisiyatif almasını beklemek hayalcilik olurdu. \n
\nABD ile ilişkilere Kandil koşulu konmalı \n
\nAncak şimdi Başbakan Erdoğan ve hükümet sözcüleri “açılım”dan “terörle mücadele” konseptine döndüklerinin sinyalini vererek TSK’ye hava harekâtı talimatı verdiklerine göre, bunun dış politika ayağının tamamlanması için yapılması gerekenler bellidir. \n
\nGidip gerektiğinde masaya yumruk vurulması gereken yer aynı Mavi Marmara saldırısından sonra olduğu gibi Washington olmalıdır. ABD, Kandil’deki PKK kampları konusunu çözmeden Irak’tan çekilmemelidir. ABD’nin Türkiye’den özellikle Arap Baharı konusundaki beklentilerinin karşılanması noktasında Ankara’nın tek önkoşulu “Kandil” olmalıdır.\n
\nTaziyeye giden şimdi de uyarıya gitmeli\n
\nErdoğan ve Davutoğlu, geçen hafta Suriye lideri Beşşar Esad’ın kendi vatandaşlarına yönelik kötü muamelesi nedeniyle “sabrımız tükendi” açıklamaları yaptı. \n
\nOysaki, Türk vatandaşları teröre kurban giderken bu tür restlerin çekilmesi gereken asıl adres Suriye değil, PKK kamplarına ev sahipliği yapan Kuzey Irak olmalıdır.\n
\nAKP’nin iki önemli ismi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, kısa süre önce Erbil’e kadar giderek Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin lideri Mesut Barzani’ye annesinin ölümü nedeniyle taziye ziyaretinde bulundu. \n
\nAKP hükümetinin, kendisine böylesine yakın hissettiği Barzani’ye, yıllardır PKK kampları konusunda en ufak adım attıramamış olması, dış politikamızdaki en önemli başarısızlıktır.\n
\n\n\n\n
Çiçek’i konuşturan, CHP’nin mücadelesi \n
\n\n\n\n
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, geçen hafta tutuklu milletvekillerinin durumu konusunda hâkimlerden “yargılamayı hızlandırmaları” ve “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri dikkate alarak karar vermeleri” beklentisini dile getirdi. Tutuklu sekiz milletvekilinin durumu açısından büyük önem taşıyan bu açıklamanın ardında, iki milletvekili Slivri’de olan CHP’nin mücadelesi yatıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları geçen haftaki görüşmede, Çiçek’in öne sürdüğü tüm mazeretlerinin (yargıya müdahale, hükümetin sorumluluğu) üzerine giderek Meclis Başkanı’nı bu konuda sorumluluğuna sahip çıkma noktasına getirmiştir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi