Neyi reddettiler?

05 Aralık 2021 Pazar

Bugün 5 Aralık. Aklımda bu tarih, birkaç gün öncesine bakıyorum: Bir kanun teklifi, tartışmalar eşliğinde, (koskocaman puntolarla yazmalıyım) AKP ve MHP’NİN OYLARIYLA REDDEDİLDİ!   

Neydi “Hayır istemezük! Asla!” diye canla başla uğraştıkları mesele? Özetle “Biz ERKEKLER, asla ve asla gücü elimizden bırakmayız, iktidarımızdan eril güç dışında kimselere zırnık pay vermeyiz. KADINLAR hadlerini bilsin; siyasetten uzak dursun” diye geri çevirdikleri teklif  CHP’den geliyor, tüm milletvekillerinin ortak imzasını taşıyordu. Ve en önemlisi ta geçen 8 Mart’tan beri sayısız STK ve kadın hakları kuruluşuyla ortak çalışmayla hazırlanmıştı.  

İSTENEN NEYDİ? 

Bu teklif özetle, Siyasi Partiler Kanunu, milletvekili seçimi, mahalli idareler, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri seçim kanununda değişik yapılmasını öngörüyordu.

- Milletvekili seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerini; kadınlar ve erkeklerin eşit temsilini sağlayacak “yüzde 50 cinsiyet kotası” uygulamasını;

- Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını sağlamak için, aday listesinde her iki cinsiyetin birbirini izlediği fermuar yöntemini,

- Ayrıca il genel ve belediye meclisi üyeliklerinde de yüzde 50 cinsiyet kotası uygulamasını öneriyordu. 

Böylece ülkemizde, nüfusun yarısını oluşturan kadınlar eşit temsil olanağını bulabileceklerdi.

NE OLDU? 

AKP ve MHP’nin “İstemezük!” kararından önce teklifi savunan Selin Sayek Böke,5 Aralık’a günler kala karşımızda büyük bir sorumluluk ve tarihi bir fırsat var” diyor ve soruyordu:

Kadınların siyasette de temsilin yarısını oluşturmasına ‘evet’ mi diyeceksiniz yoksa ‘hayır’ mı diyeceksiniz? 

Kadınların siyasette eşit temsil hakkının hukuken güvence altına alınmasına, hukuka, yasalara ‘evet’ mi diyeceksiniz ‘hayır’ mı? 

Yüksek Seçim Kurulu’nun listelerin yüzde 50 kota ve fermuar yöntemine uygunluğunu denetlemesine, uygun değilse listeleri reddetmesine ‘evet’ mi diyeceksiniz, ‘hayır’ mı diyeceksiniz?

Sonuç: AKP ve MHP “Hayır” dedi.  

Hayır! Kadınların temsil gücü ve yetkisi olmasın!” dedi. 

NEDİR BU KORKU? 

Kanun teklifine hayır demekle AKP ve MHP milletvekilleri şunları demiş oldular: 

Daha çok kadın meclise girmesin! Sorumluluk gereken yerlere kadınlar gelmesin! Karar yetkileri kadınların olmasın! Denetleme ve uygulama güçleri olmasın!  

Ve bunu, her gün en az bir ya da iki kadının öldürüldüğü; en yakınları, babaları, kocaları, ağabeyleri, nişanlıları, sevgilileri tarafından öldürüldüğü; katillerin cezalandırılmadığı; iyi halden, ceza aşımından “yırttıkları”; bu duruma hiç aldırmayan, bu durumdan hiç gocunmayan, utanmayan, umursamayan yaratıklarla dolu bir ülkenin meclisinde yaptılar! Yazıklar olsun! 

Bugün 5 Aralık. 5 Aralık 1934’te Türkiye’de kadınlar, milletvekilliği için seçme ve seçilme hakkını elde etti. Ama zaten 1930’dan başlayarak belediyelerde, 1933’ten beri de köy heyetleri ve muhtarlıklarda bu hakkı elde etmişlerdi. 

Yani bakmayın kimilerinin hâlâ utanmadan “Bizden önce Meclis’te kadın yoktu” diye yırtınmalarına; yol yoktu, araç yoktu, şu yoktu, bu yoktu palavralarına tutunmalarına, bu da yalan! 

Pozitif ayrımcılık” ya da “olumlu ayrımcılık” denildi mi, yüzyılların erkek egemen düzeninde siyasetle ilgilenen erkeklerin kanları donar. Ama işin doğrusu şu ki: Olumlu ayrımcılık yapılmadığı yerde “olumsuz -negatif- ayrımcılık” zaten süregeliyordur. Ve tüm çaba aman bu değişmesindir! Bunu Atatürk biliyordu, kadınları yüceltmesi bundandı. 

Şimdikiler ise cahil cesaretleri bir yana, sadece kadından korkuyorlar! Yasa tasarısını geri çevirmeleri de bundandır!   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları