Bu ülkede olup biten her şeyden hepimiz sorumluyuz. Siz, onlar, biz, ben sen, o... Güzelliklerden de kötülüklerden de iyiliklerden de haksızlıklardan... Artık bu hepimizin kafasına dank etmeli...

Geçen hafta olanlara bir bakalım...

PINAR GÜLTEKİN OLAYI:

Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ve yakınlarının yargılandığı davada karar milleti isyan ettirdi! Gültekin’i katlederken yardım eden akrabaları beraat; Avcı için “haksız tahrik indirimi” uygulayan mahkeme, katili yalnızca 23 yıl hapse mahkûm etti; katil 14 yıl sonra salıverilecek. Karar, kamuoyundan büyük tepki çekti... Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin sonuçlarının yarattığı tahribat ortada. 

Demek ki daha çok uğraşmamız, daha çok tepki göstermemiz gerek...

YANGINLAR

Yangınlar erken, tedbir yine geç geldi.

Yaz aylarıyla birlikte yangın mevsimi de başladı. Yok ettiğimiz, geçen yıllarda yaktığımız ormanlar zaten imara açılmış, çoktan yerini betona terketmişti...( Bir twitter’ın veciz deyişiyle: “Nedense yakanlar hep PKK’li, otelleri dikenler ise hep AKP’li.” Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte yangınlar başladı. Ve bir kez daha öğrendik ki geçen yıllardaki yangınlardan hiç ama hiçbir ders almamışız... Yine yalanların bini bir para.. Alınan uçakların denizden su alamadığı, yetersiz oldukları, yangın söndürme uçağı yerine tarım uçağı oldukları, 14 uçakla söndürmeye gidiyoruz dedikleri yere 4-5 uçak gittiği vb... biliyorsunuz, tekrarlamayayım.

Demek ki daha çok uğraşmamız daha çok tepki göstermemiz gerek.

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

“Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, mezunlarına, mezunların ailelerine, yakınlarına, akademik özgürlük ve özerk üniversite modeline değer veren tüm vatandaşlarımıza sesleniyoruz:        

Bu metni imzalayarak ülkemizin gururu bir kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’nin özerk yapısının siyasi amaçlar uğruna bozulmasına izin vermediğinizi ve tüm üniversitelerimizin çağdaş, özgür ve bilimsel kurumlar olması gerektiğini ifade ettiğinizi duyurabilirsiniz. Her imza ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimizin çağdaş akademik ortamlara kavuşması adına bir umut olacaktır...” 

Boğaziçi Üniversitesi Dostları, Change.org’da bir kampanya başlattı. https://www.change.org/BÜniversitesi-nin-yok-edilmesine-izin-verme. 

Katılın, tepki gösterin. Tepkinizi şimdi göstermezseniz ne zaman göstereceksiniz! İtiraz edin! Bogaziçi bu ülkenin mutevazı ailelerin cocuklari için bir umut kapısı. Destekleyin! Parasız egitim veren bu kamu üniversitesinin kargaşaya sürüklenmesine izin vermeyin! Kampanyaya isminizi ekleyin. 

Demek ki daha çok uğraşmamız, daha çok tepki göstermemiz gerek.

SANSÜR YASASI

Hafta içinde TBMM Genel Kurulu gündemine alınması beklenen “sansür yasası” görüşmeleri ertelendi. Neden, çünkü sayısız kurum ve kuruluştan büyük tepki geldi. (TYS, Gazeteciler Cemiyeti, PEN, Yayıncılar Birliği, Basın Konseyi ve daha niceleri...) Bir kez daha gördük ki kamuoyundan ve sivil toplumdan gelen güçlü itiraz etkili olabliyor. “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu denen ve bu suçu işleyenlere hapis cezası getiren, inanılması güç maddeler içeren rezil bir teklif! Sosyal medya platformlarına kullanıcı bilgilerini 24 saat içerisinde adli makamlarla paylaşma şartı getiriliyor. Aksi halde erişim engelinden bant daraltılmasına kadar farklı yaptırımlar uygulancağı belirtiliyor.

Demek ki tepki göstermeye devam... 

GÜLTEN AKIN’DAN...

Aklımda ve yüreğimde Gülten Akın’dan: “Savaşı Beklerken” şiiri: Unutmayın: İnsan sorumluluktrur! 

“Nergisten sorumlu değilmişim bunu öğrendim

Kar umarsız yağabilir, ayaz çıkabilir

Uzun sürebilir, kötü şeyler olabilir

Nergis uyanmayabilir

Ne ışgını ne dalı sor ne de tomurcuğu

Aklım kırık, şaşırdı beklentilerim

Kimyasal korkular, kanlı gecelikler, dalgalı sirenler

Çocukları koyver, nereye gitseler ne yapsalar 

Nasılsa füzeler bombalar onları buluyor

Nergisten ben sorumluydum, ışgından ve çocuklardan

Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur.”