Sayfaları tek tek çevirip okşuyorum, öpüyorum, sarılıyorum, okuyorum, evirip çevirip yeniden inceliyorum, yeniden yeniden okuyorum... Ellerimin arasında kollarımın arasında bir mucize, bir servet!
Mucizenin adı: “Nâzım’ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk ve Şiir Notları!”...
Mucizenin içeriği: Nâzım Hikmet’e hapishanelerde eşlik etmiş 6 cep defterinin tıpkı basımı... Büyütülmüş tıpkı basımı... İstanbul, Ankara, Çankırı, Bursa hapishanelerinde cebinde taşıdığı, sığındığı, üzerine notlar aldığı, resimler desenler çizdiği, dil öğrendiği, hesap yaptığı, hasretini, aşkını, Piraye’sini paylaştığı defterler... 1937-1942 yılları arasında tutulmuş notlar... Artı, bu defterlere ilişkin, bir ek “Zeyl” var...
Mucizenin ortaya çıkışı: Yapı ve Kredi Yayınları’nın 5000. (evet beş bininci) yayınını kutlamak için seçmiş olduğu dev eser... Ama gerisinde yılların birikimi ve iğneyle kuyu kazar gibi sayısız insanın göz nuru, emeği, bilgisi ve çabası var. Dün bu sayfalarda kitabın editörü Handan Durgut ve Yapı Kredi Kültür Sanat’ın müdürü Tülay Güngen’in açıklamalarını okudunuz. Nasıl bir takım çalışması olduğunu tekrarlamayacağım... Onun yerine her defterden bir ipucu paylaşacağım...

Cepte koca dünya ve sevda
Şairin hapiste cebinde taşıdığı defterler küçücük. Ama cep defterine sığan koskoca bir sevda, koskoca bir kavga ve nice koca dünyalar...
1. defterden: “Piraye, karım, bedenim, yarim, ahuzarım, varım, gözüm, kaşım, kollarım...”
2. defter dava notlarıyla dolu. Arada: “Velhasıl/ bir kavanozdaki balık gibi halim/ ne dehşetli korkunç ne romantik/ sade oldukça can sıkıcı/ ve bir hayli komik/ sen aldırma yazdıklarıma” ...
3. Bu bir İş Bankası ajandasıdır. İlk sayfada “Acenda Sahibinin” etiketi. Altında: İsmi ... (adını yazmış şair) Adresi: “Hapishaneler” yazmış. Bankadaki Hesap Numarası: “şimdilik 15 yıl” ... Otomobil numarası: “Alay mı ediyorsun?”
4. Ne çok, ne çok şiir. Yazmış beğenmemiş, üstünü çizmiş... Yeniden yazmış... Üstünü çizmiş baştan... Üstüne bir çarpı, baştan: “Ölüme dair” şiirlerini “Zevcem, ruhu revanım Hatice Pirayende”ye yazarken...
5. Yine de “Aslolan Hayattır / Beni unutma Hatçem” demesi... (En kalın en kapsamlı 2 defter 4. ve 5.) Ve her defterde bir türlü gelmeyen adalet!!!
6. Memleketimden insan manzaraları adım adım, sözcük sözcük, ilmik ilmik, ipekli bir halı gibi dokunurken, bir yanda da dokumacılık işlerinin hesapları tutulmuş...
Ve tümünde şairin ruh hali... Dinmek, durulmak bilmeyen çalışkanlığı... Sonsuza dek hak ve adalet arayışı... Ve o büyük tutkusu: Aşkı... Kavgası... Bir de şiiri...
Piraye’nin yeryüzünün en büyük hazinesi gibi sakladığı, Memet Fuat’ın gözünün nuru gibi büyük özenle koruduğu ve sonra sayısız insanın araştırması, çözümlemesi, çalışması ve çabası sonucunda ortaya çıkan bu esere emeği geçmiş, katkıda bulunmuş herkese sonsuz teşekkürler...

NOT:
Yüreğiniz ve aklınız yazıya dökemediğiniz öykülerle doluysa, kendinize ait bir dünya ve o dünyada soluk alıp veren karakterler yaratmak istiyorsanız, kurmaca teknikleri hakkında kendinizi geliştirmek, yazma konusunda bilgi düzeyinizi yükseltmekse amacınız; “2018 PEN Yaratıcı Yazarlık Atölyesi”ni kaçırmayın. Zeynep Aliye rehberliğinde, sürpriz isimlerin katılımıyla 3 Şubat’ta başlıyor. Yaratıcılığı daha üst noktaya taşımayı amaçlayan atölye, her cumartesi toplam 30 saatlik bir programla hayata geçirilecek. (Ayrıntılı bilgi: zeynepaliye@hotmail.com ya da Tel: 0533 266 50 34)