Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tan Oral’a sevgiyle...

08 Kasım 2015 Pazar

TÜYAP 34. ULuslararası İstanbul Kitap Fuarı “Mizah: Hayata gülümseyerek bakmak” alt başlığıyla dün açıldı. Bu yıl onur yazarı değil, “Onur Çizeri” taçlandırıyor fuarı. O da Tan Oral’dan başkası değil...
(Kimi zaman okurlar, “eşinize / ağabeyinize selam söyleyin” diye, Tan Oral’a benimle selam yollar. Oysa, soyadımızın aynı olmasına karşın hiçbir akrabalık ilişkimiz yok. Tek ilişkimiz “Gönüldaşlık”tır.)
Çizgide düşünce ve duyarlılık... Bunlardan biri eksik oldu mu, ne yapsanız nafile, gülümsemez, somurtur çizgi.
Tan Oral, yıllardır birkaç çizgiyle, gülünecek ve ağlanacak halimizi gözler önüne sererken düşünceyle duyarlığı sarmaş dolaş kılar. Bu ikisi ayrılmaz onda. Günceli yakalayan, “şimdi’’ ve “burada”nın sınırlarını aşan, güncel olanın çok ötesine uzanan, birikimlerden damıtılan çizgilerdir bunlar.
O çizgiler yakalar sizi, aklınızın ve gönlünüzün bir yerine yerleşip orada işlemeye, parıldamaya, sizi meşgul etmeye, işlevini görmeye devam eder...
O çizgilerde siyasal ve toplumsal eleştiri... Baskıya, dayatmaya karşı duruş...
O çizgiler, haksızlığı, sömürüyü, yalanı dolanı, hırsızlığı, talanı belgeler... Toplumun belleğini oluşturur ve korur. Bir bakıma, “olan biteni yutmuyoruz” der! Bizleri uyarır. Bu farkındalıkla, bizlere umut verir. Gülümseyerek direnmemizi sağlar...
Bütün bunları nasıl sığdırır o minicik dört köşeli çerçeveye Tan Oral?
Yalınlık ve dolaysızlıkla. Söyleyeceğini en açık, en net biçimde söyler. Lafı, sözü, yani çizgiyi, evirip çevirmeden, kıvırtmadan, dallandırıp budaklandırmadan sunar.
Bundan böyle hem Tan’ın hem de tüm çizerlerin artık işleri daha da güç olacak: Malum dindar ve kindar bir gençliğin arzulandığı; öfkenin ve şiddetin baş tacı edildiği bir dönemdeyiz. Ülkeyi yönetenler gülümsemeye, mizaha, karikatüre diş biliyor... Tüm sanatçılara güç diliyorum.

Muhteşem gençler
İş Sanat’ta yeni mevsim muhteşem bir konserle açıldı.
“Parlayan Yıldızlar Meriç Soylu Ödülleri”ni almış 3 genç solist Hande Külden (keman), Poyraz Baltacıgil (çello) ve Ferhat Can Büyük (piyano) bu ülkeden asla, asla umut kesilmeyeceğini gösterdiler! Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde Beethoven’in Üçlü Konçertosu’yla uçurdular hepimizi.
Bu Sascha Goetzel’de biraz büyücülük var galiba. Orkestra her seferinde kendini aşıyor. Brahms 2. senfoni tanığımdır...
Hepinize teşekkürler. İyi ki varsınız. O akşam nasıl da çoğaldık salonsuz İstanbul’un o eşsiz salonunda...

Tecavüzcülerin saygısından gına geldi!
14 yaşındaki kız çocuğunu başına taşla vura vura bayılt, tecavüz et ama mahkemede saygılı davrandığı için ceza indirimine gidilsin!
Bir, üç, beş değil, bu kaçıncı böyle karar! Üç gün önceki bu olayda ceza 43 yıldan 11 yıla indirildi.
Ülkemiz saygılı tecavüzcüler cenneti oldu çıktı...
İki gün önce Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Yalçın Bayer’in köşesinden haykırıyordu; “Biz suçluyu, mahkeme salonundaki hali ile mi yargılıyoruz yoksa suçu işlediği zamandaki durumu ile mi!” diye...
Onun da vurguladığı gibi önce “iyi hal indirimi” vardı... Derken “tahrik indirimi” (örneğin tayt giymek, mini etek giymek, gülmek vb), derken kız çocuğunun rızası... Şimdi de tecavüzcülerin duruşmalardaki “saygın duruşu!”
Saygısızlık etmek istemem ama bu kararları verenleri doğrusu ben de saygıyla gebertmek istiyorum!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın tiyatro 15 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları