Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Pusuda bekleyene dikkat!

24 Kasım 2016 Perşembe

Kadınlar seferber olup güç birliği yaptılar! Çok çalıştılar, uykusuz kaldılar. Her sözcüğü, her maddeyi didik edip ahlaksızlığı, rezilliği, yanlışı ortaya koydular! Büyük bir savaş verdiler! Dile kolay 147 kadın örgütü bir araya geldi. Sonuç önerge geri çekildi. Şimdilik!
Ah işte o şimdilik sözcüğü var ya! Orada bir saniye duralım! Konu kapanmış değil. Önergenin geri çekilmesi yetmez. Tasarı tamamen iptal edilmeli.
Tehlike pusuda bekliyor! Gevşemek yok! Mücadeleye devam!
2016 yılında tartışılan, tecavüze uğrayan kız çocuklarının “rızası” olup olmama yaşının 12 mi yoksa 15 mi olması! Rezilliği görebiliyor musunuz!
Yetkililer bir de utanmadan resmi makamların düğünde çocuk gelinlere taktıkları ziynetten, altından söz ediyor... Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalamış her ülkede bu tümce bile suç ya da suça teşvik sayılır.
Biz, yani Türkiye Cumhuriyeti de bu sözleşmeyi imzaladık. TBMM tarafından kabul edilip onaylandı ve bir kanun olarak yürürlüğe girdi. (27.01.1995) Uluslararası bu sözleşme tüm yasaların üzerindedir. Bu sözleşmeye göre 18 yaşından küçükler çocuktur. Her tür şiddete, sömürüye, işkenceye, insanlık dışı muameleye karşı korunmalıdır.
Belki Türk usulü başkanlık, Türk usulü demokrasi olur ama Türk usulü çocuk hakları olmaz!
Amacı dindar ve kindar nesiller yetiştirmek olanlara karşı tehlike kesinlikle atlatılmış falan değil. Her an pusuda bekliyor. Referansımız din, gelenek görenek oldukça, o pusu giderek büyümekte! Tehlikenin farkında ve bilincinde olmak pusuya düşmemenin tek yolu!

Ahmet Türk ve bir ders
Ahmet Türk, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alındı, yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman kayyım olarak atandı... Derken Ahmet Türk evinden alınıp gözaltına tıkıldı...
Haberi aldığımda, gerilere gittim. Bu ilk değil, 12 Eylül faşist askeri darbe sonrasında Diyarbakır Cezaevi’ndeydi ve korkunç işkencelerden geçmişti. 80’li yılların ikinci yarısında Kızıltepe’de, Kasr-ı Kanco’da Ahmet Türk ve eşi Mülkiye Hanım’ın konuğu olmuştum. Uzun süren sohbetlerde Ahmet Türk’ten duyduğum bir tümce aklımdan ve yüreğimden hiç çıkmadı, o gün bugün bana ders oldu:
“Kanı, kanın temizlediği bugüne dek hiç görülmemiştir... Kanı ancak su temizler...”
En barışçı “Kürt bilgesini” de (bu deyişi Aydın Engin’den aldım) hapse soktuk ya, aferin bize!!!

‘Özgür Ses Ödülü’
İki gün önce Katalunya PEN tarafından bana verilen “Özgür Ses Ödülü”nün ayrıntılarını bu sayfada okudunuz.
Kutlama mesajlarınıza çok teşekkür ediyor, tek tek yanıtlama olanağı bulamadığım için özür diliyorum. Yine de keşke, keşke, ülkemde bu kadar çok yazar, bu kadar çok gazeteci hapiste olmasaydı da, bana böyle bir ödül verme gereği hiç yaratılmamış olsaydı demekten kendimi alamıyorum.
Kader mi desem, kısmet mi? 2011 yılında Viyana’da Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Barış Diyaloğu Ödülü aldığımda, onu da hapisteki gazetecilere adamıştım. Şimdi anımsamasa da aralarında Mustafa Balbay da vardı... O zaman hapisteki gazeteci sayısı 74’tü. Bugün 144!
Bir de sorarlar... Neden artık onca keyifli sanat olaylarından söz etmiyorsun diye...
Sizler bu yazıyı okuduğunuzda, bu kez de Stockholm’de olacağım. Işıl Özgentürk ve Özgür Mumcu’yla birlikte CUMHURİYET’e verilen dünyada alternatif Nobel diye de bilinen “The Right Livelihood Award” - Doğru Yaşam Ödülü ve onu izleyen birtakım programa katılmak üzere... Keşke, keşke...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın tiyatro 15 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları