AIMA ya da ‘Bir düşü gerçekleştirmek...’

Yaşadığım ülkede neyse ki mucizeler de gerçekleşiyor! Yoksa nasıl dayanırdık bunca hoyratlığa, bunca şiddete! Nasıl sineye çekerdik bunca yalanı dolanı, bunca talanı! O mucizeler de olmasa nasıl sevebilirdim bu “benim” dediğim ülkeyi!
“Mucize” önceki akşam Boğaziçi Üniversitesi’nin konser salonundaydı. (Müzik yazarımız Evin İlyasoğlu’na bu konserler için, yaptığı programlar ve seçimler için sonsuz teşekkürler!)

Hayal Etmekle Başlayan
1998’de başladı “mucize” dediğim olay. Önceleri bir hayaldi... Filiz Ali’nin hayali... Ayvalık’ın içinden dışından sayısız insan el verdi. Usta müzisyenler, İdil Biret, Ayla Erduran, Suna Kan seferber oldu... Ayvalık’la gönül bağı olan; Filiz Ali’ye inanıp güvenen sayısız insanın katkısı, desteği ve ilgisi, müziğin gücüne duyulan inançla bütünleşince ortaya bu mucize çıktı...
Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi (AIMA) kuruldu. Ustalık sınıflarını ustaların ustaları üstlendi... O gün bugün 700’ü aşkın yetenekli genç sanatçıya dünyaca ünlü sanatçılarla çalışmak, ufuklarını genişletmek olanağı sunuldu.
2013’te AIMA’ya katılmış genç müzisyenlerden 20’si seçilerek AIMA Festival Orkestra’sı kuruldu. Bu orkestra iki yıldır Ayvalık Müzik Festivali’nde başarılı konserler veriyor. Ayvalık dışından da teklifler almaya başladılar.
İşte bu orkestra önceki akşam İstanbul’da ilk konserini, genç şef Can Okan (d.1986) yönetiminde verdi. O pırıl pırıl gençleri görmeliydiniz, duymalıydınız! Müthiştiler! Coşkularıyla yetenekleri yarışıyordu.
Olağanüstü bir programla çıktılar karşımıza: Mozart’ın “Küçük Bir Gece Müziği”, ardından İlhan Usmanbaş’ın “Küçük Gece Müziği” ve İdil Biret’in taçlandırdığı Mozart Piyano Konçertosu .

İdil Biret Mükemmelliği
Ayvalıkta İdil Biret’in verdiği ustalık derslerini gidip görmüştüm: O gençlere İdil Biret’in mükemmelin de mükemmelini aşılama tutkusunu izlemiştim:
İdil Biret onları dinliyor, dinliyor sonra okşar gibi bir sesle öyle bir cümle söylüyordu ki, tını değişiyor, renk değişiyor, duygu değişiveriyordu...
“Şu notayı havalandır... Şu notalar arası gerilim olmasın... Buna enerji yükle... Korkma... Aşağı çekme, kaldır o notayı... Bu akoru ezme... Yuvarla...” Ya da “Beethoven öyle çalmanı isteseydi, öyle yazardı...”; “İlhan Uzmanbaş bence şurada...”
İyi ki İdil Biret’imiz var. İyi ki Ayvalık AIMA Festival Orkestramız var! İyi ki Filiz Ali’nin hayalleri, hayallerini gerçekleştirme azmi ve gücü var.

Sakın Kaçırmayın
Bu akşam sırf Türkiye’deki sanat kurumlarına destek vermek için dünya çapında bir keman virtüözü ve şef İstanbul’da. Maxim Vengerov İstanbul Devlet Senfonisi’yle dayanışma konserinde. Nedense duyurusu hiç yapılamadı. Lütfi Kırdar’da yer bol, son anda biletinizi alıp girebilirsiniz.
Şu kavgalı gerilimli günlerde bari müzikle kanatlanma fırsatını kaçırmayalım.
Opera meraklılarına sesleniyorum: MET- New York’taki Metropolitan Opera’dan- canlı yayınlanan opera temsilinin ilk gösterimini İstanbul’da izleyebiliyorsunuz. Akmerkez Sinemalarında her ay bir operanın canlı yayını sahneden beyazperdeye geliyor.. Aralarda MET’in kulislerinde dolaşıp, sanatçılarla röportajları da izliyorsunuz. Heyecan verici. 14 Mart’ta Rossini’nin “La Donna Del Lago”su; 25 Nisan’da “Cavalleria Rusticana” ve “Pagliacci” var...