8 Mart'tan bildiriyorum...

08 Mart 2013 Cuma

Referans din ve inanç olduğu sürece kadın hep ‘suçlu’

\n

“Önceleri yeryüzüyle gökyüzü bir aradaydı. Toprağın üzerinde durduğun yerden elini uzatsan gökyüzünü tutabilir, yani cennete uzanabilir, meyveleri alabilir, Tanrı’nın tüm nimetlerinden yararlanabilirdin... Sonra gel zaman git zaman insanların gözü doymaz, iştahı kapanmaz oldu. Yiyebileceklerinden daha çoğunu koparır oldular! Hele kadınlar! Açgözlü kadınlar, mısırı, buğdayı daha çok öğütmek için ellerindeki kocaman sopalarla öyle bir dövmeye başladılar ki tahılı, sopaların ucuyla gökyüzünü deldiler. Tanrımız Enkai buna çok kızdı ve gökyüzünü, yükseklere, insanların ulaşamayacağı yüksekliğe çekti. Tüm nimetleriyle birlikte... O gün bugün yeryüzü gökyüzü birbirine çok uzak; o gün bugün açlık sefalet, o gün bugün savaşlar, o gün bugün cehennem... Hep kadınlar yüzünden...”
Afrika ülkelerinde dolaştığım yıllarda bu öyküyü ne çok duydum. Uganda’da, Kenya’da, Tanzanya’da, Burundi’de... O kıtada da “
suç” kadınlardaydı... Bir anlık vuslat için tek elmayı dalından koparmak; yiyebileceğinden çok elma koparıp onları çürümeye bırakmak; Adem’i baştan çıkarmak; gökyüzünü delmek... “Suçlardan” suç beğen!

\n

Referans, inanç değil akıl olmalı:

\n

İster tek tanrılı dinler olsun ister çok tanrılı, değişen bir şey yok. Din ve inanç dünyası örgütlü olduğu anda, yani bir güce dönüştüğü anda kadına karşı. Dün de bugün de, dünyanın öteki ucunda da şimdi burada da bu böyle.
Üstelik bin yıllardır bu güç, yaşamın her alanına ekonomik, politik, toplumsal ve kültürel her alana yayılmış, kadının sömürülmesine, ikincil konuma sokulmasına hizmet etmiştir. Bu güç, kazandığı üstünlüğü erkek egemen güce dönüştürmüştür.
Öyleyse en kısadan söylemem gerekirse, 21. yüzyılda özellikle de ülkemde bu hükümete karşın referans, inanç değil akıl olmalı. Ancak o zaman bir yere varabiliriz... Bu hükümete karşın deme nedenim 3 çocuk 5 çocuk yapın telkinleri; eğitimde 4+4+4 sisteminin kız çocukları eğitimden uzaklaştırması gerçeği; kürtaj yasakları; hükümetin kadın bedeni hakkında karar verme hakkını kendinde görmesi; kadının çalışma koşullarının sağlanmaması; var olan koşulların yok edilmesi... (Örnekleri dilediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz...)
Referans akıl ve bilim olmadığı sürece, atılacak her adım sadece göstermelik kalmaya mahkûm olacaktır. Biliyorum çok geniş bir kavramı, birkaç tümceye sığdırmaya çalışıyorum. Ama aklın yolu bir!

\n

Şiddete karşı \t\tdurmak için

\n

Kadına yönelik şiddete karşı durmanın yolu eğitimden, kadın istihdamını çoğaltmaktan, kadınların ekonomik özgürlüğünden ve örgütlü dayanışmadan geçiyor.
Elime yeni geçen bu yıla ait bir araştırma şunları ortaya koyuyor: (Gezici Araştırma Şirketi’nin araştırması 23-24 Şubat 2013 günlerinde TÜİK verileri dikkate alınarak Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde 5 bin 860 sadece kadın katılımcıyla yapılmış:) Eğitim ve istihdam arttıkça şiddet azalıyor: Ama gelin görün ki işsizlik bir yandan; gördükleri baskı öte yandan çalışmalarını engelliyor: Oysa kadınlar çalışmaya çok istekli: İlkokul /ortaokul ve lise mezunlarının yüzde 75.6’sı asgari ücretle iş bulsam çalışırım, diyor. Şiddet gören kadınların yüzde 76’sının ilk söylediği seçenek, “
Kadının gidecek yeri yok’’. Yani ekonomik olanağı yok...
Araştırmaya göre eğitim ve hane geliri arttıkça mutlu musun sorusuna evet mutluyum yanıtı artıyor. Veee: “
Türkiye’deki her 10 kadından yaklaşık 7’si yani yüzde 71.4’ü mutlu değilim” diyor.
Öyleyse mücadeleye devam...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları